Tebriz eşkıyası (Keçe Serhat)

99 7 0
                                    

Tebriz de hava toz bulutuyla kaplıydı doğudan gelen bu toz bulutları sanki uzaklardaki düşmanın habercisiydi .
Kadim şehir herzaman olduğu gibi canlı bir kişiliğe sahipti . Şehrin yapısına uygun evler kahvehaneler yada han lar yapılmıştı. Evler iki katlı yada üç katlı , fars mahallelerin de ise fakir oldukları için evlerin kat sayisi bire düşüyordu.

Şehrin pazarı şehre göre biraz sessiz di, esnaf boynu bükük bir halde her ay olduğu gibi Şehrin kabadayısı olan ve Murat beye yakınlığıyla bilinen Serhat ,namı diğer Keçe Serhat , çarşıda ki esnafı vergiyle bağlamıştı . Zorla da olsa vergi vermeliydiler . Zaten halk askerlerin aldığı vergilerle kemiklerine kadar batmıştı . Bide şehir kabadayısı na da vergi verince artık evlerine ekmek götüremez hale gelmişlerdi.

 Güneş yavaş yavaş batarken şehrin çarşısında ki  Keçe Serhatın kendi iş yeri olan demirci dükkanı hareketlenmeye başlamıştı . Keçe Serhatın günlerce beklediği Moğol kafilesi gelmişti ihtişamlı kafileyi Keçe Serhat yolda karşıladı . Kafile ilerledikçe Serhat da kendini belli etmişti , Kafilenin en önünde Yüzü siyah peçeyle örtülü  Bakanay bütün kafileyi Serhatın yanına yaklaşınca eliyle durdurdu . Bakanay atından indiğinde arkasında duran atlı askerler de atlarından indiler. Bakanay iyice Serhatı süzdükten sonra Serhatın demirci dükanına girdi Bakanay girdikten sonra içeride biraz durdu , sonra arkasında duran askerlere dönerek .

---Etrafı kolaçan edin .

Askerler selam verdikten sonra dışarıya çıktılar . Bakanay kendi evinde gibi demirci dükkanın baş köşesinde duran iskemleye oturdu. Serhat da Bakanay ın yanında duran küçük iskemleye oturdu , Serhat oturduğu yerden karşısında sinirli bir şekilde etrafına bakan Bakanay ı göz ucuyla bakmaya başladı. Karşısında duran adam ters  ters kokuyordu bu bir metre öteden hissediliyor du . Üstüne giymiş olduğu at dersi ve keçi derisi karışımı bir kaftan vardı . Belinde hilal şeklinde kılıcı , belinde balta duruyordu.

Bakanay gözüyle etrafa bakarken Serhat la göz göze geldi, hemen kaşlarını çatarak Serhat ın gözlerini kaçırması sağladı. Biraz daha etrafı inceledikten sonra Serhata bakarak konuşmaya başladı.

---Tanrı size kızmış bakıyorum da .

Serhat ın yüz ifadesi düştü ne diyeceğini bilemedi , ağzına geleni olduğu  gibi söyleyemez di .  Karşısındaki sıradan biri değildi , Cengiz hanın torunu olan Hülagü hanın en sadık adamından biriydi.İçinde kelimeleri iyice seçtikten sonra Bakanay ın sinirli olan  gözlerine bakarak konuşmaya başladı.

---Tanrı kızmış mı bilmem ama size birileri kızmış gibi , baksana acısını bizden çıkartıyor.

Bakanay biraz durduktan sonra oturduğu yerin hemen yanında duran masada duran suyu içti . Eliyle ağzında kalan su damlaları nı sildikten sonra konuşmaya başladı.

---Bizim için sıkıntı yok , buraya kaçan Türk leri hizaya getirmek sizin işiniz . Bizde bundan sonra buralara gelip işgal etmek amacımız.

Bakanay konuşmasından sonra konuşmaya Serhat başladı.

---Bir şeyi unutuyorsunuz.

Bakanay  Ne unuttuğunu düşündü, öğrenmek için konuşmaya başladı.

---Unuttuğumuz nedir?

Serhat gülerek devam etti.

---Bizde Azeri Türküyüz bunu unutmayın.

Bakanay çok önemli birşey olmadığı bildiği için fazla umursamadığını belli etti. Zaten karşısında oturan eşkiyadan başka birşey değildi . Serhata dönerek asıl konuya girmek için konuşmaya başladı.

---Şehirde Kızıl pelerinli adamlar sizin işinize çomak sokuyor muş .

Serhat konuşmaya başladı .

---İntikam kardeşliği , bizim ahmak Murat bey kurdu kendi çıkarları için . Ama ışte evdeki hesap çarşıya uymadı . İntikam kardeşliği artık bizim şehirde ki istihbarat adamlarımızı öldürmeye başladı .

Bakanay güldü , işin baya ciddi olduğunu anladı. Artık şehrin kontrolü Murat bey de değilde İntikam kardeşliğini geçmeye başlamıştı. Ama zaten bu işi bir son vermek için gelmisti. Moğol ordusu gelmeden buraları güvenli bölge yapmaktı amacı ama engeller fazla olmaya başlamıştı . Kendini peygamber ilan eden Hasan Sabbah dururken birde İntikam kardeşliği çıkmıştı ortaya. Biraz daha düşündükten sonra Serhata bakarak konuşmaya başladı.

---İntikam kardeşliği nin başında kim var ?

Serhat biraz düşündükten sonra konuşmaya başladı.

---Gökturan  denen orta asyalı bir Türk .

Bakanay durdu biraz isim tanıdık geliyordu Biraz daha durduktan sonra konuşmaya başladı.

---Gökturan eski oba si nedir ?

Serhat hatırlamaya çalıştı ve bir seyler hatırladı ve heyecanla konuşmaya başladı.

---Turan oba si amcası bakıyormuş amcasının ismi de Uluhan di herhalde.

Bakanay güldü dünya küçük olmali diye düşündü çünkü Turan oba sını yakma emrini bizzat kendisi vermişti . Ağzının içiyle biraz daha güldük ten sonra Serhata bakarak .

---Ozaman artık onun kurduğu birliği bizim bitirmemiz lazım . Siz baş edemiyor sunuz belli.

Serhat biraz alçakça  yapılan bu konuşma karşısında kendini ezik hissetti . Biraz daha konuştuktan sonra Bakanay ve moğol askerleri kendileri için ayrılan eve geçtiler . Artık şehri büyük bir kargaşa bekliyordu taraflar çoğaldı , aynı şehrin üstüne çöken bulutlar gibi.




İNTİKAM KARDEŞLİĞİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin