Genç kız, çalan telefonunun sesiyle uyandı. Elleriyle gözlerini ovaladı ve telefonunu eline aldı. Bilinmeyen bir numara arıyordu. Telefonu yavaş hareketlerle açtı ve kulağına getirdi.
"Efendim." Karşıdan boğuk bir ses geldi.
"Özür dilerim."
"Kimsiniz?"
Genç adam yutkundu ve cevap verdi.
"Jungkook."
Genç kız duyduğu isimle şaşırıp kaldı. Şaşkınlığı üzerinden kısa bir sürede atıp konuştu.
"Neden aradın beni? Hayır. Daha doğrusu numaramı nereden buldun?"
"Defterden."
"Sen onu atmadın mı?" diye sordu genç kız.
"Hayır atmadım."
"Peki bana niye yalan söyledin."
"Bilmiyorum."
"Okudun mu?"
"Her kelimesini."
"Eğer seni rahatsız etmemi istemiyorsan. Sana bir daha mesaj atmayacağım."
"Hayır. Bana mesaj atmaya devam et."
"Sen ciddi misin?"
"Evet."
"T-tamam. Ben kapatıyorum o zaman."
"Tamam. Ha bu arada sesin huzur verdi"
Genç kız cevap veremeden telefon kapandı. Bugün güzel bir sabahtı. Jungkook onunla konuşmuştu. Hatta ona sesinin huzur verdiğini bile söylemişti. Elinde olmadan gülümsedi genç kız. Hayalleri gerçek mi oluyordu.
Öncelikle özür dilerim. Dün çok yoğun bir gün geçirdim o yüzden yazamadım. Şuan ödevlerime mola verdiğim bir anda yazdım bu bölümü de. Umarım beğenmişsinizdir. Vote ve özellikle yorumlarınızı görmek istiyorum. Benim için çok değerliler.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sorry//Jungkook
FanfictionElimdeki bavulum ve çantamla beraber o gün oturduğumuz banka doğru hızla ilerlerken onu gördüm. Kahverengi saçları, beyaz teni ve yaşlı gözleriyle birleşen yaşlı gözlerim... Tüm Hakları Saklıdır.