seize

1.4K 171 84
                                    

M I C H A E L (A)

Michael okula girdi. Yüzündeki kocaman gülümseme yüzünden birkaç kişinin dikkatini çekmişti.

Son zamanlarda Luke sayesinde büyük bir özgüveni olmuştu.

Direk olarak Ashton'ın dolabına doğru yürüdü, eski günlerde yaptıkları gibi konuşmak istiyordu. Oraya ulaştığında Ashton'ın da ayakta dikildiğini gördü, yanına yaklaştı ve iki kelime söyledi.

"Teşekkür ederim." Michael kahkalarla gülmeye başlamıştı.

"Benimle konuşmadığın için teşekkürler çünkü bu Luke'un benden hoşlanmasını sağladı!" Michael tekrar kahkaha attı.

"Bunu yapmanın ne olduğunu düşünmüştün? Komik mi? Benimle konuşmayı bırakırsan, bunun Luke'tan vazgeçmeme sebep olacağını mı düşünmüştün yoksa? O zaman yanıldın. Hatta ondan sonra onunla daha çok konuşmaya başladım. Ona gerçeği anlattım. Ve o benden hoşlandı. Yani teşekkür ederim. Ama zamanda, git ve kendini becer." Michael, Ashton'ın olanları anlamayan bakışları arasında oradan kahkahalarla  uzaklaştı.

"Siktir bu cidden güzel hissettirdi." Michael kendi kendine söylendi.

Luke, Michael'ın arkasından yürüyüp gözlerini eliyle kapattı.

Luke tiz bir ses çıkarıp cırladı, "Bil bakalım ben kimiiiiiim?" Ama sonuna doğru attığı kahkahası onu ele verdi.

Michael kıkırdadı, "Sanırım seen..."

"Lucass." Michael, Luke'un ellerini gözlerinden uzaklaştırıp arkasını döndü.

"Nerden bildin?" Luke ilk başta somurtuktan sonra Michael'la birlikte gülmeye başladı.

"Kahkahan seni ele verdi. Ayrıca bu okulda bu yapabilecek tek kişisin." Michael tekrardan güldü.

"Tamam, bu doğru." Luke güldü, "Neden bugün bu kadar neşelisin, kedicik?"

Luke, Michael'ı kedicik olarak çağırdığı için yanakları kızardı.

"Şey..." Michael devam etmeden önce kıkırdadı. "Ashton'a 'git kendini becer'le biten bir konuşma yaptım ve bunu yapmak cidden mükemmel hissettirdi." Michael gururlu bir şekilde gülümsedi.

"Aferim sana!" Luke, Michael'ın onzunu yumrukladı.

"Aman Tanrım." Michael güldü.

Luke ve Michael ortak olan kimya dersine girmek için yürümeye başladı.

Calum ve Ashton onların yanından yürürken, Luke parmaklarını Michael'ın eline geçirdi.

"İbneler." "Bu da ne sikim?" "İğrenç." Onların dudaklarından sadece bu kelimeleri duyabilmişlerdi.

"Onları umursama kedicik." Luke, Michael'ın elini daha da sıkarken fısıldadı.

"Ne zamandan beri en iyi arkadaş oldular?" Michael iç geçirdi.

"Büyük ihtimalle ikisi de bizden nefret ettiği için ortak bir nokta buldular." Luke güldü.

"Luke."

"Evet, Mikey?"

"Seni seviyorum. Seni cidden çok seviyorum. Bunu biliyor musun?" Michael kafasını kaldırıp Luke'a gülümsedi.

"Ben de seni gerçekten çok seviyorum, Michael."

tricked //muke {türkçe}Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin