NEFRET

♡Zirvalamak♡

Multi: Pinar Simsek ( Benim ikinci idolumm :D Karsinizda Demi Lovato! )
Sabah gozlerimi actigimda, kendi evimdeydim. Nihayet, kendi evim 'ohh be' diyebilecegim bir ortam bulmustum.. Sacmalamayin. Tabiki Izmir'deki evimdeyim. Mihrap'in yanina asla donmem. Gerci, benim yerimde kim olsa gene donmez de, neyse. Dun aksam beni havalimanindan Pinar almisti. Eve vardigimizda, ona su 'maviliyi' anlattim. Bana surekli, 'Sen ona asiksin! ' diye zirvaladi manyak. Nasil asik olabilirdim ki? Oglum, ben daha dun gordum cocugu! Oda bes dakika ya! Ask dedigin benim icin ozel bir sey olmali.. Daha once yasamadigim hazzi bu sefer doruklarinda, damarlarimda hissetmek istiyorum. Ya malmisiniz? Ne fesat seylersiniz boyle. Haz derken, tutkuyu kastettim. Hayir ya! O tutku degil.. Ask gerizekali! Ask.

Iste oyle boyle.. Gardrobumu acip icinden, Uzun kollu beyaz bir sweet, altima uygun kot bir sort cikarttim. Uzerimi degistirdikten sonra saclarimi dalgali haliyle biraktim. Assagida Pinar'i goremeyince, odasina ciktim. Merdivenleri ikiser ikiser atliyordum. Ki bu cok eylenceli, taki yere yapisana kadar. Ve gumm! Ben toparlanmaya calisirken, yukarda Pinar'in sesini duydum. 'Bu ne ya? Evi hipopotamlar bastida, merdivenden mi cikamadilar?! '...

***
Pinar'la kahvaltimi edip, disari cikacaktik. Onun bankayla bir kac isi vardi, bende kafa dinlemek amaciyla kanyona gidecektim. Kahverengi, pofuduk ve hosuma oldukca giden, Babamin hediyesi... Botlarimdi. Ayagima takip disari ciktim. Kapinin carpma sesi havaya karisinca Pinar'rinda artik disarida oldugunu anladim. "Gidiyormuyuz? " Dedim ona yaklasarak. "Tamam gidelim. Banka, manolya caddesinin saginda kaliyor. Yeni tasindilar o tarafa. Eskiden, biliyorsun firincinin arka sokagindaydilar. Sende kanyona gidecekmissin? Ozaman caddenin sonuna kadar sana eslik edebilecegim. Arya. Beni dinlemiyomusun sen gerizekali? ". Pinar'in son sozuyle, dusunce havuzundan cikip, gercek dunyaya dondum. "Evet. Dinliyordum. Fazla, dalginim bu gunlerdir. Bende anlamadimki. " dedim pat diye. Pinar benim kresten beri en yakin arkadasimdi. Onunla, 'Benimle Winx oynarmisin? Ama bastan soyliyeyim, ben Bloom'mum. ' cumlesi sayesinde tanismistik. Suan lise 2'ye gidiyordum. Ve hayla, ayni eskisi gibi arkadastik. Benim icin, yani beni Mihrap salagiyla yanliz birakmamak icin, Adana'dan Istanbul'a gelmisti. Ve ailesiyle yasamayi birakip yanima tasinmisti. Yani Izmir'e. Ona guveniyordum. O beni asla yari yolda birakmayacak, mukemmel, sahip oldugum en iyi arkadasimdi. Gerci, burada pek fazla arkadasim yoktu. Oda ayri bir konuya zaten, neyse. "Neyin var Arya? Izmir'e geldigimizden beri pek ilgisiz, dusuncelisin. " Pinar'in endiseli tonda soyledigi soruyla, bakislarimi ona cevirdim. "Eger, Mihrap buraya gelirs-" lafimi tamamlayamadim, cunku Pinar'in eli agzimi kapatti. "Eger o cadoloz kadin seni goturmek icin gelirse.. " derin bir nefes aldi ve devam etti " Onun agzini yirtarim. "..

***

Kanyonun, yani Kanyonun cukurunun hemen karsisindaki, Sonbahar'dan dolayi kahverengi rengine burunmus, ve sari yapraklari dokulup havada ucusan, agacin altina oturdum. Pinar bankaya gitmis, bense kafa dinleyip, kitap okudugum yere gelmistim. Buraya kimse gelmezdi tehlikeli diye.. Bense, kitap okuyup, muzik dinlemek icin buraya kosardim. Kendi yaptigim, beyaz orgulu uzerinde yesil ve kirmizi tiğ ile islenmis cantamdan, 'Kotu CocuK'u cikarttim. Su Kayla ve Meric'in hikayesi olan.. Gercek askin kitap olmus halini tanimlayan hikaye... Dizlerimi kafama cekip bir 'Cenin' pozisyonu aldim. Kitabimin ilk sayfalarini okumaya basladigim sirada yapraklarin ucustugunu gordum. Elimi uzattigim sirada, sari renkte olup, uzerinde kahveringe cizgiler bulunduran yaprak dustu. Elimde ki yapragi dikkatlice incelerken arkamda bir ses duydum. "O yaprak cok ozeldir benim icin. Simdi onu usulca yere birak. "..

***