İNTİKAM KARDEŞLİĞİ

Alacakaranlık

Alacakaranlık kendini iyice gösteriyordu, Tebriz halkı yaşananlar dan habersiz rahat bir uyku çekmeye çalıyordu. Tebrizin bu soğuk ve donuk geceleri kendine düşman edinmek için ağacın yaprağını ağaçtan ayırıyor ve onu savurup götürüyordu kuruması için . Geceleri bu kadar korkunç ken birde rüyalara giren moğol tehlikesi git gide Tebrize yaklaşıyordu, bu tehlikeye karşı Tebrizin esen rüzgarları bile birşey yapmıyor yapmamakla kalmıyor moğol ordusunun kılıçtan geçirdiği şehirlerin üstüne sinmiş kan kokusunu bu şehre getiriyordu. Şehirin sokakları Alacakaranlık ta askerlerden başka kimseye ait değildi.

...

Torumtay etrafına baktı , vakit gelmişti bunca uğraşın emeklerini almalarına az kalmıştı bütün kaderleri ellerinin arasındaydı, bunu kendi de biliyordu üstüne giydiği siyah kaftan , kaftanin üstüne giydiği kızıl pelerin onun için son giydiği kıyafet olabilirdi. Etrafına biraz daha baktı Murat beyin evi meydanın tam ortasında olduğu için tam net gözüküyordu , Murat beyin evini gören iki katlı evin yanında öyle diz çökmüş vaktin gelmesini beklerken. Yukardan süzülerek gecenin karanlığına meydan okuyan kartalı görünce vaktin geldiğini anladı. Evin ön cephesine kapının olduğu bölüme baktı iki muhafız bekliyordu . Kapıyı kırıp içeri girmeli ve oradan yukarı çıkıp murat beyin odasında onu öldürecek ti.
Hareket etmek için başına pelerinin kızıl şapkasını taktı ve koşarak Murat beyin evinin arka cephesine geçti ,duvara yaslanarak bir iki dakika bekledi. Askerler onu görmüş olma ihtimalli vardı ,biraz daha bekledikten sonra duvarların kenarından yavaş ,yavaş yürümeye başladı . İçinde kuşku ama bir o kadarda gurur vardı. Biraz daha yürüdükten sonra askerlerin olduğu cepheye dönmeden durdu . Askerlerin konuşmaları duyuluyordu, kendi aralarında konuşmaya dalmış olan askerler kendilerinden habersiz öyle etraflarına bakıyorlardı.

Torumtay biraz daha bekledikten sonra askerlerin olduğu cepheye birden atladı . Askerler ilk önce fark etmeseler de , aradan bir iki dakika geçince askerlerden kısa boylu olanı birden görünce ilk önce şaşırdı sonra gecenin verdiği karanlık yüzünden gözünü kısarak baktı . Görebilmek için biraz yaklaştı , yaklaşınca yine gözünü kısarak baktı diğer arkadaşı neye baktığını anlayamadı. Tam arkadaşının yanına gidecekti ki gelen hançer le arkadaşı yere düştü , Ne yapacağını bilemeyen asker ilk önce yerde yatan arkadaşına baktı sonra kılıcını çekip etrafına bakmaya başladı . Gecenin karanlığı görüş açısını kısıtlıyor du.

Bir iki dakika kadar bekledikten sonra Torumtay sakladığı yerden çıktı ve yavaş adımlarla askere doğru ilerlemeye başladı. Askerin görüş alanına girince asker terlemeye başladı , daha yeni arkadaşını öldüren adamdı . Kılıcını sıkıca tutan asker Torumtay in iyice yaklaşması üzerine bağırarak.

---Kimsin sen?

Torumtay askerin sorusuna soğuk kanlı bir şekilde .

---Senin sonun.

Asker duyduğu karşısında ecel terleri dökmeye başladı ve koşarak kılıcını Torumtay savurdu , Kılıç darbesini kolay bir şekilde savuran Torumtay kılıcını askere doğru savurdu . Asker Torumtayin kılıç darbesini zor bir şekilde durdurdu ve biraz sarsıldı . Torumtay Askerin sarsılması üzerine ayağıyla dönerek adamın kılıcına vurdu . Askerin kılıcı yere düşünce Torumtay elindeki hilal şeklindeki kılıcı askerin zırhının az olduğu karnına savurdu . Asker bir iki dakika içinde kanlar içinde yere düştü .

Şehrin doğusu .

Tuman kendine sadık olan askerleri toplayarak şehrin doğusunda bulunan boş bir arazide bekliyordu . Kendine sadık on bine yakın asker vardı . Bu askerler ya bir şekilde Murat beyin gazabına uğramış askerler di. Tuman atını askerlerin arasında bir o yana bir bu yana sürerken . Meydana doğru gelen atlılar olduğunu gördü . Askerler direk o tarafa doğru savunma pozisyonu aldılar . Atlılar biraz daha yaklaşınca bunların Kutlu ve askerleri olduğu anlaşıldı . Tuman hemen atını onlara doğru sürerek Kutlu nun yanına yaklaştı. Kutlu biraz yorgun bir şekilde atın dan indi . Arkada duran askerlere esirleri getirmelerini söyledi Tuman da atın dan inerek Kutlu yu selamladı , sonra askerlerin atan indirerek sürüye sürüye götürdükleri üç tane esir e baktı bunlardan biri Murat beyin sağ kolu Tak diğeri Keçe serhat , diğeri ise moğol komutan Bakanay dı . Üçü de askerler tarafından sürüklenerek meydana götürüldü. Tuman ve Kutlu ağır adımlarla askerin arasından meydana vardılar. Esirler yere diz çökmüş bir vaziyette bekliyorlardı.

Kutlu Tak ın yanına yaklaşarak yüksek sesle .

---Serhat sana Tak ın gerçek yüzünü söyleyim mi?

Serhat nefret dolu gözlerle Kutluya baktı , istemsiz bir şekilde konuşmaya başlamadı.

---Gerek yok .

Kutlu gülerek.

---Öleceksiniz .

Kutlu arkasını döndü ve belindeki kılıcı çıkartarak arkasında duran serhat ın boğazına hızlı bir şekilde kılıç savurdu . Kılıç darbesiyle Serhat ın başı gövdesinden ayrıldı o sıra yanlarında duran Tak ve Bakanay korku dolu gözlerle Kutluya bakıyorlardı. Kutlu bu sefer Tak ın yanında duran Bakanay ı kılıç darbesiyle yere serdi .

Askerler esirlerin etrafını sarmış öldürülenlerin acı çekmelerini izliyorlardı. Kutlu Tak a baktı ilk önce kendi öldürecek ti ama değmez diye arkasında duran Tuman a söyledi. Tuman gelirken Tak kaçmaya çalıştı ama etrafını askerler tarafından çevrili olduğu için kaçamadı . Tuman kılıcını Tak ın tam da gövdesine savurdu , bu savurma dan sonra kanlar içinde yere düştü Tak . Üç esir de infaz edilmiş oldu . Artık şehri almalarına az kalmıştı son olarak Gökturan 'nın vereceği haber bekleniyordu.

Şehrin batısı

Gökturan şehrin batısında bulunan askerî okulun önünde bekliyordu. Yanında Tuman a sadık topçu birliği duruyordu. Mevzileri Askerîye çevrilmişti . Gökturan Biraz daha bekledikten sonra atını şaha kaldırarak topçulara ateş emri verdi . Top ların başında duran askerler topları fitilini ateşledi ler. Otuza yakın top bir iki dakika içinde ateşledi çıkan duman havada süzülürken , şehrinde inlemesine sebep oluyordu . İlk top atışında Askeriye çığlık lar içinde askerlerin yanarak çıkmasına sebep oluyordu . İkinci top atışından sonra bir kısmı yanan bir kısmı yıkılan Askeriyeden sağ çıkan askerler ilk önce ne olduğunu kavrayamayan askerler , üstlerinde gecelik ellerinde küçük bir kılıçla , bir iki dakika sonra toplu halde saldırıya geçmeye başlamışlardı. Sayıları çok azdı , bunu üzerine topların arkasında duran atlılar a seslenen Gökturan saldırıya geçmelerine söyledi. Bir den top arabasının arkasından çıkan altılı ları gören askerler bir o yana bir bu yana kaçmaya başladılar atlılar önüne kattıkları askerleri kılıçtan geçiriyorlar dı.

Bir müddet sonra askeriye yerle bir olmuştu , ve askeriyenin önü asker cesetleriyle doluydu . Gökturan atıyla harabe olan binayı seyrederken yanına gelen bir süvari selam verdikten sonra .

---Efendim Tuman ve Kutlu beyimiz istediğiniz kişileri yakalamış ve infaz etmiş sizden haber beklerler.

Gökturan askere dönerek .

---Söyle yarım saate çakal ın boynunu kesecez.

Süvari selam verdikten sonra hızla uzaklaştı. Gökturan da askerlere toplanmaya başlamalarını söyledi.

Murat beyin evi .

Torumtay sesiz adımlarla evin koridorunda yürüyordu, evin düz olması kendini zorlasa da . Gecenin verdiği karanlık yüzünden önünü göremiyor du .
Tam Murat beyin bulunduğu ikinci kata çıkmak için hareket etmiştik i birden uzaktan gelen top sesi duyuldu. İlk önce yerinden kıpırdamadan duran Torumtay hızlı ve dikkat li bir şekilde merdivenleri çıkmaya başladı, bir süre daha çıktıktan sonra murat beyin odasının bulunduğu kapının önüne geldi , içeriyi biraz dinledi,içeriden ses gelmiyordu bunun üzerine kapıyı yavaşça açtı artık vakit gelmişti odada yavaşça ilerlemeye başladı , ilerlerken belindeki hançer i çıkardı .Derin uykuda olan Murat bey derin bir uykuya geçecekti , Torumtay iyice yaklaştı ve Murat beyin yatağının yanında durdu . Hançer i iyice kavradı ve sıkıca Murat beye sapladı uyuyan adam hançer in etkisiyle gözünü açtı tek gördüğü Torumtayin
gözlerindeki öfke ve acıma duygusu ydu. Bir iki saniye sonra Torumtay çıkardığı hançer i geri batırarak ölmesini seyretti . Artık Tebriz in Alacakaranlık ları bugünü hatırlayacaktır .Torumtay hançer i sapladığı yerde bırakarak odanın tek penceresine doğru baktı . Sonra arkasındaki yatağında ölü olan cesede bakarak .

---Yarın sabah bütün halk senin öldüğünü kutlayacak.