Bir an panikledim ve hemen eve geri dönmeliyim diye beynime komut vererek harekete geçmiştim. Biraz uzaklaşmıştım evden ve kendimi hiç güvende hissetmiyordum. Buralarda yeni olmanın da etkisi vardı tabii ki.
Kocaeli'ye yeni taşınmıştık. Buranın sırrını maalesef henüz öğrenememiştim. Eve dönerken birden arkamdan birinin adımı seslendiğini duydum.
-Belinay!
Sesi tanıdım fakat bakmamam gerektiğini söylüyordu içimde ki ses. Çünkü bu beni sinir etmeyi çok seven Arın'dı. Beni sinir etmeye bayılıyordu adeta. Aslında onu çok seviyordum ama Arın'ın yaptığı saçmalıkları izleyecek kafada değildim şuan da. Tekrar seslendi.
"Belinay bir bakar mısın? Hadi güzellik.. " yine beni sinir eden kelimeleri dökmüştü dilinden.
" Ne var Arın, ne istiyorsun? " dedim yürümeye devam ederken. Arkamdan koşarken aynı zamanda konuşmaya devam etti.
" Belinay bir durur musun? Önemli işte! " dedi.
-Yürürken de konuşabilirsin herhalde. Yaptığın en iyi şey konuşmak zaten. Dökül hadi ama bak beni sinir edeceksen hiç boşuna oyalama beni. Zaten iyi hissetmiyorum buradayken.
- Bir dakika ya ne işin var senin bu saatte burada?!
-Bunun seni ilgilendirdiğini hiç zannetmiyorum!
-"Tamam tamam.." dedi bıkkın bir şekilde.
-Hadi ne konuşacaksan dökül bitsin şu eziyetim.
-Vaay demek öyle düşünüyorsun hım.. Söylemiyorum işte.
-Tamam Arın özür dilerim.
-Affetmedim Belinay!
-O zaman söyleme Arın!
-İnsan azıcık meraklı olur.
-Söyleyeceksen söyle işte Arın!
-Tamam söylü...... Pat.. Pat.. Pat..
Bir silah sesi gelmişti. O kadar korktum ki Arın'ın boynuna atladım.
"Arın bu sesi duydun mu?" diye sordum telaşla. Aslında duymamasına imkan yoktu ama atmıştım bir kere lafı ortaya.."Silah sesi gibi olan mı?"
"Gibi değil silah sesiydi!" dedim ve muhtemelen o ses bizim siteden gelmişti.Hemen koşmaya başladım. Arın'ın da
peşimden koştuğunu fark ettim
ama bana yetişemedi tabii ki. Çünkü bu konuda çok iyiydim. Eve yaklaşınca durdum. Olamazdı değil mi? Bu ses bizim evden gelmiş olamazdı.Apartmana vardığımda asansör yukarı doğru çıkıyordu. Asansörün gelmesini beklemeden merdivenlere yöneldim koşarak. Kapımız açıktı ve ben bu yüzden daha çok korkmaya başladım. Arın henüz gelmemişti. Dizlerimin titrediğini fark ettim ve kendime hafif hafif vurdum. Belki dizlerim için ir etkisi olur diye düşünmüştüm ama düşündüğüm gibi olmadı. Derken Arın'ın sesini duydum.
Yanıma geldiğinde tabiri caizse kan ter içindeydi. Arın nefesini düzenlemeye çalışırken ben evimin kapısına doğru yürümeye başlamıştım bile. Daha kapıya vurmadan annemin çığlıklarını duydum.
"Tolga.. Tolga.. Uyan hayatım..Lütfen Tolga.. " diye bağırıyordu.
" Baba.. " diye bir ses çıktı ağzımdan kısık bir sesle. Bu arada gözyaşlarım yanağıma doğru hücum etmeye başlamıştı...Biraz kısa biliyorum ama bir sonraki gün telafi edeceğim. Lütfen oy vermeyi unutmayın
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bugün Gökyüzü Daha Mavi
JugendliteraturGüzel manzara deniz de değil de gökyüzündeydi sanki. Güzel manzara gökyüzü değil de O'ydu sanki.. Her güzel şeyin yanında katlanılması gereken kötü bir yanı vardır.