Selamun Aleykum arkadaşlar. Giderek çoğalıyoruz 1.78 bin olduk! ☺☺ Ve bu beni çok mutlu ediyor. Vote ve yorumlarınızı esirgemezseniz çok memnun kalırım. Yorumlarınız cümlelerime ilham olacaktır. Allah'a emanet olun.
Kollarımda gördüğüm derin morluklar beni karamsarlığa hapsediyordu. Bunu bana yapmış olamazlardı. Rengarenk bir süreç için kendimi hazırlamışken beni yeniden karanlıklar içine sürüklemişlerdi.
"Pislik herifler. Bu.. Bu çok adice. "
"Efendi senin için en iyilerinden seçti. Kuşkun olmasın. Uyurken damarında hazzını özlediğin şeylerin bulunması.. Ahh bende isterdim doğrusu. Şanslısın.''
"Siz ne halt ettiğinizi sanıyorsunuz?!"
Karşımda efendi dedikleri pislik duruyordu.
"Güzelim ne o? Sürprizimi beğenmedin mi yoksa? Oysaki senin için en yoğun olanlarını seçmiştim. Hahahha. Eroinden kurtulman o kadar kolay olmayacak Zümracık." dedi dudağını büzerek.
"Sevimli falan olmaya çalışıyorsan o kavram senden çok uzak."
"...haa bir de, buradan kurtulunca seni ne hale sokacağımı tahmin etmek bile istemezsin."
"Duydun mu Cafer? Çok korktum ne yapacak acaba? Ay düşünmesi bile ürkütücü."
Karşımda iğrenç bir şekilde kahkaha atıyorlardı. Buna dayanacak gücüm yoktu. Allah'ım ben şimdi ne yapacağım?
Tek bir umuda tutunuyordum. O umutta ellerimden kayıp gitmişti.
Eroinle aram az da olsa açılmıştı. Ama o adamlar damarımdan enjekte etmişlerdi ve bu en ağır olanıydı.
Amaçlarını anlamıştım. Beni bu zıkkıma tekrardan bağlayıp istediğimi vermeyerek acı çektirecekler, istediklerini bunu kullanarak yaptıracaklardı.
Bu sefer kurtulmam imkansızdı. Şimdi tek isteğim namusumla ölmek.. Bir de Talha'nın iyi olduğunu bilmekti..
Onu sağ salim görebilseydim.. Yaşıyor mu, nasıl hiçbir bilgim yok. Onu öylesine merak ediyorum ki. Ona bir şey olursa.. Bunu aklıma getirmek bile kalbimde olası bir acıya konuk oluyor.
Bunları düşünürken beni bir salona getirdiler. Orada benim gibi kolları mühürlü olan onlarca kız vardı.
Güçlü bir kızdım fakat bu olanlara daha fazla katlanacak gücüm kalmamıştı.
Yanımdaki adama elimi yüzümü yıkamak istediğimi söyledim. Beni koridor sonundaki bir banyoya getirdi. İçeri girdiğimde ellimi, yüzümü yıkadım.
Kafamı kaldırıp banyodan çıkacakken ani bir tavırla geri döndüm. Bu karşımdaki ben olamazdım.
Saçlarım dağılmış. Gözlerimin altı mor derinlikler oluşturmuştu. gözlerimin içi kıpkırmızıydı. Dudaklarım çatlamış. Suratım bir hayaletten farksızdı.
Kafamı aşağı eğdiğimde kollarımın delik deşik olduğunu gördüm. Elimi ağzıma götürdüm. Ağlamamı duymalarını istemiyordum.
Annemin sıcaklığına ihtiyacım vardı. Onun merhamet rengi gözlerine ihtiyacım vardı.
O gittiğinden beri hayatım öyle dağınık ki. Rüyamda bile göremiyorum onu. En son hastane odasında görmüştüm. Daha doğrusu sesini duymuştum. Bu bile o kadar etkileyiciydi ki. Onun her şeyine ihtiyacım vardı. Onunla alakalı her şeye..
"Hadi çık artık. Yolculuk vakti."
Dışarı çıktığımda onlarca kız başları önde kapıya doğru ilerliyorlardı. Kimsenin itiraz edecek ne güçleri ne de umutları vardı.
Kapıda kocaman bir tırla karşılaşınca şaşkınlığımı saklayamadım. Nasıl yani o lanet yere bununla mı gidecektik?
"Konforlu yolculuklar kızlar."
Etrafımızdaki siyahlı adamlar kahkaha eşliğinde son model arabalarına bindiler. Bizi de sırayla tıra bindiriyorlardı.
En son ben kaldığımda yanımdaki adama nefret dolu gözlerle bakıp bir tekme savurdum. O yerinde kıvranırken, ilk defa tebessüm edip tıra binmeye çalıştım.
Tekme attığım adam yerden kalkmış beni saçımdan çekerek aşağı indirdi. Suratıma birçok kez tokat attı, tekmelerini bacaklarıma ve karnıma geçirdi. Ağzımdan kan çıkmaya başladığında öleceğimi sandım.
"Yeter!"
Tek komutla beni bırakan adam yanımdan ayrılmıştı.
"Seninle sonra ilgileneceğim. Kızı bizim arabaya al, bu halde binemez buraya."
Söylenenler kulağıma kesik kesik gelirken gözlerim yerini karanlığa bırakıyordu.
#
Gözlerimi hafifçe araladığımda bacağımdaki ve karnımdaki ağrılar kendilerini belli etmeye başlamışlardı.Başımın ağrısı da onlara katılırken ellerimi saçıma götürdüm. Parmaklarıma dolaşan bir yığın saçla kalakaldım. O pislik adamın saçımı çekmesiyle kopmuş olmalılar.
Yataktan doğrulduğumda pencereye yöneldim. Burası ormanlık bir alandı. Etrafta kimse gözükmüy...
Ahh. O da neydi?!?! Kulaklarımı aşırı sesten korumak adına ellerimle kapattım.
İnanmıyorum!! Bu silah sesleri de ne? Siren sesi mi o?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Karanlık Vuslat
Teen FictionSükunetin kendini gösterdiği o nadide zamanlardan bir tanesi.. Suskunluğun esiri olan bir benlik.. Tattığı her türlü acı bedeninde ağır yaralara sebep olmuş bir beden.. Zümra.. Yaşadıklarının etkisiyle tüm gayelerini yitirmiş bir genç kız.. Omuzlar...