13. Bölüm

29 4 0
                                    

"Senin ne işin var burada?" dedim. Omuz silkerek, "Bunu benim bahçemde uyuyan kız mı söylüyor?" dedi. Haklı tabi ama... "Bende onu soruyorum ya neden bahçede değilim? " dedim,küstah çocuğa. "Sana meraklı değilim. Küçük kardeşim seni arıyormuş. Bulunca da kaçma diye seni buraya getirdi." dedi umursamazca. "Kardeşin kim? " dedim. Cidden bilmiyor musun der gibi baktı. "Sürpriz  olacak demek ki. Eğlenceli olmaya başlıyor." dedi ve gitti. Zelo'ya benzeyen çocuk onun abisi olamaz herhalde. Yani abisi var diye duymuştum. Hatta bir iki fotoğrafını da görmüştüm. Ama o değildir ya. Eğer abisi ise kaçmam gerekir. Ama gidecek yerim yok ki! En azından kahvaltı yapıp gitsem, çok güzel olurdu. Ama bu imkansız! Bende diğer seçeneklere geçtim. Camdan kaçmak tabi ilk seçeneğim. Camdan bakınca 3. katta olduğumu fark ettim. 3. kat çok uğraştırır beni. Zaten bugün hiç kaçmak istemiyorum. Kapıyı açıp odadan çıktım. Oda da dikkat etmemiştim fakat, çok güzel bir evmiş. Etrafıma baktığımda -duvarların temizlikten parlaması -dışında karşımda bir merdiven vardı sadece. Çatı katındaymışım demek ki. Yavaşça merdivenlere yöneldim. Sakın ve sessiz adımlarla iniyordum. Alt kat görüş alanıma girdiğinde sessiz bir küfür mırıldandım. Tamam kaçmadık da yani daha evi gezemeden merdivenin sonunda Zelonun olması hoş değil. Asılan yüzüme inat Zelo sırıtıyordu. Yavaşça yanıma geldi. Boyumuzu eşitlemek için 2 basamak kala durdu. Gözleri yakından çok güzeldi.. Yüzünün pürüzsüzlüğü beni büyülemışti. Bu kadar güzel olmamalı bir erkeğin yüzü. "Aşık oldun galiba" dedi Zelo. Sadece göz devirdim. Sakindi hala. Bu hayır değil gibi. "Sence de bir cezayı hak etmedin mi?" dedi. Kolumu tutup sürüklemeye başladı. Etrafı inceleme fırsatı bulamadan en alt kata indik. Zelo ya benzeyen çocuk buradaydı. Televizyon seyrediyordu. Bizi fark edince, "Hemen gidiyor musunuz?" dedi. Hıhı gidiyoruz. Ayrı kalmaya dayanamayız. Kaçırıyor sadece beni tekrardan. Önemli değil yani. Evden çıktık. Çıkınca artık dayanamayarak, kolumu kolundan kurtarıp onu havalı bir şekilde yere attım. Sonra da dizimle kalkmasını engellerken yüzüne eğildim ve "Ceza seçeneklerim arasında yok." dedim. Onu bırakıp yürümeye başladım. Ayak seslerini duyuncada koşmaya... Aç karınla da koşulmuyor ki!
Çok kısa ama ön kesit diğer bölümden. Diğer bölümde görüşürüz!

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: May 27, 2017 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

I Neej You!Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin