tricked //muke {türkçe}

vingt et un

L U K E'UN
BAKIŞ AÇISI

Kediciği öyle görmek beni de üzmüştü.

Koltukları değiştirmiştik, böylece ben sürebiliyordum. Michael çok dengesizdi ve yine ona bir şeyler olmasını istemiyordum.

"Seni eve götüreceğim, tamam mı? Kalmamı ister misin?" Michael'ı benim evime götürebilirdim ama daha aileme ondan bahsetmemiştim, gay olduğumdan da tabii.

"Ya senin araban?" Michael kafasını cama yaslarken iç çekti.

"Onu yarın gelip alırım, endişelenme."

Rahatsız etmeyen bir sessizlikle arabayı Michael'ın evine sürdüm. Etrafa kısaca bir göz attım.

Arabayı park ettim ve anahtarları onun eline tutuşturdum.

"Teşekkürler." Michael'ın bugün ilk kez güldüğünü gördüm, o yüzden ben de sırıttım.

"Ne? Neye gülümsüyorsun?" diye sordu Michael.

"Seni gülümserken görmeyi seviyorum."

"Oh" Michael kızardı ve kapıyı açtı, böylece yağmur bizi boğmadan önce eve girebildik.

"Ne yapmak istersiiiiiiiiin?" (Ç/N; "Seni" ;););)) hegdhsja)

"Film ya da onun gibi bir şeyler izlemek ister misin?" Michael bilgisayarını yerden alırken gülümsedi. Başımla onayladım.

"O zaman Netfilx* ya da başka bi yerden güzel bir film seç. Atıştırmalıkları alacağım." Michael bilgisayarı elime tutuşturdu ve mutfağa yürüdü. (Ç/N; Netflix and chill ;);););) gdhhdj) (Ç/N; Netflix film ve dizilerin olduğu bir site.)

Bilgisayarı ve Netflix'i açtım. Favori filmimi görene kadar sayfayı aşağı kaydırdım. Mean Girls.

"Dünden kalma pizzam ve bir ton gereksiz şeyim var." Michael güldü ve tüm yiyecekleri masaya koydu.

Bilgisayarı televizyona bağladık ve oynatma tuşuna bastık. Michael yanıma oturup kolunu bana sardı ve tebessüm etti.

"Neden Mean Girls'ü seçtin?" Michael kıkırdadı.

"Bu benim favori filmim."

"Aman Tanrım, benim de!" Michael kıkırdadı.

"O zaman izleyelim!" Film başlayana kadar kolumu Michael'a sardım.

Michael ve ben eminim ki bu filmi her türlü ezberlemiştik, bu yüzden aynı yerlerde aynı tepkileri veriyorduk.

"Michaelll." Sızlandım.

"Neeeee?"

"Filmi bir dakika durdurabilir misin? Tuvalete gitmeliyim."

Michael kıkırdadı ve durdurma tuşuna bastı, "Hızlı ol."

M I C H A E L (A)'NIN
BAKIŞ AÇISI

Luke'un odadan ayrılmasını üstünden fazla geçmemişti ki, Luke'un telefonuna gelen mesaj sesiyle irkildim. Aşırı meraklı biri olmasam da bakmaya karar verdim. Ama mesajı gördüğüm anda gözlerime inanamadım.

babygirl😍: hala bu akşam için boş musun? 👅💦xo

Ne? Bu sikik de kimdi? Ve neden bu siktiğimin mesajını Luke'a göndermişti? Bu akşamdan kastı neydi? Bunun gibi bir sürü soru kafamda dolanıp duruyor ve beynimi patlatıyordu. Aniden Luke geri döndü.

"Hey Mich- Neye bakıyorsun?" Yanıma doğru yürürken sordu.

"Bu sikik de kim?" Koltuktan kalktım ve telefonunu eline tutuşturdum.

"Siktir." diye mırıldandı. "Göründüğü gibi değil, Michael, yemin ederim. Ben-"

"Siktiğimin sözlerini kendine sakla. Sadece siktir git." Bağırdım.

"Michael-"

"Dur. Senden sadece siktirip gitmeni istiyorum."

"Michael, açıklamama iz-"

"Dışarı çık." Kapıyı açarken çığlık attım.

Luke başka bir şey söylemeden yavaşça dışarı çıktı.

Onun arkasından kapıyı gürültüyle kapattım ve duvara yaslanıp yavaşça yere kaydım.

Tek yaptığım orada oturup, bacaklarıma sarılmak ve gözümden yaşlar süzülürken etrafa öylece bomboş bakmaktı.

~
Üzmeyin artık şu çocuğu ya.

Ayrıca -yazar yeni bölüm yayınlamazsa- 3 bölüm sonra orjinal kitapla eş zamanlı olarak devam edeceğim o yüzden onları yarına saklıyorum yeey \( ^ω^ )/