Hem sen ordan ayrildiktan sonra hep benimleydin?......dimi?
Cevap vermeden yuzunu Ege'nin annesine cevirdi.")
"Bu yaptiginizdan dolayi cok pisman olacaksiniz.Sucsuz yere beni ortaya itiyorsunuz."
"Ne oglumu oldurdun bir de beni de mi tehtit ediyorsun?" diye ortaligi inleten Ege'nin annesini polisler sakinlestirdi.
Ben Poyraz'in benimle gelmeden once bana bir isinin oldugunu soyledigini hatirladim.Ama bir dakika bunu neden yapmis olsun ki.Zaten ben Poyraz'i, onu seviyordum bu da onu biliyordu.Suan sacmaliyordum.Poyraz'ın boyle bir sey yapması icin mantıklı bır acıklama yoktu.Bizi eve gonderemeyeceklerını bırsure goz altında tutacaklarını soyledıler.Ben bır yandan Poyraz bır yandan ıtıraz edıyorduk ama nafıleydı artık.Bızı ıcerı atmıslardı bıle.Poyraz'ın karsımda olmasına ragmen ona dokunamamanın ne oldugunu anlıyordum.Canım cok yanıyordu.Bızden baska delıl yoktu ortada.Ama sucsuz olsak bıle onun nasıl öldugunu kım nereden bılecektı kı?3 GÜN SONRA
Yanımıza gelen polisler serbest olduğumuzu söylemişti.Ben hiçbir şey anlamamıştım.
'Buldunuz dimi gerçek katili?Şimdi pişman mısınız?' diye bağırırken ben, Poyraz sessizce yürüyordu.Bize Ege'nin öldüğü ya da öldürüldüğü bölgede bir silah bulunduğunu ama bu silahta Ege'nin parmak izlerinin olduğunu söylemişlerdi.Yani Ege intihar etmişti.Ben sevinse miydim yoksa üzülse miydim bilmiyorum.Belki şuan içinizden diyorsunuz ki 'Kıza bak ya hapishaneden kurtuldu hala daha üzülüyor'.Ama iş orada bitmiyor ölen benim en yakın arkadaşımdı.Ve en kötüsü de ölümü benim yüzümdendi.Artık onun ruhsuz bedeni ve ondan bana kalan aşkı vardı sadece.Ben kendimi her geçen an suçlu hissediyordum.Bu hayat belki böyle geçmezdi.Ama ben hapiste olsam bile unutamayacaktım bu acıyı.Gerçeği öğrendiklerinde annem, babam, Can ve Gamze benim hakkımda ne düşüneceklerdi? İnanın sadece bunları izlemek kalıyor bana.
......
2 gün Poyraz'la görüşmedim.Rahatlamaya, daha iyi hissetmeye ihtiyacım vardı.Bugün dışarı çıkacaktık.Gelip beni aldığında saat 1 idi.Sahile gitmiştik.Tabiki Ege'nin öldüğü sahil değildi.Başımı onun omzuna yaslayıp derin bir iç çekerek başladım konuşmama;
'Hani en sona gelinmişliğin, alışılmışlığın göstergesidir ya ''ARTIK'' Her şey bu kelimeyle anlam bulur.
Artık alıştım.
Artık canım eskisi kadar acımıyor.
Artık hatırlamıyorum, unuttum demiyorum sadece hatırlamamaya çalışıyorum.
Halbuki ne kadar çaresiz bir kelimedir''artık''.
Poyraz'ın konuşmaya başlamasıyla son buldu sözlerim;
'Ne kadar acı çektiğini ancak kendin bilirsin kelimeler ise sadece duyguların içini doldurur.Sen o acıyı yaşarken ben on katını yaşıyorum bunu sadece ben bilirim.'
Ona var olan gücümle sarıldım.Bu zamanların bir an önce geçmesini artık hayatıma geri dönmek istediğimi söyledim ona.
'Burada kapatsam gözlerimi, sonra kalktığımda yanımda bir tek sen olsan karşımda deniz.Sonra kalkıp yürüsek sahil boyu, ben eve gitsem.Seni görmediğim her an seni düşünüp özlemek olsa tek derdim...keşke'
Elimden tutarak beni ayağa kaldırdı.Ve yürümeye başladık.Beni güldürmek için herşeyi yapıyordu.
6 YIL SONRA
O zamana gelene kadar yaşadıklarımız cabası.Sabah erkenden kalkmıştım.Ona bir sürpriz hazırlamak vardı aklımda.Ona yazdığım şiirleri yazıları bir kitaba bastırmıştım.İşin sürpriz kısmı yaklaşık bir hafta önce bastırdığım bu kitabı evinin sağında solunda bulunan, parktaki sokaktaki tüm insanlara dağıtmak ve ellerinde gösterecek şekilde tutmalarını istemekti.Hem insanlar bir aşk hikayesini okumuş olacak, dillere destan bir aşk hikayesi örnek gösterilecek hem de Poyraz eminim o kitabı bir süre sonra merak edip birinden ya da bir yerden alacak.İşe koyulmuştum bile.
......
O kitap elinde kapımın önüne gelmişti.Masum ve bir o kadar da şaşkın bir surat ifadesiyle duran Poyraz'a koşup sarıldım.Ben geleceğini bildiğim için çoktan hazırlanmıştım bile.Beni arabaya bindirdi ve torpidodan gözlüklerini uzatmamı rica etti.Torpidoyu açtığımda bir kağıt dikkatimi çekmişti.Kenarları yanıktı.Klasik.Ama çok romantikti.Açtığımda birkaç satırlık yazıyla karşılaşmıştım;
'Sabaha senin kokunla uyanmak vardı mesela.Ne bileyim kalkar kalkmaz senin yüzünü görmek.Bunlar güzel şeyler ama sen daha güzelsin.Bunca yaşanmışlıklar bir kenara dursun ben seninle tekrar tanışsam tekrar aşık oldurdum.Çektiğin derde deva, kafanı taktığın konuya çözüm ve sana da çok güzel bir eş olabilirim mesela.BENİMLE EVLENİR MİSİN ADA?'
O anda kendimi tutamıyor olabildiğine mutlu bir şekilde ağlıyordum.Ama bir yandan beynimde sinyaller çaktıran o soru.'Evet demek neden bu kadar zor?' Ben bu adamı herşeyden çok sevmiyor muyum, seviyorum.Onunla bir yola çıktık.Neden evet diyememek bu kadar can acıtıyor.
Birden başımı bir el okşuyor.Annem.Bana sesleniyordu;
'Kızım Poyraz ağlıyor'
Gözümü açtığımda annemin kucağında Poyraz vardı. 2 buçuk yaşında olan oğlum Poyraz.Babasının ismini koymuştuk ona.Ölümünü her ne kadar kabullenemesem de ona bu isimle hitap etmek çok daha iyi hissettiriyordu.Ondan bana kalan bir can, bir hatıraydı.
3 yıl önce Poyraz'la evlenmiştik.Poyraz yeni bir işe girmişti.Herşey yolundaydı.Taaki o geceye kadar.Ege'nin babası Poyraz'ı silahla vurana kadar.Bana yaptığı açıklama ise;
'O beni oğlumdan ayırdı ben de onu oğlundan ayırdım.' dı.
Çok içkiliymiş o gece.Ben tüm bu olanlara rağmen evet hala ayaktayım.Bir oğlum var ve ben onun için yeniden doğdum.Zorundayım.Poyraz'a aşkımı anlatmak için yazdığım kitap ülkede en çok satılanlar başlığı altında toplanınca Poyraz'ın ölmesi de bir o kadar dikkat çekti.Aşkımızı bütün ülke okudu, örnek gösterdi, övdü.Şimdi istediğim tek şey bu Dünya'ya yeni bir Poyraz yetiştirmek...
SON...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
HİSSİZLİK
Fiksi RemajaBirden çıkıverdin karşıma.Ne ben eski hayatıma devam edebildim ne de kendimi hatırlayabildim.Bildiğim tek şey ben artık eski ben değildim.