Bence uzun yazdım yani yeterince. Bir de kıskanç Satansoo'yu okuyun bakalım. Küfür etmek serbest. Sarang sarang~
Bu arada multideki resmi her gördüğümde ağlıyorum..●●
"Ben abartıyorum öyle mi? Senin yaptıklarının yanında benimkiler abartı değil Kai."
Kyungsoo çıkardığı ceketi bir kenara fırlatıp mutfağa girdi. "Sadece konuşuyorduk Soo. Ah cidden!" Diğeride peşinden geldiğinde, iri gözlerini çocuğa dikti. "Ah Jongin, dar pantolon sana çok yakışıyor.. Ah Jongin, saçların böyle çok daha güzel olmuş.. Ah Jongin, lütfen akşam bize gel.. O 'ah' kısmını, kurduğu her cümlede kullandı ve ses tonundan bahsetmiyorum bile. Ve o yandan gülüşü. Tanrım!"
Kyungsoo soğuk suyu dikleyip biraz olsun sakinleşmeyi denedi. "O benim arkadaşım." İşaret parmağını esmere yöneltirken bardağı sertçe tezgaha bıraktı. "Arkadaş deme bana. Sakın. Sizin arkadaşlıktan kastınız, 'Ah stajyerlik zamanımızda birbirimize her konuda çok yardımcı olduk. Değil mi Jongin?' ise kusura bakma ama ben buna arkadaşlık demem." Jongin gözlerini devirip sandalyeye oturdu. "Sevgilimizin olmasına izin vermiyorlardı Kyungsoo. Sende biliyorsun. Ve yakın arkadaştık. Ve erkektik. İhtiy-" Kyungsoo sinirle onun sözünü kesti.
"İhtiyacını sikeyim! Tamam mı? Bana onu koruman değil, beni sakinleştirmen gerekiyor."
Kyungsoo mutfaktan çıkıp solana girerken diğerlerininde eve girdiğini görmüştü. "Taemin'in arkanızdan kıs kıs gülmesi normal miydi?" Sehun, Soo'nun yanına oturarak bir ona bir de onlara yakşan Jongin'e baktı. "Jongin'e sor. Belki eski yardımlaşmaları gelmiştir aklına. Komik olanlar vardır eminim." Jongin ellerini saçlarından geçirip gözlerini ona diken çocuğa baktı. "Kes şunu." Kyungsoo gülmeye başladı. "Tabi. Olur." Koltuktan kalkıp yanından geçtiğinde Jongin onu yakaladı.
"Hyung.. Lütfen böyle yapma."
Kyungsoo kendini ondan kurtarıp dudaklarını birbirine bastırdı. "O çocuğu bir dahakine elimden alamazsın. Duydun mu? Akşam onlara falan da gitmiyorsun. Başlarım öyle arkadaşa." Kyungsoo gözlerini ondan ayırıp merdivenlere yöneldi. Jongin ise akşam için verdiği sözü hatırlayıp onu nasıl ikna edeceğini düşündü.
"Jongin. Bence Taemin ile arana biraz mesafe koyman en iyisi olur." Suho bileğindeki saati çıkarıp sehpaya bırakırken küçüğüne kısa bir bakış attı. "Taeminden bahsediyoruz. En yakın arkadaşımdan. Nasıl mesafe koyabilirim ki?" Jongdae'nin sevimsiz kahkahasıyla ona baktı. "Sen Soo'ya grubundaki üyelere karşı mesafe koyması için baskı yapan bir adamsın Kai. Hadi ama! Bunu anlayışla karşılaman gerek." Kai aralanan dudaklarını birbirine bastırdı. Ne diyebilirdi ki? "Sen kıskanırsın ama o seninle flört eden en iyi arkadaşına laf edemez değil mi? Adil oynamıyorsun Jongin." Baek salondan çıkarken homurdandı.
●●○
"Gitti mi?" Kyungsoo uyandığında Jongin'i evde göremeyince bunun cevabını almıştı aslında. Masadakiler ona baktığında Jongin'in boş sandalyesine gülümsedi.