Sunshine||TaeNy

14

Stephi üzerinde ki ağırlık artınca uyanmıştı.Daha fazla uykuya ihtiyacı vardı ama içinde olduğu durumda bu çok zordu.Zorlukla açtığı gözleri,aşina olduğu tavanla değil sarı saçlarla karşılaşmıştı.Taeyeon'un güzel kokulu yumuşak sarı saçları.Mutlu uyanmak onun gibi biri için imkansızdı ama bu sabah gerçekten mutluydu.SM'in pratik odasında ki dar koltukta mutlu uyanmıştı.Taeyeon kıpırdanmaya başlayınca Stephanie onu uyandırmamak için kendini koltuğa daha çok bastırdı ve onu üzerine çekti.Gördüğü en güzel şey Taeyeon'du.Yüzüne düşen sarı saçları,bir Koreliye göre büyük olan gözleri,uyurken büzülmüş dudakları.Stephanie gülümseyip kızın dudaklarına yaklaştı.

Ama Taeyeon gözlerini açmıştı.Öpücüğe izin vermeden ona sanki mümkünmüş gibi daha çok sokulmuştu.Stephi öpücüğü alamamıştı ama aklına daha iyi bir fikir gelmişti.Taeyeon'un uyku havasından çıkmasını bekledi ve yerini ona verdi.Elleriyle koltuğun kenarlarına tutundu.Böylece Taeyeon'un üzerine çıkabilmişti.Soğuk ellerini kızın sırtında gezdirdi ve boynuna küçük bir öpücük kondurdu.Taeyeon ses çıkartmadan üzerinde ki kızın hareketlerini izliyordu.Stephanie ellerini durdurunca Taeyeon'un sütyeninin kopçasına ulaştı.Hızlıca açtı ve ondan kurtuldu.Taeyeon küçük bir mırıltı çıkartıp ellerini kızın boynuna sardı.İlk defa böyle bir şey yapıyorlardı.Stephi altında ki kızın pantolunundan da kurtulmuştu.Ellerini fazla beyaz bacaklarında gezdirmeye başlamış,dudakları Taeyeon'un dudaklarıyla kaplanmıştı.Başta masum olan öpücükleri sertleşmeye başlamıştı ve işin içine ısırmalar girmişti.Sevdiği insanı mutlu etmek onu da sevindiriyordu.Parmaklarını Taeyeon'un iç çamaşırında dolaştırdı ve aşağı çekmeye başladı.

''Ne oldu tahmin edemezsin Step-''

''Ben gerçekten aptalım.Siz devam edin.''

Çaylaklardan Hana odaya girdiği gibi gözlerini kapatmış ve kendini dışarıya atmıştı.Taeyeon gülmeye başlayınca Stephanie onu tekrar giydirdi ve ayağa kalktı.Başka bir gün bu işe kesinlikle devam etmek istiyordu.

''Günaydın''

Taeyeon tekrar gülümseyip onu öpmüştü.

''Sanırım artık gitmem gerekiyor.''

Kızarmış dudakları büzülünce Stephanie ona sarıldı ve aşağı indiler.Normalde asla kahvaltı etmezdi ama bu gün Tae için kafeteryaya gidecekti.İçeri girince açık büfeden hoşuna giden yiyecekleri aldı.Taeyeon'da aynısını yapıp masaya oturdu.

''Odaya giren kız kimdi ?''

''Hana.Benim gibi henüz çaylak.İyi biridir.''

Taeyeon anladığını söyleyip yemeğine devam etmişti.Stephanie az önce yaşananları aklından çıkartamıyordu.Devam etselerdi bu iş nereye gidecekti ? Masum öpücüklerin yerini başka şeyler almaya başlıyordu.Taeyeon giderken Stephi'ye onu sevdiğini söylemişti.Stephi de açık bir şekilde ona karşılık vermişti.Rahatlamış hissediyordu.Diğer kızları bulmak için yukarı çıktı ve Hana'yı görmemeyi umdu.Eh,birazcık utanmıştı.Geri döndüğünde Chanyeol ve Kai telefonlarından video izliyor ve kahkaha atıyorlardı.Yanlarına oturdu ve onları umursamamaya çalıştı.Ama yarım saat geçmesine rağmen aptal kahkahaları devam ediyordu.Henüz onlara vurmaya hakkı olmadığını kendine hatırlattı.Çalışması gerekiyordu ama odadan çıkmamakta kararlıydılar.Bir süre sonra gülmekten kızarmış gözlerini Stephi'ye döndürüp telefonu kapatabilmişlerdi.Kai derin bir nefes alıp ayağa kalktı ve bir kaç ısınma hareketi yaptı.Chanyeol da ona bakarak aynı şeyleri tekrarladı ve somurtan kıza gelmesini söyledi.Stephanie bedenini zorlayarak hareketleri tekrarladı.O kanalı değiştirmeye bile üşenen biriydi.Vücudunda ki ağrılar başlayınca kendini yere bıraktı ve nefesinin düzene girmesini bekledi.Chanyeol da aynı şekildeydi ama Kai hiç yorulmamışa benziyordu.Yanında yatan uzun boylu çocuk kalktı ve Stephi'ye kalkması için yardım etti.

''Bu arada,tebrik ederim Hanie.''

''İsmim Stephanie,Chanyeol.''

Chanyeol ona dil çıkartmıştı.Neden kimse ona tam ismiyle seslenmiyordu ki ?

''Bekle biraz.Ne tebriği ?''

''SMtown konserinde solo performansın varmış.''

Bunu şimdimi söylüyordu bu uzun kulaklı ?

Çığlık at.

Koş.

Lee Soo Man'ı öp.

Beyni bu üç şeyi yapmasını emretmişti ama Stephanie olduğu yerde durmaya devam ediyordu.Sanki yere yapışmıştı.Bu duyduğu en güzel şeydi.Solo hakkını başka bir çaylağın kazanacağını düşünüyordu.Ondan daha iyilerde vardı ama..o kazanmıştı.Binlerce kişinin önüne çıkacak ve şarkı söyleyecekti.Bunu birisi birkaç ay önce söylese gülmekten kendini köprüden aşağı atardı.Demekki Hana sabah bunu söylemek için gelmişti.

''Ağzımı kapatır mısın ?"

Chanyeol gülerek Stephanie'nin yürümesine yardım etti ve kapanmamakta ısrarcı olan ağzını kapattı.Dışarıdan gerçekten komik gözüküyorlardı ama bu ikisinin umrunda değildi.Stephanie ona teşekkür etti ve koşarak aşağı indi.İzin almamıştı ama sorun olacağını düşünmüyordu.Dışarı çıktığında Jessica'yı aradı ve ona geleceğini söyledi.Sabredemeyip konserdende bahsetmişti.Jessica çığlık atıp sonunda kira parasını vereceğini söylemişti.Stephi gülümseyip yürümeye devam etti.Yanında ki insanlar ona aldırmadan yanından geçip gidiyordu.Ama bir kaç gün sonraki konserden sonra bu kadar rahat dışarı çıkamayacaktı.Bu onu korkutuyordu ama aynı zamanda mutluydu.İşler yoluna girmeye başlamıştı.Olumsuzlukları kısa süreliğine boşverecekti.Jessica'nın evine-aynı zamanda kendi evi-gelince mutlulukla merdivenleri tırmandı ve anahtarıyla kapıyı açtı.Jessica'ya seslenmişti ama cevap gelmemişti.Gitmiş miydi ? Banyodan su sesi geliyordu ama Jessica'nın havlusu odasındaydı.Asla kendi havlusu olmadan duş almazdı.Yavaş adımlarla banyoya girdi.

Taeyeon.

Camlar buzlu olduğu için ikiside birbirini göremezdi ama Stephanie Taeyeon'un kıyafetlerini görmüştü.Sabah olanlar aklına gelince gülümsedi ve ses çıkartmamaya çalışarak Taeyeon'un yanında girdi.Su ılıktı.Taeyeon'un bedenine bakmamaya çalışıyordu.

''E-eve gitmeden önce Jessica'ya geldim.Bana duş almam gerektiğini,kötü gözüktüğümü söyledi ve markete gitti.''

''Soru sormadım Taeyeon.İstersen çıkabilirsin.''

Taeyeon onu reddetmişti.İkiside çıkmayacaktı.Su Stephi'nin kıyafetlerini tamamen ıslatınca onlardan kurtulmaya karar vermişti.Taeyeon bunu anlayıp karşısında ki kızın tişörtünü çıkarttı ve dışarı attı.

''Beraber duş alabileceğimizi düşünüyorum.''

Sarışın kız ona dil çıkardı.

"Zaten beraber duş alıyoruz."