2.Görev

76 9 0
                                    


Tebriz .

Güneş iyice tepeye çıkmıştı. Şehrin bütün renkleri bir kişinin ortasında duruyor ve dönüyormuş casına kaybolup gidiyordu. Bir renk hariç kızıl rengi . Çarşıda bulunan kahvehanenin karşısındaki dört katlı evin çatısında kızıl pelerinli iki adam pusuya yatmış kahvehaneyi izliyorlardı. Bu kızıl pelerinli adamlar intikam kardeşliğin den Gökturan ve Torumtay dan başkası değildi.

Gökturan kafasını biraz çatıdan dışarı çıkardığında kahvehanenin önünde gizemli iki adamın girdiğini fark etmişlerdi . Gökturan hemen kafasını geri çektikten sonra Torumtay a döndü ve

---Bizim adamlar geldi galiba .

Torumtay Gökturan nın konuşmasın dan sonra kendi de görmek için başını dışarı çıkardı . Güneşin verdiği kamaşlık neticesinde görüş alanı sıfıra denk gelmişti. Torumtay eliyle güneşin geldiği yönü kapattık an sonra aşağıya doğru baktı, aşağıda duran ve kahvehaneye girmeye hazırlanan bu iki gizemli kişi öldürecekleri adam olduğunu anladı . Torumtay biraz durduktan sonra geri kafasını çıkarıp baktı , iki gizemli adam kahvehaneden içeriye girmişlerdi . Torumtay vaktin geldiğini söyledi Gökturan a yine aynı taktikti Gökturan tek başına gidecek ona uzaktan seri ok atışlar la Torumtay yardım edecekti. Gökturan derin bir nefes aldıktan sonra aşağıya inmek için ayağa kalktı , çatının arkatarafına doğru yürümeye başladı emin adımlarla üstündeki pelerin de onun la birlikte bir oraya bir buraya gidiyordu , pelerinin şapkasını taktıktan aşağıya inmeye başladı .

Torumtay ise elindeki yayı gevşekliğini ayarlamaya çalışıyordu , bir iki gerip bıraktıktan sonra ,ara sokaktan Gökturanın geldiğini gördü . Hemen elindeki yayı Kahvehaneye doğru nişan aldı , pelerinin şapkasının da taktıktan sonra biraz nefes aldı , o sırada Gökuran yavaş adımlarla sokakta yürüyordu , başı biraz öne eğikti bu yüzden suratı pek görünmüyordu . Biraz daha yürüdükten sonra kahvehanenin kapısına gelmişti , biraz soluklandı elini belindeki hilal şeklindeki kılıcına gitti . Bir müddet daha durdu pelerinin şapkasını biraz kaldırdı , etrafına baktı insanlar olup bitenden habersiz işlerinde güçlerindeydi çocuklar oyun oynuyor ve eğleniyordu ne ara buralara geldiğini düşündü gözünde hiç yaşayamadığı çocukluğu geldi , artık vakit geldi diye geçirdi içinden .

Gökturan derin bir nefes aldıktan sonra arkasındaki çatıda nişan almış vaziyete bekleyen Torumtaya göz ucuyla baktı ve zamanın geldiğini işaret etmek için kafasını salladı , Torumtayda anlamıştı zamanın geldiğini ve elinin deki yayı iyice gerdi . Gökturan sağ ayağıyla kahvehanenin kapısını kırdı ,içerden kapının kırılmasıyla biraz toz bulutu oluşmuştu . Gökturan içeriye bir iki adım attıktan sonra masada duran adamlara doğru baktı . Kahvehanenin içerisinde masanın etrafında oturan üç adam neye uğradıklarını şaşırdı ve hemen ayağa kalktılar . Tek bir adam şaşırmamıştı masanın başında oturan genç yaştaki Tüccar Kutluydu . Gökturan kılıcını çekerek onlara uzattı ve yüksek ses tonuyla.

---Burada Tüccar Kutlu kim ?

Gökturan konuşmasından sonra ayakta duran üç adam masanın başında duran Kutlu ya dödüler . Gökturan sandalyede rahatça oturan adamın Kutlu olduğunu anlamıştı ama içerideki toz yüzünden yüzünü tam seçemiyordu , bir iki adım daha attı adamın yüzünü görebilmek için , o sırada masanın etrafında duran üç adamdan şişman olan yerde duran kılıcına baktı aralarında az bir fark oluğu beliydi . Şişman adam hızlı bir şekilde Gökturana çaktırmadan yerde duran kılıcını aldı . Tam ayağa kalkmıştı ki boğazında soğuk bir metal parçası hissetti iyice baktığında Gökturan nın kılıcının boğazında olduğunu gördü . Gökturan nın göz işaretiyle yere attı kılıcını şişman adam , diğer iki adamda yerdeki kılıçlarını almaya kalkışsalar da Gökturanın kılıcını bağazların da hissettiler .

