Multi; Sercan
Eylül hadi daha hazır değil misin? Çocuklar dışarıda heykel oldu. 'Tamam Nisan hazırım ya. Sence siyah topuklularımı giysem yoksa şu dolgu topukları mı?'
Okula gidiyoruz neden bu kadar süsleniyorsun ki. Dolgu topukluları giy Eylül.' Her zaman ki halim Nisancım.'
Yurttan çıktığımızda Sercan ve Aykut köşede bekliyorlardı. 'Bizde çıkıyorduk gelmeseydiniz' dedi Sercan . 'Oo Eylül kime süslendin bu kadar'
Sanane Sercan.
Ben hiç konuşmadım, Aykuta küs degildim ama surat yapacaktım. 'Nasılsın aşkım iyi oldun mu?' İyiyim.
Elimi tuttu ve yürümeye başladık. Durağa kadar hiç birimiz konuşmadık. Sercan sessizliği bozdu.
Nisan kuzen sana selam söyledi. Kuzen kim, dedim Sercana. 'Bayer Leverkusen' dedi. Ben o an Aykutun elini bırakıp caddede arabaların önüne kendimi atıyordum. Aykut kolumdan çekmese gidiyordum gerçekten.
Eylül 'sercan mümkünse bir daha görüşmeyelim' dedi. Siz ona bakmayın sabah kahvaltı da bana 'Yumurtaları sahanda mı istersin yoksa deplasmanda mı olsun' dedi Aykut.
Suratımı ekşittim. 'Ohaa Aykut unutmamışsın hatırlıyorsun kardeşim' dedi Sercan. Aykutta 'Unutmam için bir sebep mi var' dedi. Sercanın omzuna yumruk atarak. 'İğrenç bir espri ya onun yüzünden dedim kanka' dedi.
Dolmuşa bindiğimizde Sercan esprilerine hala devam ediyordu. Ben ve Eylül arkada Aykut önde oturuyordu. Sercan Ayaktaydı.
'O gün bakkala gittim ama bakıp kalmadım. Yine çok mükemmelim. Eylül bak geçenlerde sınavdaydım. Elime kopya yazmıştım. Hoca beni gördü ne yapıyorsun sen dedi. Bende elimden geleni yapıyorum hocam, dedim' dedi Sercan hunharca gülerken.
Eylülde 'Aferin sana gerizekalı iyi demişsin' dedi.
'Ot ota demiş ki biz 30 kanka'
'Ay evladım siz bu çocugu neyle besliyorsunuz, tansiyonum yükseldi bunun yüzünden' dedi Aykutun yanındaki teyze.
'Teyze sen onun kusuruna bakma bugün yemi fazla gelmiş o yüzden böyle' dedi Eylül.
Okula geldiğimizde Sercan' Gaptaan müsait bir yerde' dedi. Aykut dalmış oturuyordu. ';Aykut hadi insene' dedim. 'Ha?.. Dalmışım.' dedi.
Sercan ve ben aynı sınıftaydık. Eylül ve Aykut farklı dersliklerdeydi. Sercan Aykuta 'abi hangi dersliktesin biliyorsun dimi' dedi. Aykutta 'biliyorum' dedi. Aykut beni öptü ve Eylülle dersin olduğu bloğa gittiler.
'Adamın biri varmış. Varış o varış.'
'Sercan senin ateşin mi var' dedim elimi alnına koyarak. Yok.
'Ağzını aç bogazların mı şiş.' Yok hayvan gibisin dedim. Merdivenlerden çıkarken yanımıza su geldi. 'Merhaba Nisan fizyoloji notlarını verir misin bana' dedi. Olur, dedim. Sercan tut şu çantayı.
Sercanda kıza 'Senin adın ne?' dedi. "Su"
'Ay sen akıyorsuun' dedi Sercan. Sen onun kusuruna bakma dedim ve ders notlarını verdim. Teşekkür ederim.
Sercan bugünlük bu kadar yeter. 'Dur daha yeni başladık Nisancım' dedi gülerek.
Sınıfa girdigimizde boş olan bir yere oturdum. Sercanda yanıma oturdu. Arkasını dönüp Emreye' Emre karınca bir zencinin koluna düşmüş ne demiş sence?'
'Ne demiş?' Karakola düştüm demiş, dedi Sercan tarif edemedigim bir gülüşle. Emre 'Allah seni kahretsin Sercan' diyip başka bir yere oturdu.
