Elimde tuttugum küçük ama bana gerçekleri gösterecek olan Günlüğüm içindekilerin ağırlığı ile yüreğimi titretiyordu.evde gördüğüm o görüntüler hala gözümün önünde duruyordu.kendimi adadığım adam beni hiç sevmemis beni yatırım olarak görmüş ve beni bir başkasına bir mâl gibi verebilmişti.korkularim gorduklerimden dolayi değildi artık yapabileceklerimin sınırı yoktu.kelimeler ile kendimi hiç bir şekilde teselli edemezdim bunun geri dönüşü olmayacaktı.elimde ki defteri araladim.ilk sayfayi okumaya başladım. "Bu gizli bilgiler ile dolu bir günlük olacak.yaptigim plan herkesi etkileyecektir ama buna mecburum.bunlari yazıyorum çünkü unutmam için herşeyi yapacaklar. Yarın o adam ile kamp'a gidicem ve benim için planladığı ne varsa hepsini bozucam.benden aldığı herseyi geri almak için son bir kez oyun oynama vakti" biliyordum, kamp'a giderken onun neler yaptığını ogrenmistim intikam yeminimi ilk o gece etmişim. "Kamp yeri talan olmuştu bütün arkadaşlarım öldürülmüştü. Yasemini kaçması için yonlendirmistim ama Allah kahretsin onu bir daha bulamadım. Koştum Tarık'ın sesine doğru koştum. Yanına gittiğimde yalandan bagirdigini yanında ki adam ile alttan alttan sirıttigini gördüm. Beni farketmediler.bunu fırsat bilip büyük bir ağacın arkasına sakladım uzaklasmalarina izin verdim. Iste onlar giderken ben intikam yeminimi ettim burdan bu Ormandan hiç bir canlı nefes alarak çıkamayacaktı. Önceden hazirladigim ve kamp yerinde sakladığım çantami almak için ilerledim.kucuk ama etkili şeyler taşıyan çantami yıkılmış olan çadırımın altında buldum.cagri cihazı ötmeye başladı.bu oyunda yalnız değildim.avım yakalanmıştı.ormanin derinliklerinde doğru ilerledim.Aileme ait olan küçük dağ evinin önünde adamlar vardı.kel uzun boylu olan murat abi daima benim koruyucu meleğim olmuştu. "Kel uzun boylu diye düşündüm. Bu bana yardım eden adamdı.demek onu tanıyordum. Tarık için değil benim için oradaydı.guzel hâla yanımda güçlü birilerini hissetmek güzel. "Prenses istediğin paket içerde. Oyuncağın ile hiç birimiz oynamadık" başını selam verir gibi eğdi ve gulumsedim. Ağır ama kendimden emin adımlar ile içeri girdim. Bu olay bugün bitecekti ve ben bir zehirden hem kendimi hem ailemi kurtaracaktim."Lâra...ahh...kurtar beni aşkım bu adamlar ne yaptığını sanıyor. ?"Tarık bir sedyenin üzerinde elleri ve ayakları bağlı bir şekilde çıplak yatiyordu.kendinden daima emin olduğu o güzel vücudu ellerimin altındaydı. Bir zamanlar sevmek öpmek istediğim o vücut bu gece Ellerimde yok olacaktı. İlerledim ve dudaklarına hafifçe bir öpücük kondurdum. "Ne..ne bu..ne oluyor?" Korkusu beni de sarmıştı ama benim korkum bunun yeterli olmamasıydı. "Veda bu sevgilim" gozyaslarima engel olamiyordum. Ben bu adamı çok sevmiştim bu adam için herşeyi feda etmeye hazırdim ve suan bu adam için ben kendi hayatımı onunla birlikte yok edecektim. Elimde ki çantayi sedyenin yanında ki küçük masaya bıraktım ve içinden neşteri aldım. "Tek seferde olucak sana acı cektiremem çığlıkları kalbim kabullenemez.bu olmak zorunda sen benden aldığını geri vereceksin. "Lâra! Affet...affet beni yalvaririm bağışla seni seviyorum lütfen lütfen! "Ağladığını görüyordum bunun beni etkilememesi için bütün soğuk kanlılığıma sarıldım. "Af yok...yalvarmak yok...sevgi yok..sadece kan kokusu..." elimde ki neşteri tek seferde tüm gucumle göğsüne daldirdim küçük darbeler etkili haraketler ve duyduğum çığlıklar. Artık sessizlik hakimdi.Tarık'in gözleri artık boş bakıyordu. Avuçlarıma baktım sevdiğim adamın kalbi ellerimdeydi.artik benden aldığını geri almıştım. Beni sevmeyen beni kandiran benimle oynayan bu kalp artık benim oyuncağımdı.son bir kez Tarık'ı öptüm ve kanlı ellerim ile gozkapaklarini aşağı indirdim. "Ayrılıgın böyle ölüm kokanı yalnız bize yakışırdı. "Diye fısıldadım kulağına. Bir süre orda öylece durduktan sonra dışarı çıktım. "Bu kalbi bu ormana gömün ve içerde ki bedeni yok edin. " murat abiye doğru ilerledim. "Şimdi eve gidiyorum.senden tek istediğim benden sonra gel ve babama anlat.ona beni uyutmasini ve bu olanları unutmam için gereken herseyi yapmasını söyle! "Lafım asla ikilemiyordu. Kafasını salladı ve beni kucaklayip arabaya bindirdi. Babam ellerim kanlı beni gördüğünde şok olmuştu.hic birsey olmamış gibi davranmisti odama geldim duş aldım. Ve biliyorum birazdan buraya gelip beni hastaneye götürecekler. Birgün uyanirsam ve Tarık için uzulursem bunu, bu defteri bulmam umudu ile..."
....
Uzun bir süre ellerime baktım.oylece gözyaşları aktı sessizce yanaklarimdan suzuldu.cok seviyordum büyük sevgim ölüme sebep olmuş. Ve ben uyandigim andan itibaren yanlış kişiye dusmandim. Peki şimdi ne olacaktı. Ben ne yapacaktım. Nasıl devam etmem gerekiyordu. Liste hâla gecerliydi çünkü hepsi Tarık'ın ortağı. O listeyi boşuna yapmış olamazdim. Ve biliyorum ki geçmiş için değil gelecekte uyandigimda kimlerden intikam almam gerektiği için o listeyi yaptım. Ama o gücü nasıl bulacaktim. Saatlerce bunu düşündüm saatlerce bunun savaşını verdim. Doğru olan tek birsey vardı. O da artık herkes uyandığımı bilmeli. ..
"Neler sacmaliyorsun sen daha kendinde bile değilsin ayrıca baban bunu kabul edemez"meltem abla ince sesi ile yine beynimi oymaya baslamisti. "Buna mecburum artık saklanmak yok artık gerçekleri ortaya dökme vakti."ayağa kalktım ve giyinme başladım. "Sen ciddisin" evet der gibi kafamı salladim. Üzerimi giydigim an kapı çaldı.gelen murat abiydi. "Beni emretmisiniz prenses"
Kafasını eğdi selam verir gibi."Murat abi beni burdan kucaklayip cikarmani ve eve goturmeni istiyorum" onu hatirladigimi anladığı an gözleri parladı.soylediklerimi yaptiklarimi asla sorgulamazdi ve yine sorgulamadi. "Hazirsaniz gidelim "dedi."siz çıldırmışsiniz. "Bütün medya hazır dışarıda. " içeri heyacanla giren Bülent herseyi yoluna koymuştu. "Ozaman eğlence başlasın" dedim ellerimi birbirine vurarak. Murat abi beni kucağına aldı ve oda'dan çıktık.arkamizda Bülent ve meltem abla vardı.herkes tüm hastane işi gücü bırakıp şaşkın gözler ile beni suzuyordu. Çoğu beni tanimiyor olsa da kızıl hasta bir kız güçlü bir adamın kollarında bir odadan çıkıyorsa bu hastanenin sahibi prensesdir. Diye tahmin yürütmek zor olmasa gerek.kapiya yaklastigimizda bütün basın oradaydı hepsi deli gibi fotoğraf çekiyor ve sorular soruyordu. Geride onları cevaplamak için en etkili silahimi Bülenti bıraktım. Ben murat abi ve meltem abla arabaya bindik. Artık daha güçlü savasacaktim bütün güçlü adamlar ile bütün güçlü silahlar ile ailemi koruyacaktim ve en önemlisi en korkunç şeyleri yapmaktan asla vazgecmeyecektim. . .
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ölümün Rengi Kızıl
HorrorGeçmişi ne kadar silebilirsiniz? unutulanlar sizden ne alıp gitmiştir? gerçekten herkes güvenilir mi ? masum bir kız ne kadar kötü olabilir? okyanus mavisi gözlerde bogulmak istermisiniz? bir kayboluşun hikayesi? Mutlu son yok ... kurtulan yok.. um...