Bölüm 8

3.8K 202 194
                                    

Sevgilerle.

#

Beyaz kapı ağır ağır açılırken, Louis gözlerini pörtletmiş vaziyette kapıya bakıyordu. Bu gıcık öğretmen yarışma sunucusu gibi heyecan yapmak zorundamıydı ki?  Louis, neredeyse adamı itip kendisi açacaktı fakat bu istekli görünmesine neden olacağını bildiği için yerinde put gibi durmaya devam etti.

Ve sonunda kapı açılmıştı. Adam, Louis'e geçmesi için yol verdiğinde, odayı inceleme fırsatı yakalamıştı.

Beyaz desenli bir yatak, beyaz küçük bir komidin ve yatağın üzerinde duran kırmızı dantel işlemeli bir gecelik.. Şaka yapıyorum gecelik yoktu. Ama hepimiz olsun isterdik. Her neyse konumuza dönelim.

Kapının arkasından kapandığını duyup ona göre yavaş bize göre hızlı bir biçimde arkasını döndü. Öğretmeni Bay Styles, arsız olabilecek bir sırıtışla ona bakıyordu. Louis, konuşmak için dudaklarını aralasada yaptığı tek şey balık gibi ağzını açıp kapamak olmuştu. Çünkü Tanrı aşkına ne demesi gerektiğini bilmiyordu.

"otursana"

Adamın kısa ve nazikçe belirttiği yönergeye uyup oturabileceği bir yer aradı fakat tek bulabildiği karşısındakş yataktı. Yenilgiyle iç çekti ve yatağa oturup elleriyle oynamaya başladı.

"Bay Styles, bir işinizin olduğunu söylemiştiniz siz rahatsız olmayın isterseniz.. Ben çıkayım"

"tek başıma halledebileceğim bir iş değil bu Louis ve gelmesi gereken kişi beni ekti"

Hah, ne? Bu 24 saat diliminde 365 gün 6 saat zamanda 12 ayın içinde eke eke bu günü mü bulmuştu bu gelecek soysuz.

"peki illa o mu olması lazım başkası olmuyor mu? "

Louis, içindeki korkudan mı bilinmez biraz asice gözlerini adama dikti. Yeşil irisler ona gülümseyerek bakıyordu. Hayır hayır dedi içinden Louis, adamın gözleri zaten herşeyi açıklıyordu.

"evet ve bu kişide sensin"

Louis, itiraz edecek oldu fakat adam arkasını ona dönüp bir şeyler ile uğraşırken konuşamazdı. Yüz yüze konuşmak en iyisiydi. Adam tekrar önüne döndüğünde, ağzını açtı lakin tekrardan kapattı. Adamın elinde iki kadeh ve kırmızı şarap vardı canım!!! bu görüntüyü görünce nasıl konuşabilirdi ki. Hele o uzun parmaklar iki kadehide zariflikle kavramışken. Adam, kadehin birini Louis'e uzatıp almasını bekledi. Almasaydı ayıp olurdu değil mi? Sonuçta karşısında ultra yakışıklı bir öğretmen duruyordu.

Louis, kadehi ince elleriyle kavradığında, Bay Styles'ın bir sonraki adımını dudaklarını istemsizce ısırarak izledi. Adam, nazikçe şişeyi açıp kan kırmızı rengindeki içkiyi bardağa dökmeye başladı. Siktir. Louis bu görüntüde daha önce hissetmediği bir şeyler hissediyordu. Hormanları azacak zamanı çok iyi biliyordu gerçekten.

Adam kendi kadehinide doldurduktan sonra Louis'in yanına oturdu. Dolgun dudakları arasına kondurduğu kadehten ustaca bir yudum alıp, Louis'e döndü.

"ikimizde biliyoruz ki. Burası bir gay bar"

Louis, aptal değildi, tabikide biliyordu. Başıyla onu onayladığında adam devam etti.

"ve bende bir gayim ya da bazı sikiklerin dediği gibi bir ibne"

Louis içinden "bilmediğim bir şey söyle" dedi ve adamı tekrardan başıyla onayl- ne yapıyordu bu Louis adama resmen ibne demeye getirecekti az kalsın. Bakışlarını bir ok misali hareket ettirip öğretmenine baktı.

my teacher is a gayHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin