Kalanların Buluşması

138 11 0
                                    


Sabah vakti Ata vadisi

Torumtay in gözleri güneş yüzünden açılmaya başlamıştı açılmaması için dirense de güneşin yakıcı gücüne karşı yenik düştü , gözlerini iyice açtı ve biraz kalktı dizlerinin üstüne oturdu . Gözlerini eliyle kamaştırırken bir atın bu tarafa geldiğini gördü, kafasını nöbet yerine çevirdi, baktığında Abdullah nöbet yerinde uyuduğunu gördü , hemen ayağa kalktı ve Abdullah a seslendi ilk başta kalkmayınca Torumtay eliyle dürtü , biraz olsun uyanan Abdullah ne olduğunu sorduğunda Torumtay eliyle uzaktan gelen atlı yı gösterdi . Abdullah biraz kısık gözle baktığında telaşlı bir şekilde yatığı yerden kalktı ve yerde duran kılıcı aldıktan sonra .

---Ne yapacağız?

Torumtay yatığı yerde duran yayı ve oku nu alarak savaşacaklarını söyledi . Abdullah a kayaların arkasına geçmesini söyledi kendisi de ağacın birine çıktı.

İkisi de telaşlı bir şekilde beklerken . Atlı iyice yaklaştı, Torumtay gözlerini biraz kısıp baksa da yinede bir şey göremedi . Görünmek gibi niyeti yoktu. Pelerini suratını kapatıyor buda gizlenmesine olanak sağlıyordu. altının biraz daha ilerlemesini bekledi Torumtay , atlı iyice ilerleyince ağaçtan adamın üstüne zıpladı , atlı neye uğradığını şaşırdı , ikisi de atan yere düştü . Torumtay yere düştükten sonra yanlarına Abdullah geldi kılıcını pelerinli adama doğrultu, Torumtay yere düşmenin eskisiyle biraz sarsılsada bir süre sonra ayağa kalktı. Pelerinli adamda yerde yüz üstü çimlere uzanmış biraz şok geçirmişti.

Torumtay da yanında yatan adama kalkmasını söyledi yüz  üstü olduğundan bir şey göremiyorlar di. Abdullah Torumtay a yanına yaklaşacağını söyledikten sonra yavaş adımlarla ilerledi kılıcını adama doğru uzatarak gidiyordu , biraz daha yaklaşınca kılıcıyla adamı dürtü . İlk başta yüzü dönük olan adamdan biraz kısık sesle güldüğünü duydular . Abdullah sinirli bir şekilde . Adama bağırdı.

---Kalksana bre gafil .

Yerde yatan adam yüzünü döndü , Torumtay ve Abdullah şaşkınlıktan bir şey yapamadı , Abdullah elindeki kılıcı atarak yerde yatan Gökturana kalkması için yardım etti .Gökturan kalktığında Torumtay arkadaşının gelmiş olmasına sevindi ve arkadaşına sarıldı . Torumtay  sevinçli bir şekilde.

---Beyim gelmiş olmana sevindim .

Gökturan da gülerek .

---Ne güzel karşılama töreni .

Biraz bekledikten sonra Abdullah dönerek .

---Bu arkadaş kimdir Torumtay .

Torumtay tam tanıtacaktıki Abdullah elini Gökturan a uzatarak .

---Beyim ben Abdullah , sizin yolunuz benim yolumdur . Canım size feda olsun.

Gökturan Abdullah in elini sıktıktan sonra Abdullah a.

---Baya iyi bir savaşçı olduğun kesin Abdullah kardeş .

Abdullah başını öne eğerek .

---Sizin kadar olmasakta işte beyim.

Üçü de biraz sohbet ettikten sonra kamp alanına geri döndüler. Torumtay ve Gökturan  karşılıklı oturdular Torumtay biraz durduktan sonra Gökturana.

---Beyim Kutlu nerede ?

Gökturan üzgün bir ifadeyle .

---Aybükeyi alırken yakalandı.

Torumtay yine aynı üslupla .

---Beyim Aybüke bacım nerede yoksa oda yakalandı  deme .

Gökturan biraz öldürdükten sonra üstündeki pelerini çıkardı yanındaki kayanın üstüne koydu .

---Keçeli aşiretinin tamamı semerkanta kaçmışlar Aybükede yanlarında gitmiş.

Gökturan içindeki boşluk biraz olsun azalırmışçasına konuştu . Ama fayda etmediğini oda anladı . Biraz ikisi de sustuktan sonra Torumtay  , Gökturan nın uzun yolda geldiğini ve aç olup olmadığını sordu Gökturan ise iki gündür yaşanan olaylar sonucunda pek yemek yiyeğisinin gelmediğini söyledi . . .Torumtay  da arkadaşı yemeğince kendisinde aç olmadığını fark etti ve elindeki üzüm pestilerini çantasına koydu , Gökturana dönerek .

---Beyim amcanız ne yapıyordu nasıldı iyi mi ?

Gökturan amcasıyla konuşmamıştı .

---Amcamla konuşmadım daha doğrusu konuşamadım ama yengem le  konuştum.

Torumtay heyecanla olanları daha detaylı öğrenmek istiyordu , Gökturan a anlatmasını söyledi. Gökturan düştüğü bu durum karşısında üzülse de anlatmaya devam etti . O konuştukça Torumtay da pür dikkat dinledi sonra Gökturan konuşmasını bitirdikten sonra Torumtay a

---Sen nasıl kaçtın obadan .

Torumtay gelen soru karşısında biraz düşündü .

---Beyim öyle işte beylik çadırı na giderken askerlerin olduğunu görünce bende hemen kaçtım kötü bir şey olduğunu anladım tam kaçarken gizli gizli Kutlu geldi yanıma olanları anlatı sonra ata vadisine gitmemi söyledi. Ama beyim ben uzaktan paralı askerlerin girişini gördüm baya kalabalıklardı onu görünce hemen uzaklaştım ondan sonra arkama askerler takıldı sonrası ışte gördüğün gibi Abdullah sayesinde hayatayım.

Gökturan olanlardan sonra paralı askerlere karşı nasıl yeneceklerini sordu Torumtay da aklına birşey gelince hemen ,

---Beyim zaten  amcanıza gideceğiz onun ordusuyla gelip yenebiliriz sence de öyle değilmi.

Gökturan biraz hüzünlü düşündükten sonra .

---Torumtay bu Türk milleti neler gördü , ama ben mücadelenin arkasında duracam ve bu kutlu milleti olduğu mertebeye yükselteceğim.

Torumtay da bu kutlu yürüyüşte Hep yanında olacağına söz verdikten sonra .

---Beyim sana bir şiir okuyabilirmiyim.

Gökturan  kafasıyla onaylandıktan sonra . Torumtay devam etti.

---Biz Türkler coşarız
Tufan gibi her yana
Arslan gibi koşarız
Bir gün  bütün Turana .

Şiirden sonra Gökturan biraz olsun içindeki hırs ta artmıştı , Torumtay da içindeki umut git gide artı, ve söze girerek .

---Beyim inşallah obanızı o moğul uşağı olan Kılıç beyden kurtaracağız.

Konuşmadan sonra Gökturan  amcasının ordusunun Kılıç beyin paralı askerlerinin gücüne yetecekmiydi diye düşündü bir umut yeter diye geçirdi ama umudu da azalmaya başladı .Torumtay arkadaşının üzgün olduğunu görünce dinlenmesini söyledi , Gökturan dinlenmeyeceğini söyledi, Torumtay bunun üzerine kendisi ve yarım kalan uykusunu tamamlamak için yere uzandı ve gözünü kattı. Gökturan ise biraz gezeceğini söyledi  ayağa kalktı ve vadinin yanında bulunan yüksek kayalıklara çıkmaya gitti.

...

Gökturan vadiyi gören yüksekçe bir kayaya oturdu . Esen rüzgar saçlarını bir o yana bir bu yana götürüyordu , gözlerine gelen rüzgâra rağmen gözlerini açık tutup vadinin manzarasını izliyordu , vadi o kadar güzeldi ki iki yani dağlık alanla kaplı bir yerdi . İçini  kaplayan karanlığı batan güneşe bakarak dindirmeye çalışıyordu. İçinden " İçimde bir nükte kaldıysa o da sevgidir " diye geçirdi. Ve ufka bakarak yarınki yol için dua etti.


İNTİKAM KARDEŞLİĞİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin