"Stephanie Young Hwang ! Hemen buraya gel !"
Stephanie bıkkınlıkla elindeki koliyi yatağının üstüne bıraktı ve küçük adımlarla mutfağa ulaştı.
"Kızım,kızgın olmanı anlayabiliyorum.Ama lütfen şu uyuşukluğunu üstünden at."
Stephanie'nin içinde tuttuğu gülümseme dudaklarını aşarak dışarı doldu.Herşeyi annesinin ve babasının yüzüne haykırmak istiyordu,ama bunu yapsa da onu anlayamayacaklarını biliyordu.
Onu şuana kadar hiç kimse anlamamıştı.
"Belki de biraz dışarı çıkmalıyım."
Babası onaylamak için kafasını sallarken annesi boş gözlerle kızına bakıyordu.
"Unutma,sen Stephanie'sin.Tiffany değilsin."
'İhtiyacım olan cümle' diye düşündü.Ona her gün asıl kimliğini hatırlatmak için söylenen o cümle.O Tiffany olarak mutluydu.Stephanie olduğunda ise dünyanın en derin kuyusunun dibinde gibi hissediyordu.
Hızını arttırarak yeni taşındıkları apartmandan dışarı çıktı.Gelirken buralarda bir park görmüştü.
Siyah saçlarını önüne atıp geldikleri yolu takip etti.
Park görüş açısına girince,mutlu olmuştu.Yanılmamıştı.Bir işi düzgünce yapabilmişti.Evdekine göre daha iyi hissediyordu.Gülümseyerek boş parkın salıncaklarından birine oturdu.
Stephanie için 1 hayat yeterince zorken bir de 2.kişiliğini yaşamakla uğraşıyordu.
"Belki de asıl benliğim Tiffany'dir.Stephanie değilim,Stephanie olmak istemiyorum."
Sinirle ellerini birbirine kenetledi ve kafasını salıncağın demirlerine yasladı.
1,2,3,4,5,6
Dünya da ki herşey onun canını acıtmak için varolmuş gibiydi.Birşeyler yanlış gidiyordu.Ve Stephanie bu yanlışlık hissinden kurtulamıyordu.
"Sen ! Ne hakla benim salıncağıma oturuyorsun ? Deli misin ?"
Stephanie kafasını kaldırdı ve karşısında dikilen kıza baktı.Kısaydı.Kaşları çatılmış,ellerini yumruk yapmıştı.'Kızgın bir pandaya benziyor' diye düşündü.
Zayıftı ve güzel bir yüzü vardı.Stephanie kendinden nefret ederdi ama bu kızın kendine hayran olduğuna emindi.Sarı saçları parlıyordu.'Güneş gibi' diye düşündü tekrardan.
Kıza öyle kapılmıştı ki dedikleri aklına zar zor gelebildi. Sanki ruhu ona doğru çekilmişti.
"Ben,yeni taşındım.İstersen yanıma oturabilirsin."
Sarışın kız bıkkınlıkla nefesini verdi ve şortunu düzelterek Stephanie'nin yanında ki salıncağa geçti.
"Madem öyle seni bir defalık affediyorum.Ama kendine sinirlendiğinde gidecek başka biryer bul.Burayı paylaşamayız.Ben Kim Taeyeon."
Stephanie gülümsedi.
"Ben Tiffany Hwang,"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sunshine||TaeNy
FanfictionTaeyeon o gün siyah saçlı kızı o parkta gördüğünde bi şeylerin değişeceğini anlamıştı. Stephanie güneş ışığını,Taeyeon'u karşısında gördüğünde o kızın hayatında derin bir iz bırakacağını anlamıştı.