Gökturan bir iki adım daha atıktan sonra masanın yanına gelmişti hala sandalyede oturan adamın yüzünü görememişti ama yinede sorusunu sordu ( kısık sesle ).

--- Sen misin Tüccar Kutlu ?

Sandalyede rahat bir şekilde oturan adam biraz durduktan uzunca bir kahkaha attı . Gökturan ne olduğunu anlamamıştı , etrafında duran adamlara baktı ama yinede kılıcını indirmedi ve yüksek bir ses tonuyla .

--- Sana bir soru sordum sorumu cevapla .


Tüccar kutlu kendinden emin bir şekilde oturduğu yerden ayağa kalktı , yüzü görünmeye başlamıştı . Gökturan ilk başta çıkaramasa da sonra bu kişinin yıllar önce amcasının sağ kolu Kutlu olduğunu gördü , şaşkınlığı yüzünden düşmemişti kılıcını biraz indirdikten sonra kendi kendi .

---KUTLU .

Kutlu masanın etrafını dolaşarak Gökturanın yanına geldi ve biraz baktıktan sonra içten bir gülücük attı.

--- Kardeşim sen beni öldürmeye mi geldin yazık hiçbir şeyden haberin yok herhalde .

Gökturan şaşkınlığını üzerinden atı , ve kendine gelerek Kutlunun ne demek istediğini anlayamamıştı . Gökturan biraz düşündükten sonra yanında duran Kutluya dönerek .

--- Sen ne dersin daha açık konuş.

Kutlu biraz daha güldü ve Gökturan nın omzundan tuttu ve tok bir ses tonuyla .

--- Derim ki buraya beni öldürmeye geldin ama yanlış kişiyi öldürüyorsun ipin ucuna bak kim öldürülecek kim kim öldürülmüyecek öğren.


Gökturan neye uğradığını şaşırdı 2 yıllı aşkın görmediği arkadaşına mı inanacaktı yoksa emrin verildiği yere mi kafasını kurcaladıktan sonra .


--- Ne dersin yani ?


Kutlu yine sakin bir şekilde masaya doğru eğildi ve masanın üstündeki kağıdı aldı ve tok bir sesle .


--- Yarın akşam doğu kapsının oradaki handa buluşalım . Sana gerçekleri anlatacağım eğer inanmasan orada canımı senin ellerine vereceğim .


Gökturan başıyla onayladı . Bunun üzerine Kutlu yanındaki adamlara kafasıyla gitmelerini emretti kendide kahvehaneden çıkmak için bir iki adım atmıştı ki arkasından bir elin kolunu tutuğunu hissetti ve arkasına döndüğü anda Gökturanla göz göze geldiler , Gökturan nın sinirli bakışları onu korkutmuştu ama yinede haklı olduğu için pür dikkat Gökturanın gözlerine baktı .Gökturan pelerinin şapkasını indirdi ve sert bir şekilde .

---Eğer yalan atıyorsan eğer bizim aziz milletimizi arkadan vurup moğul kafiriyle iş birliği yaptıysan sana bunu ödetirim bilesin .


Kutlu Gökturanın sözlerinden sonra eski dostuna güvenli bir şekilde .


---Merak etme eğer öyle bir şey yapmış olsaydım kafamı Orta asya da tanrı dağlarında kurtların önüne atardım .


Gökturan bu konuşmasından sonra Kutlu nun kolunu bıraktı .Kutlu kolunu silktikten sonra kahveden dışarı çıktı . Gökturan buraya geldiğinde tek bir amacı vardı oda uçup gitti .Gökturan da çıktıktı kahvehaneden ve güneşe bakarak şapkasını taktı kızıl olan pelerin bir ejder gibi onu kanatlandıracakmış gibi karşısında hala pusuda duran Torumtayın yanına tırmandı . Torumtay yanına tırmanan arkadaşının ne olduğunu sorunca Gökturan bütün olayı anlattı . Torumtayda şaşırmıştı . Bir müddet daha orada durduktan sonra ikisi de çatılardan atlıyarak uzaklaştılar . Ama şu gerçekti yüzbinlere karşı kadim dünyanın kıyamete edeceği günde Türkler kanlı bir savaş yaşıyacaklardı .



İNTİKAM KARDEŞLİĞİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin