İyi okumalar..
Louis, üzerinde hissettiği ağırlıkla gözlerini araladı ve ağırlığın kaynağına baktı. Bir fil olmasa bile onun kadar ağır olan Harry vardı. Küçük olanın üste yatması gerekmiyor muydu?
"ya! Kalk üzerimden. Ezdin, püre oldum burada" diyerek, güçsüz elleriyle Harry'i üzerinden atmaya çalıştı.
Hmm.. Harry'den duyduğu mırlamayla, gözlerini devirdi.
"bide hımlıyor.. Yeriniz rahat galiba Bay Styles"
Üzerindeki ağırlık kıpırdandığında, nefesini tuttu. Biraz daha hareket etseydi, küçük Louis, bağırmaya başlardı. Buna emindi.
"Harry! " diye, cırladı sonunda, eh! Be romantizliğinde bir sınırı olmalıydı. Ayrıca bari uyurlarken, Louis üstte olsaydı. Vücudu uyuşmuştu canım! Harry, gözlerini açmayı başardığında, oh be! Diye geçirdi içinden.
"Louis.. Tanrım. Uyuyakalmışım"
Harry'nin şaşkın bakışlarına ve sözüne gözlerini devirdi Louis.
"Hadi ya.. Hiç belli etmiyordun oysaki.. Üstte durmak alışkanlık galiba.. Hem gıc- ahh"
"Louis'in cümlesi, Harry'nin Onu belinden kavrayarak yerlerini değiştirmesi ile çığlıkla kesilmişti.
"Şimdi keyfiniz yerinde mi prenses? "
Harry, Louis'in belinde elini gezdirirken, sorduğunda Louis, Harry'nin göğsüne ellerini yaslayarak dengede durmaya çalışıyordu. Üstte olmak ne kadar da zormuş vay canına!
"Hayır.. Hem acıktım ben ya" diyerek, dudaklarını büzdü. Harry, gözlerini devirip Louis'in altından hızlıca çıktığında, Louis kanepeyle bütünleşmişti resmen. Anın şokunu üzerinden atıp, doğruldu ve gitmekte olan Harry'e laf atmaktan kendini alamadı.
"seni, kereste.. Romantizlik yoksunu kibirli pislik.. Kanepede resmim çıktı be! "
Harry'nin mutfağın içinden yankılanan kahkasını duyduğunda, daha fazla homurdandı. Ama bu sefer içinden.
*******
"pazar kahvaltısının önemi ne biliyor musun Harry? "
"ne? "
"ertesi gün okulun açılmış olacağı gerçeği ve bizim sanki son defa kahvaltı yapıyormuş gibi hissetmemiz"
Louis, kendi saçma cümlesine kahkaha atıp, elindeki çatalı döndürdü. Harry'ninde gülmesini beklemişti ancak O sadece bakıyordu.
"gülsene! " diye tiz bir sesle çığlık atıp çatalı tehdit edercesine Harry'e doğrulttu. Harry, önce şaşkınca dursada zorunlu bir biçimde güldü. Louis, zaferle gülümsedi ve kahvaltısına devam etti. Bazen içindeki yaramaz gençi Harry'e kullanmaktan çekinmiyordu. Çünkü o Tommo Tomlinson'du.. Harry'nin söylediğinin aksine bir kedi veya kirpi değil(!)
******
"Harry! "
Akşamın, koyu renginde bu sefer yataklarında -evet, orası artık Onunda yatağı-yatarlarken, Louis, kendini okuduğu romanlardaki Omega gibi hissetmişti. Kızgınlık geçiriyordu resmen ve alfa olacak göt Ona poposunu dönerek uyumaya devam etmişti.
İlla.. Kokumu yaymak gerek diye geçirdi içinden Louis. Off bu haldeyken uyuöakta zorlanıyordu ama.
"Harry, hey.. Pişt.. Uyansana ya"