17.Bölüm

51 4 0
                                    

Bizimkiler bi hararetle okey oynarken bende elimde telefon instagrama bakıyordum. Acaba Eylül resmi görünce ne yapacaktı.

Burcu "bak aşkım bunlar kesin masanın altından birbirine taş veriyodur" dedi.

"Aslında iyi fikirmiş Ebrar" dedi Murat gülerek.

"Kaybeden ne yapıyor" dedi Burak. Buna biz oynamayanlar dahil degilse herşey olabilir dedim.

Emreler bitiyordu sürekli tabi ben bilmedigim için gerçi burcununda benden pek farkı yoktu.

Murat sürekli Burcuya şöyle yap böyle yap diyor, Burcunun sinirden eli ayagına dolaşıyordu.

"Ya valla Burcu senin yerine Nisan oynasa bu kadar olmazdı" dedi. Burcuda "Napıyım aşkım şu Emre denen çocuk düzgün taşlar atmıyor masaya kendimi mi atıyım" dedi.

Kimse Burcunun dedigini anlamamıstı. Gözlerimi telefondan ayırmadan 'Aayy gözüm kanadı resmen' dedim.

Oyunun sonunda kazanan Ebrarla Emreydi. Emre" Nisan Ankara'ya gitmeden size bir ceza bulacagız" dedi.

Ya aslında benim yarın ilk trenle Ankara'ya dönmem lazım dedim.

Burak" Yok öyle yagma" dedi gülerek. Sizin misafirlik anlayışınız bu muydu dedim. Burcu seninde oynayacagın oyuna dedim.

"Ya biz mi dedik bizi tut diye neymiş aşıkların yanındaymış geçeceksin bunları Nisan hanım" dedi.

Kafeden çıkıp dolaşmaya başlamıştık.  Ben sıkılıp tekrar telefonu elime aldım. Instagramda dolaşırken Eylülün attıgı resmi gördüm.

'Annnnneeeeggg bu ne ya ' diye haykırdım resmen. Emre "Noldu" dedi.

Ya ben bizim çekindigimiz resmi atmıştım Eylülde Aykut ve Sercanla resim çekinip atmış. Onun için şey etmiştim dedim.

Burcu telefonu elimden çekip "Ver kız bakalım şu Aykuta" dedi

Ebrar " Valla eniştemiz iyiymiş maşallah Allah sana bagışlasın. Ama bak şu yanındakininde gideri var maşallah inşallaaahh" dedi.

Sen önce şu agzından akan suyu sil dedim telefonu ellerinden alarak.

"Aman nolmuş yani baktıysak" dedi Ebrar.

Dolaştıktan sonra beni eve bıraktılar. Hepsiyle teker teker sarıldık. Kızlarla bizde kalmaları için sözleştik. Ardından ben bizim evin kapısını çaldım. Hiç durmadan bi 5 dakika çalmışımdır. Açan olmayınca annemi aradım.

Meger yan komşuya gitmiş kadının kızı gelmiş evde durmuyor, telefonu kapattıktan sonra kapı açıldı hiç tanımadıgım bir kadın "gel kızım annen burda" dedi.

Ben annemden anahtarı alıp eve gitsem desemde kadın beni zorla eve soktu.

Kadının özenle döşenmiş salonuna girdigimizde annemin elinde çayı bi tabakta kek börek falan vardı.

Oh maşallah bende iki saat kapıyı çalıyım dedim. "Gel kızım oturda sanada getiriyim" dedi.

Hiç gerek yok ben aç degilim desemde kadın zorla önüme koydu tabagı.

"Sen gittin babanda gitti ben evde kaldım dedim bari Aysel teyzene gidiyim dedim. Sen yokken hep Aysel teyzenle birlikteyiz" dedi Annem.

Aysel teyze çok konuşkan bir kadındı. Resmen oda arkadaşlarıma kadar sordu.

Sonra kendi oglundan bahsetmeye başladı. Ardından salonun kapısı açıldı ve bi çocuk girdi içeri.

Gözlerim çocuga kaydıgında kumral kirli sakallı yaklaşık 1.90 boyunda bir çocuktu. Onunda gözleri bende buluştu ve beni inceledikten sonra "Merhaba" dedi efso bir gülüş atarak.

BANA AİTSİNHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin