2.Bölüm

453 14 0
                                    

Yurda geldiğimde ortalıkta Eylül gözükmüyordu. Ne yani tüm gün odadamıydı. Aleynayı merdivenlerden aşağı inerken gördüm. Eylülü gördün mü? Dışarı çıktı o dedi. Peki tamam sağol diyip odaya çıktım. Aslında yurtta kalmak çok güzeldi bir sürü yeni arkadaş ediniyordun iyi ve kötü. Tabi benim pek arkadaşım olamıyordu. Kendini beğenmiş ya da burnu havada olan kızlardan değildim ve öyle insanlardan nefret ederdim. Aslında herkes beni severdi yurtta, ne kadar çok gülüyorsun diyenler bile vardı. Neden mi çok arkadaşım yok o zaman, Eylül.

Eylül o kadar kıskanç ki bunu kendisi demişti ' ya kendine kafa dengi tam senlik bi arkadaş bulurda beni unutursan benimle bir daha eskisi gibi olmazsan' evet bu tam bisaçmalık Eylül benim en değerlimdi onu bırakmak istesemde bırakmam, bırakamam. Odaya geldiğimde Eylül yoktu. Fırsattan istifade kıyafetlerimi değiştirip yatağa uzandım. Bugün olanları düşündüm...

Kankaaa.. Aglıycam ya şimdi.' Diye ağlayarak odaya dalan Eylülün sesiyle kendime geldim.

Zaten ağlıyorsun noldu gel buraya dedim.

Ya Nisan şimdi ben dışarda öyle boş boş geziyordum bi kafenin önünden geçerken merti gördüm. Yanında bi kız vardı çok samimilerdi dedim lan daha dün bi başka kızla gezmiyor muydu ne ara değiştirdi bu kızı sonra bende mertin beni göremeyeceği bi yere oturdum bunları izlemeye başladım görsen nasıl samimiler mert bey kızımızın elini tutuyo hararetli konuşmalar gülüşmeler falan sonra bunlar kafeden çıktılar mertin evine doğru gitmeye başladılar bende takip ediyorum işte - 'eylül yavrum bunun sonu nereye gidiyo' ya bi susta dinle işte dedi ulan bi daha mı gelecez dünyaya merti durdurdum 'bu koluna taktığın kızda mı tek gecelik' dedim kız bana 'sen kimsin' dedi sevgilisiyim dedim. Ağzım açık hayretle Eylülü dinliyordum. Bende keşke demez olsaydım mert beni kolumdan tuttu 'Sen kuzenime ne dediğinin farkında mısın ha? Sen benim ne sevgilimsin ne de arkadaşımsın, onu kendin sanma demesiyle kafamdan kaynar sular döküldü kanka orda öylece kalakaldım. Ya ben onu bu kadar çok severken o neden böyle davranıyor ben bu kadar mı tipsizim ya da benim diğerlerinden neyim eksik ha? Diye ağlamaya başladı.

Ya Eylül sen neler yapmışsın. Saçmalama sen çok güzelsin Mert bunu göremeyecek kör ve senin sevgini anlamayacak kadar gerizekalı bi çocuk. Bak Eylül sen onu temiz duygularla sevebilirsin ama o seni hak etmiyor o iyi birisi değil sende diyorsun her gün birisiyle sürtüyo diye bu çocuktan sana hayır gelir mi sence? Güzel canını sıkma onun gibi birisi için hadi ama ağlama ya bak ben ağlamam bilirsin ama benide ağlatacaksın senin ağlamana dayanamam. Dedim ve eylüle sarıldım.

Hadi bak sana sana süprizim var diyerek aldığım çikolataları Eylüle uzattım.

'Ya kanka ne gerek vardı demiycem tabikide. Valla bunun üzerinede çok iyi geldi Allah razı olsun' diyerek elimdeki çikolataların hepsini aldı. Bir tanede bana versene olum diyerek elindeki çikolatayı almaya çalıştım ama alamadım.

'Ne münasebet kanka?' Ye hepsinide gir şeker komasına diyip göz devirdim.

Aykut

Gözlerimi açtığımda ilk saate baktım 11'e geliyordu. Yataktan kalkım ve duşa girmek için dolaptan kıyafetlerimi çıkardım. Soguk suyu açtım ve suyun tam altında bir süre öylece öylece bekledim..

Altıma siyah dar paça kanvas pantolon üzerime mavi düz bi tişört giydim ve mutfağa gittim. Sercan mutfakta olmadığına göre uyanmadı. Bi bardak su aldım ve salona dogru giderken bi an durdum ve sercanın odasına gittim. Bu nasıl bi yatma şeklidir bi ayağını duvara yaslamış diğeri yere değiyordu.

Suyu sercanın yüzüne döktüm. Klasik bir şey ama Sercan yüzüne dokunulmasından nefret ederdi kızlar bile dokunamazmış(!) tabi Sercan.. Bi anda yataktan kalktı ve 'noluyo lan' kaçmaya başladım 'Siktim olum seni' diyerek peşimden geldi. Tam o ara kapı çaldı. Sercan kapıya baktı.

BANA AİTSİNHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin