Sunshine||TaeNy

13

Stephanie pembe mat renkli şemsiyesini hızlıca açtı ve binadan çıkmak için gereken son adımını attı.Seul'de yağmur yağınca hayat karışır,aceleci insanlar ne yapacağını bilemezdi.Ama Stephanie yağmuru seviyordu.Eskiden olsa şemsiyeye gerek duymazdı ama şirket  hasta olmaması gerektiğini kesin bir dille belirtmişti.Yağmurun rahatlatıcı kokusuna gülümsedi ve ağır adımlarla caddeden karşıya geçti.Bugün Jessica ile buluşacaktı.Onu ilk tanıdığında soğuk biri olduğu için iyi anlaşabileceklerini düşünmüştü.Ama Jessica'nın kalbinin yumuşak bir ayıcık gibi olduğunu anlaması uzun sürmemişti.Buluşmak için anlaştıkları mekanı görünce gülümsedi,şemsiyesini kapattı ve içeri girdi.Kapının üstündeki çanın çalmasıyla bir kaç kişi ona dönmüştü.Umursamamaya çalışarak cam kenarı masalara baktı,Jessica tüm suratsızlığıyla oradaydı.Yağmura sinirlenmiş olmalıydı.Stephanie arkasından dolanarak kollarını ona sardı.Jessica irkilerek arkasını döndüğünde kızgın yüzü değişmişti.

''Ya,duygusallaşmayalım tamam mı ? Hala kirayı ödemedin.Öğrenciyim ben.''

Sözlerinin aksine Stephi'ye daha sıkı sarılmıştı.Oturduktan sonra bir kaç defa onu çok özlediğini söylemişti.Kahve sipariş ettikten sonra kendisinin ısmarladığını da belirtmişti.

''Pratik odalarında uyumak zor olmuyor mu ?''

''Tabii ki oluyor.Yatağımı özledim Jess.''

Stephanie küçük bir çocuk gibi dudaklarını büzdü Jessica'nın elini tuttu.

''Taeyeon ile görüşmüyorsun değil mi ? Buraya geleceğine sevgilinle yemek falan yiyebilirdin.''

''Ondan uzak kaldıkça özlüyorum böylece ne kadar çok sevdiğimi daha iyi anlıyorum.Dersleri arttı zaten.''

''Sen ona gerçekten aşık mısın ?''

Stephanie sıcak bardakla elini ısıtmaktan vazgeçti ve telaşlı bir şekilde ilerleyen insanları izlemeye başladı.Camın ardından her şey daha farklı oluyordu.

''Onu gerçekten seviyorum.''

Jessica ona gülümsedikten sonra bir süre sessiz kaldılar.Kişilikleri benziyordu bu yüzden fazla bir şe konuşamıyorlardı.Sooyoung olsa çoktan fazla ses çıkarttıkları gerekçesiyle mekandan kovulurlardı.Stephanie onu da çok özlemişti.Eğer SM Entertainment'e girmeseydi okula devam ediyor olacaktı.Taeyeon ile daha fazla konuşacaktı,arkadaşlarıyla daha fazla vakit geçirecekti ve yatağında uyuyacaktı.Ama bu onun hayaliydi ve peşinden gidiyordu işte.

''Tiffany'den tamamen kurtul-''

''Hayır.Öyle sanıyordum ama o gitmedi.Eskisi gibi beni değiştirmiyor ama karar vermekte o kadar zorlanıyorum ki.Bazen sadece uyumak istiyorum ama içimden bir ses pratik yapmaya devam etmemi söylüyor.Tiffany ile en başından beri aynı hayale sahiptik.Bunu gerçekleştirmeye çalıştığım için bana zarar vermiyor.Ama bir gün gerçekten idol olursam benliğimi tamamen ele geçirecek.Bazen kendimi dakikalarca aynaya bakarken buluyorum ve neden böyle bir şey yaptığımı hatırlayamıyorum.Tanrı beni cezalandırıyor olmalı ama nedenini bilmiyorum.''

Dolan gözlerini saklamak için kafasını eğmiş ve daha hızlı nefes alıp vermeye başlamıştı.İstemsizce Jessica'nın da gözleri dolmuştu.Stephanie'nin masanın altına gizlediği elini aldı ve sıkıca tuttu.Güven vermek için gülümsedi,Stephanie'nin gözlerini kuruladı.

''Her zaman yanında olacağım.O dediğin gerçekleşmeyecek.''

''Sadece eğer bir gün istemediğin şekilde davranmaya başlarsam benden kurtul Jessica.Seni ya da Taeyeon'u incitmek istemiyorum.Sadece benden kurtul.''

Bir süre daha konuştular.Sonunda Jessica'nın ders saati yaklaşmıştı bu yüzden gitmek zorunda kaldı.Stephanie'de onun arkasından kalktı.Taeyeon ile buluşmak istiyordu.Telefonunu çıkarttı.

''Seni SM'e sokacağım.''

''Ne ? Anlama-hemen geliyorum sevgilim !''

Taeyeon aceleyle telefonu kapattığında Stephi'nin morali yerine gelmişti.O da gülümsedi ve geldiği yola döndü.Orta yaşlı bir adam yolda fasule satmaya çalışıyordu,liseli bir kız grubu pankart hazırlıyordu.Biraz dikkatli bakınca ''EXO'' yazdığını farketti.Onların yaşlarında olsaydı o da hayran olabilirdi.Yaşlı bir kadın kızlara söylenerek yanlarından geçtiğinde Stephi sırıtmıştı.Bu şehri seviyordu.

Bugün tatil günüydü ama çaylaklardan biri olan Hana ona erken gelmesini söylemişti.Şirketteki kızlarla iyi anlaşıyordu.Eğer aynı grupta çıkış yaparlarsa daha da yakın olması gerekecekti.SM'e geldiğini farkettiğinde etrafa bakındı.Taeyeon tüm şirinliğiyle karşısında duruyordu.Mavi şemsiyesi küçük olduğu için fazla ıslanmıştı.Üstündeki montta bedenine fazla büyüktü.Stephanie işte şimdi mutlu olmuştu.Gülümseyerek onun elini tuttu ve içeri soktu.Hızlı adımlarla asansöre bindiler.Bir yandan Taeyeon'u ısıtmaya çalışırken bir yandan da üstünde ki ıslak montu çıkartmaya çalışıyordu.Pratik odası boş olacağı için oraya girdiler.Stephanie konuşmadan sarışın kızı ısıtıcının yanına oturttu ve büyük montunu çıkarttı.Taeyeon gözlerini ondan ayırmıyordu.Dolaptan diğer kızlardan birine ait bir montu çıkarttı ve ona uzattı.

''Ben bunu giymem ki.''

Stephanie kızmamaya çalırak montu yerine koydu ve üstündekini çıkardı.Şemsiyesi büyük olduğu için neredeyse hiç ıslanmamıştı.Taeyeon mutlulukla onun montunu giydiğinde Stephanie de ısınmak için yanına oturmuştu.

Taeyeon ona biraz daha yaklaştı ve açıkta kalan boynuna küçük bir öpücük kondurdu.

''Seni çok özledim.''

Çocuk gibi 'o' harfini uzatmıştı.Stephanie gülümseyip ona sarıldı.Dünya üzerinde en huzurlu olduğu yerdeydi.

''Bir kaç gün burada kalmak istiyorum.''

Bunu yapmaları çok zor hatta imkansızdı.Mutlaka Taeyeon'un çaylak olmadığı anlaşılırdı.Ama Stephanie bir yanıt vermedi.Artık Taeyeon için bazı şeylere katlanmalıydı.Sonunda ayrıldıklarında Taeyeon yerinden kalktı ve neşeyle zıplamaya başladı.

''Beni Super Junior ile tanıştıracaktın !''

''Şirkette değiller.Geç kaldın.''

''İnsan sevgilisine bunu nasıl yapar ? Adi !''

Stephanie,Taeyeon'u tekrar yanına oturtmuştu.Kızgın gözükmeye çalışarak konuştu ; ''İnsan sevgilisine nasıl adi der ?!''

Taeyeon ağzını kapattığında tekrar bu haline gülmüştü.

''Özür dilerim.Beni affetmen için ne yapabilirim ?''

''Uykum var Tae.Benimle uyumak ister misin ?''

Taeyeon onu onayladığında Stephanie koltukta biraz kaydı ve onu da yanına çekti.Parfümünün alışık olduğu kokusuyla gözlerini kapatırken şimdiye kadar ki en güzel uykusu olacağını anlamıştı.Taeyeon ona biraz daha sokuldu ve dudağının kenarını öptü.O gülümserken Stephanie çoktan uyumuştu.