İNTİKAM VAKTİ

Evdeki adam

Okul çıkışı ve evlere dağılıyorduk Eve varınca içeri girdim. Üniversitem
Evden başka bir şehirde olduğu için yurtta kalmak yerine bir ev satın aldım. Bu arada ben Victoria.

Eve girdim. Üstümü değiştirip mutfaktan içecek bir şey ve cips çıkardım. Elimde kase ve bardak oturma odasına döndüğümde salonun ortasında bir genç gördüğümde elimdekiler yere de düştü. Ve çığlık attım. Genç bana doğru yaklaştığında geri geri yürüdüm.

Sırtım tezgaha değdiğinde tezgahın üzerinde duran bıçağı alıp gence doğrulttum. O ise bana yaklaşmaya devam etti. Aramızda iki adımlık mesafe kala duru ve

"Victoria hanım." dedi. İri yarı bi şey. Bu ne lan?

"Bir: Sen kimsin?! İki: Evimde ne işin var?!"

"Ben sizin korumanızım. Bundan sonra sizi tehlikelerden ben koruyacağım. Beni babamız görevlendirdi." dedi.

Alaycı bir şekilde güldüm.

"Ne? Hadi ama. Kamera nerde? Söyleyim çok sulu bir şaka. Hiç tutmaz."

Dedim.

Genç cebinden bir kağıt çıkardı. Kağıtı bana uzattı.

Aldım ve okumaya başladım.

...... 'Tarihi itibarı ile bla bla bla bla bla

Bundan sonra Victoria Smit in korumasıdır.'

Yazıyordu. Altta babamın imzası ve başka bir imza vardı. Ne yani bu sözleşme gerçekmiydi?!!!

Başımı kaldırıp genç adama baktım. Hala çok ciddiydi.

"B.. Ben... Yani.. Sen benim.... Korumam... Babam.... Uffff. Aman boşver. Pek de umrum da değil"

Dedim. Genç adam bana şaşırmış bir ifadeyle baktı.

"Şaşırmadınmı?" dedi.

"Şaşırdım. Ama hayatta çoğu şeyi umursamam. Yani umrumda değil. Bu benim hayatımı ilgilendirsede. " dedim. Sonra devam ettim.

"Evet aynen öyle benim için kural

'Umursama sadece... Akışına bırak."

Dedim. Yerdeki camları toplamak için gidip banyodan fharas ı aldım. Genç hala oradaydı.

Ben süpürmeye başlayınca kenara çekildi.

Ona"Adın ne?" diye sordum.

"Jhon" deyince ona baktım.

Onu baştan aşağı süzdüm ve süpürmeye devam ettim.

........

Süpürme işi bittiğinde gidip koltuğa oturdum. O da tekli koltuğa oturdu.

Televizyonu açtım ve izlemeye başaldık. "Kaç yaşındasın?"

Diye bi soru yönelttim. Tamam kesin yanlış anladı çünkü sırıtarak bana bakıyor. Offf.

"Yanlış anlama merak tan sorduk her halde."

Dedim. Oda "Yirmi. Senden iki yaş büyüğüm. Aramızda çok yaş farkı yok yani" dedi ve sırıtmaya devam etti.

"Hahaha! Çok komik bay Jhon!" dedim ve televizyon izlemeye devam ettim.

"Babam neden bana koruma gönderdi? Yani seni?"

"Yalnız olman içine sinmedi herhalde"

Dediğinde ona baktım. "Herhalde?"

"Banada söylemedi."dedi.

Bende televizyonda izlemeye devam ettim.

Saat bayağı geç olmuştu. Ama Jhon hala gitmemişti.

Bayağı bi uykum gelmişti.

" şey... Ben uykum geldi yatacağım." dedim.

O da "E yaat."

Dedi. Edepsiiiiiz!

"Git artık demenin kibarcası."

Dediğimde güldü ve "Aynı evde kalıcaz" dediğinde başımı kaşımayı bırakıp gözlerimi fal taşı gibi açtım ve ona baktım"Ne?! Ne diyorsun sen? Ne dediğinin farkındamısın?! Ne demek aynı evde kalmak yaaa! Sevgilim beni öldürür! Manyak!!! Çık git ya evimden."

Dedim. O ise ikili koltuğa yatıp"vallaha gitmeye hiç niyetim yok. Zaten ben gitmek istesemde baban göndermez. Sen git odanda uyu. Bana bi battaniye bi yastık yeter." dedi ve TV yi kapatıp oraya yattı.

"Off. Black beni öldürücek. Bittim ben" diye homurdanarak odama gittim. Bi battaniye ve bi yastık alıp. Jhon un yanına döndüm battaniye yi üstüne örtüp yastığı da oraya bi yere bıraktım.

Sonra odama dönüp yatağa yattım. Ve yarın Black in beni nasıl öldüreceğini düşündüm. Sonra gözlerimi kapatıp. Uykuya daldım.

Biliyorum. Yaz tatilinde kitap yazıcam dedim fakat okulda dersi dinlemeyip içimden 'aaa kitap yazarsam böyle bi kitap yazayım' diye düşünüyorum. Bende aklıma gelen fikirler geri gitmeden yazayım dedim. Ama emin olun bu kitabı daha uzun ve güzel yazacağım.