Burakla sahil kenarında el ele yürüyorduk. Ben o kadar mutluydum ki Efede bulamadığım aşkı onda bulmuştum.
" Ne düşünüyorsun? "
"Hiç seninle çok mutlu olduğumu ve sana çok aşık olduğumu düşünüyordum." dedim ve beni kollarının arasına alıp öyle sarmaş dolaş yürümeye devam ettik.
Ileride dilek feneri satan bir amca vardı.
"Burak dilek feneri alalım mı lütfen. "
"Sen bana hep böyle bak ben sana ne istersen alırım" dedi ve almaya gitti.
Yanıma geldi ve
"Hadi dile" dedi.
Burak ile çok mutlu olmayı dilemiştim.
" Ne diledin aşkım? "
" Söylemem. Hem söylersem gerçekleşmez. Sakın sende dileme." dedim.
Ve feneri havaya bıraktık. Inşallah gerçekleşir. Feneri izlemeyi bırakıp tekrar yürümeye devam ediyorduk. Birden bir kız gelip
"Burak hayatım seni çok özledim. "
Ne diyordu bu kız? Burağa baktım ve o da kıza bakarak
" Tuğçe ne hayatımı biz ayrıldık. Bitti anladın mi bitti. Şimdi çekilirsen yürümeye devam edeceğiz. "
" Burak ben seni hala seviyorum. Neden anlamıyorsun."
Daha fazla dayanamadım ve
" Burak kim bu kız? "
" Hayatım o benim eski sevgilim. Eski." Eski kelimesine vurgu yapmıştı.
" Beni bu kız için mi bıraktın. Bu kızda olupda bende olmayan ne?"
" Bu kızda aşk var sevgi var senin gibi yapmacık değil. Sen beni hiç sevmedin. Ama bu kız beni seviyor. "
" Özür dilerim ben senin kıymetini sonra anladım. "
" Bende senin ne halt olduğunu sonradan anladım."
dedi ve beni kolumdan çekiştirip yürümeye başladık. Ama o kız hala arkadan bağırıyordu." Bu iş burda bitmeyecek" diye.
Biraz daha yürüdükten sonra bana döndü ve
" Damla özür dilerim. Ben bilmiyodum bunun burda olduğunu. "
" Burak bu kız senin eski sevgilin mi?"
"Evet eski sevgilim. Ben bu kıza aşıktım. Ama o bana değildi. Çok peşinden koşmuştum. Daha fazla dayanamadı ve benim çıkma teklifimi kabul etti. Zaten çok uzun sürmedi. 1 ay kadar çıktık. Zaten o ilişkiyi ben ayakta tutmaya çalışıyordum. "
" Peki o kızı tekrar görünce yine aşkın alevlendi mi? " ben bunu dedikten sonra bana sarıldı ve
" Ben sana bir kere aşık olmuşum bir daha kimseye bakmam aşık olmam ki. " "Ya sen çok tatlısın biliyor musun?" dedim beni yanağımdan öptü.
Sabah tam odadan çıkacakken kapı çaldı. Kapıyı açtım. Ama kimse yoktu. Tam kapatacakken yerde bir kaç tane beyaz gül gördüm. Elime aldığımda bir not olduğunu gördüm. Notu okurken notta yazan şeylerin aynısını da Burak okuyordu.
" Beyaz gül sevdiğini öğrendim. Gidip sana en güzelleri aldım. Fakat en güzellerini bulamadım. Ama en güzelini istiyorsan aynaya bak derim. Çünkü sen bu dünyada her şeyden daha güzelsin. "
bunları okuduktan sonra Burağa baktım.
"Seni çok seviyorum. " dedim.
" Ama ben seni sevmiyorum çünkü sana aşığım kızım" dedi ve gelip bana sarıldı. O bana sarılınca sanki her şey duruyo sadece biz kalıyoruz. Herşey o kadar güzel ve huzurlu oluyo ki..
" Hadi aşağıya inelim." dedi.
Asansöre bindik. Aşağıya indiğimizde yine Tuğçe ordaydı.
" Yine mi sen ne isin var burda"
"Bak Burak anlamıyorsun ben seni çok seviyorum. Nolursun 1 şans daha. "
" Ya senin anlama sorunun mu var? Istemiyorum. Git artık bizi rahat bırak. "
" Senin canını yakacağım. Siz mutlu olamayacaksınız." dedi ve gitti.
Korkmuştum. Ya bizi gerçekten mutlu edemezse.
" Burak gerçekten bize zarar verirse."
" Yapamaz se sakin ol. Ben yanındayım. " dedi. Ama hala içimde bir kuşku vardı.
Yeni bölüm nasıl. Sizce Tuğçe ne yapacak? Vote ve yorumlarınızı bekliyorum. Multimediada Tuğçe var ;)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kalbimin Sahibi
RomanceAşk neydi? Ya da nasıl bir şeydi? Eski sevgilisinden sonra aşka inanmayan bir genç kız ve aşkı kıza anlatmaya çalışın genç oğlan... " Kalbimin sahibi olur musun?"