Hızlıca bir bölüm yazıp bekleyenleri -eğer varsa tabi- bekletmek istemedim. Nedense uzun yazmış gibi hissediyorum. Bilemedim o.O Mamanız sizi seviyor ﻬ Sarang sarang ^^
Kalbim bir yarışa mı girmişti? Başka bir açıklamasının olabilmesi imkansızmış gibiydi.
Yutkundum.
Tekrar yutkundum.
Ve bir kere daha yutkundum.
O ağlayarak bana bakarken boğazımdaki düğümler artıyordu. "Neden ağlıyorsun?" diye sorabilmek benim için büyük bir başarıydı çünkü sesimin çıkacağından şüpheliydim.
"Çünkü.."
Devam ettiremeyip başını eğdi. Elleri gözlerini bulduğunda hızlıca akan yaşlarını sildi. "Neden bunu yapıyorsun Jongin?" Burnunu çekip bakışlarını havaya dikti. Kendini engellemek istermiş gibi bir hali vardı.
"Çünkü seni öpmek istiyorum."
Fısıltıyla konuştuğunda ona bakakaldım. Neden böyle şeyler istiyordu? Etrafa bakınıp kaçabileceğim bir yer aradım. Merdivenlere koşana kadar beni yakalardı.
Tanrım! Beni yakalar mıydı? Peşimden mi koşardı?
Yutkunup dudaklarımı ıslattım.
"Geç oldu Jongin. Git ve uyu." dedim nefes nefese. Başını iki yana salladı. "Yapacağını söylemiştin." Sesi yalvarır gibi çıkıyordu. "Tanrım! Benden ne istediğinin farkında mısın? İçki falan mı içtin? Sarhoş musun? Kes şunu artık cidden."
Sesim biraz yükseldiğinde gözlerini kırpıştırdı. Gözleri istemsiz Suho'nun odasına kaysada tekrar bana odaklandı.
"Ben dayanamıyorum Kyungsoo. Canım o kadar yanıyor ki! Neyin iyi geleceğini öğrenmek zorundayım."
Bana ismimle seslenmesi şuan için en küçük sorundu. Kaşlarımı çattığımda dudaklarım aralanmıştı. "Seni öpmem mi iyi gelecek? Cidden sınırını aşıyorsun Jongin. Benim bir erkek olduğumun farkındasın değil mi? Aklından zorun falan mı var senin?" Bana yaklaşırken gerileyerek ondan uzaklaştım. "Hayır hayır.." Ellerimi kaldırarak onu engellemeye çalıştım.
"Benden uzak dur."
Ona arkamı döndüğümde gözlerimi sıkıca yumdum. "H-Hyung?" Dişlerimi birbirine geçirip yürürken ona omuzumun üstünden kısa bir bakış attım.
●•●
Bir hafta üç gün olmuştu. Her şey benim için eskisi gibi olsada Jongin'in yurtta durduğu günler çok azdı.Çoğu zaman ya Taeminle oluyordu -bunu diğerleri onu aradığı için öğrenmiştim- ya da pratik odasında yemek dahi yemeden geceye kadar çalışıyordu. Onunla konuşacak veya aramızdaki sorunların bitmesini isteyecek değildim.
Bu onun için zor olabilirdi evet ama benim içinde kabul edilebilecek bir şey değildi.
Ona olan iyi niyetimi suistimal etmişti. Benden böyle bir şey isterken ondan daha fazla uzaklaşacağımı bilmesi gerekiyordu. Evet aklı karışıkta olabilirdi ama bunu ben düzeltemezdim.
Aynı ortamlarda bulunmuyorduk, aynı masada yemek yemiyor aynı koltukta oturmuyorduk. Diğerleri bunun hakkında beni olduğu gibi onuda sıkıştırıyorlardı. Bunu bilmem için görmem falan gerekmiyordu, adım gibi emindim. Mutfakta Chen ile yemek hazırlarken boğazını temizlediğinde yine aynı şeyin olacağını anlamıştım.
"Kyungie.."
"Hmm?"
"Jongin'le ne zaman barışacaksınız?"