PİŞTİ

Geçmişim

'' Hayır Arda bu sefer vermeyeceğim.Hep aynı şeyi yapıyorsun.Git al kendine.''

Arda: ''Yaa Ada nolur yaa! Bitanecik arkadaşınım, versen ne olur sanki ?'' 

 Off yaa başladı yine ilk günden.Şimdi siz ne olduğunu anlamadınız tabi. Şöyle açıklayayım, Arda benim ice teami almaya çalışıyor, ben de vermemek için direniyorum doğal olarak :D Arda da ice tea'ye bayılır.Fakat kendisi almak yerine, genellikle beni aldıklarımı içer, çocuğun ruhu fakir abi yaa! Arda'nın duygu sömürülerini daha fazla duymamak için ice teayi verdim. Aradan bir dakika geçmemişti ki Arda'nın ice tea kutusunu çöpe fırlattığını gördüm.O nasıl bir içiştir arkadaş yaa! Bu çocuğun insan olduğuna dair şüphelerim var...

 İlk iki saatimiz boş geçmişti.İngilizce öğretmeni henüz okula gelmemiş, inşallah hiç gelmez de derslerimiz boş geçer. 3. ve 4. saatlerimiz matematikti.İşte pazartesi gününden nefret etmek için bir sebep daha. Adam ilk günden ders işlemeye başladı.Nereden geliyor bu meslek aşkı çözemedim valla. Aslında size tüm derslerimi tek tek anlatırdım ancak sizi daha fazla dersle sıkmak istemiyorum, biz en iyisi okul çıkışına dönelim. Çıkışta Arda bir yerlere gitmeyi teklif edince kabul ettim.Yağız ve Kayra da bize katılınca hep beraber lunaparka gitmeye karar verdik.

    Üç saat boyunca lunaparkta binmediğimiz alet kalmamıştı.Hava artık kararmaya başlıyordu ve ben bir an önce eve gitmezsem olası bir 3. dünya savaşına zemin hazırlamış olacaktım. Arda'lara geç olduğunu söyleyerek eve gitmemiz gerektiğini söyledim. Onlarda beni onaylayınca birlikte lunaparktan çıktık.

 Eve geldiğimde saat sekiz olmuştu.Yavaşça kapıyı açıp, sessizce içeri girdim.Kapıyı sessizce kapatıp parmak uçlarıma asarak merdivenlere yönelmiştim ki kafamın üzerinden geçen jet terlik olduğum yere sabitlenmemi sağlamıştı.Arkamı döndüğümde annemin bana kırmızı görmüş boğa gibi baktığını gördüm. İşte şimdi bittim...

 Annem başta çok kızsa da Arda'larla olduğumu duyunca biraz da olsa sakinleşmişti.Annem Arda'yı çok sever ve benden çok güvenir, yakında Arda'yı nüfusuna alacak diye düşünüyorum.Her ne kadar sakinleşse de cezadan yırtamamıştım. Ama bu kadar da acımasızlık olmaz ki! Ceza olarak abimin odasını toplayacaktım.Size bir abim olduğunu sanırım söylemedim.Gerek duymamışımdır kesin, çünkü kendisi gereksizin biri. Ve odası... Tam bir ÇÖPLÜK :( 

 Saat 11 olmuştu ve ben tam üç saattir abimin odasını temizliyorum. Yaa bir insan  nasıl bu kadar pis olabilir ki ? Yani ben de dağınığımdır ama bu kadar da değil. Üç saat boyunca sadece yerdeki çöpleri çöp poşetine doldurmuştum.Gerçekten çok yorulmuştum.Geri kalanını yarın temizlerim diye düşünüp odadan çıktım. Off üstüm başım leş gibi kokmuş yaa! Hemen banyoya girip güzel bir banyo yaptım.O kadar yorulmuşum ki, banyodan çıkar çıkmaz kendimi yatağa atıp uykunun kollarına bıraktım.

Sabah saat 07.00 da alarmın iğrenç sesiyle uyandım. Off yaa bu tatilin bitmesi hiç iyi bir şey değilmiş.Bu ne yaa sabah sabah okul mu olur? Şu okulu öğlen yapsalar, 10 dakikalık dersler olsa, iki saat gidip gelsek ne var sanki. Saçmalamalarımla birlikte yataktan kalkıp banyoya gittim.İşlerimi hallettikten sonra odama geri dönüp üzerimi değiştirdim.Serbest gidebildiğimiz okulumuz bu yıl formayı zorunlu tuttu. Ve bunu bize o kadar alışveriş yaptıktan sonra söylüyorlar. Bari okul açılmadan söyleselerdi o kadar kıyafet almazdım. Aldığım tüm kıyafetler de boşa gitmiş olmazdı.

 Aşağı indiğimde herkes kahvaltı masasındaydı.Ben de günaydın deyip masaya oturdum.Her ne kadar sabah kahvaltı yapmayı sevmesem de, annemin dün akşamdan kalma sinirlerini depo ettiğini bildiğim için yemek zorunda kaldım.Kahvaltıdan sonra annemlere hoşçakal deyip evden çıktım.Kapının önüne çıkar çıkmaz servisin korna sesini duydum.Ne kadar da dakik bir insanım ben yaa. Gurur duyuyorum kendimle. Servise binip Kayra'nın yanına geçtim. Birbirimize meşhur sarılmalı günaydın merasimimizi yaptıktan sonra müzik dinlemeye başladık.

 Okula geldiğimizde Arda ve Yağız kapıda duruyorlardı. Onlara el salladım.Beni gördüklerinde yüzlerinde çözemediğim bir endişe oluştu.Ne olmuştu bu çocuklara. Arda'nın yanına gittiğimde ne oldu dercesine baktım.Arda: ''Ada sana bir şey söyleyeceğim ama sakin olacaksın, anlaştık mı?'' Ne olduğunu gerçekten çok merak ediyordum.''Arda ne oldu? Sen iyi misin ?'' diye sorduğumda Arda'nın söylediği şeyle olduğum yerde donup kalmıştım. A-ma  b-bu imkansızdı...