Acımıştı. Hemde çok acımıştı. Bu kadar acımasız mıydı? Nasıl böyle olabilmişti? Onu bu hale getiren neydi? Yoksa o hep mi böyleydi? Genç kız bu soruların hiçbirine cevap veremiyordu. Tek tepkisi ağlamak olmuş. Koca bir deftere sığdıramadığı mükemmellik onun için fazlaydı beklide. Belkide farkında olmadan sasaenglik yapıyordu.
Aşk delilikse, o kesinlikle zır deliydi. Kendisine kötü davranan birinin peşinden gitmek gurursuzluktu ama gerçek aşk gurur dinlemezdi.Düşüncesinin bu olmasına rağmen çok kırılmıştı. Hissettiklerine değer bile vermiyordu. Gözünden akan yaşları bir gelişi güzel sildi. Yatağına uzandı. Ağlamanın verdiği mahmurlukla rüyalara daldı.
Genç adam, kızın çevrimdışı olmasıyla beraber yanında duran deftere baktı. Yalan söylemişti. Defteri çöpe atmamıştı. Kızın bir an önce kendinden uzaklaşması gerekiyordu. O sadece duygularının ne olduğunu kestiremeyen bir hayrandı. Jungkook ileriyi düşünüyordu. O adını bile bilmediği kızın yanına yaklaşmasına izin verirse olacakları düşünebiliyordu.
Jungkook özel bir ilgi istiyordu. Sevilmek istiyordu, seviliyordu da fakat onun istediği başkaydı. Sevmek istiyordu. O kızı yanına yaklaştırırsa ona aşık olmaktan korkuyordu. Kızın duyguları gerçek bile değildi. O, sadece bir hayrandı.
Defteri neden atmadığını bilmiyordu, içinde ne olduğunu da. Defteri atmayacaktı fakat şuan için okumayı düşünmüyordu.
Kızı kendinden uzaklaştırdığını düşünüyordu. Yanılıyordu. Kızın ne olursa olsun onu bırakmayacağı düşüncesi aklına bile gelmiyordu...
Evvet. Ben geldim nasıl buldunuz bakalım? Bu bölümde mesajlaşma yoktu. Biraz iç dünyalarına açılalım istedim. Arada bu tarz bölümler gelebilir. Yeni bölüm yarın :)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sorry//Jungkook
FanfictionElimdeki bavulum ve çantamla beraber o gün oturduğumuz banka doğru hızla ilerlerken onu gördüm. Kahverengi saçları, beyaz teni ve yaşlı gözleriyle birleşen yaşlı gözlerim... Tüm Hakları Saklıdır.