Ders bitmişti. Yağmur çiseliyordu ve daha fazla şiddetlenmeden benim eve gitmem gerekiyordu.
Çok fazla yağmadığı için bir sorun yok diyerek kendimi sakinleştirmeye çalışıyordum. Aynı zamanda evin yolunu tutmuştum bile.Bir yandan da hala kendime kızıyordum o kadar büyük tepki gösterdiğim için. Hadi yaptın bir hata kendine ne diye zarar veriyorsun?
Ben yine kendi kendime konuşmaya başlamıştım. Şuan önemli olan eve zamanında yetişmemdi. Yağmur şiddetlenirse ve daha fenası gök gürültüsü başlarsa yandığımın resmidir.Yağmuru çok seviyordum. Daha doğrusu gökyüzüyle alakalı her şey bana huzur veriyordu. Ben gökyüzüne aşıktım. Fakat gök gürültüsü bende resmen tutukluk yapıyor, donup kalıyordum korkudan. Hele bir de yalnızsam vay halime.
Birden yağmurun hızlanmasıyla ayaklarımın hızı da arttı. Neredeyse koşuyordum. Şimdiden sırılsıklam olmuştum.
Yüzüme yapışan saçlarımdan kurtulmak için bir kalem yardımıyla saçlarımı topladım. Sonra yürümeye devam ettim. Gök gürültüsü sinyal vermeye başlamıştı. Gök gürlerse diye sesini duymamak için hemen kulaklarımı kapattım ama nafile. Gök gürlemeye başlamıştı ve ben gözyaşları içinde yere kulaklarım hala kapalı bir şekilde çömelmiştim.
Kendimi dünyadan ayrılmak üzereymiş gibi hissediyordum. Birden iki kol beni hafif havaya kaldırıp kucaklaşmıştı. Kim olduğuna bakacak enerjim kalmamıştı. Yüzümü korunmak ister gibi göğsüne bastırdım gözlerim kapalı bir şekilde. Ağır bir şekilde sigara kokuyordu. Artık güvendeyim denilebilir miydi? Güvende miydim bilmiyordum ama bu koku beni saçma bir şekilde büyülemişti.1 AY ÖNCE
Yine aynı şey oluyordu. Annem ve babam sudan sebeplerle tartışıyorlardı. Artık bıkmıştım onların yüksek seslerini dinlemekten. Anlaşamıyorlardı.. Artık ayrılmaları gerektiğini ben bile biliyordum.
Aslında ikisi de çok iyi insanlar bunu biliyordum ama ikisi bir araya gelince düşman takımın taraftarı gibiydiler..Öylesine kaptırmışlardı ki birbirlerine laf yetiştirmeye benim varlığımdan dahi haberleri yoktu. Artık bu sesleri kaldıramayacağımı anlayınca üstüme birşey alıp kapıdan dışarı attım kendimi.
Yürümeye başladım nereye gittiğimi bilmeden. Onları düşündükçe gözlerim doluyor ağlamamak için zor tutuyordum kendimi. Sonradan anladım ki boşaymış çabam. Daha fazla tutamadım kendimi ve ağlamaya başladım. O kadar fena ağlıyordum ki etrafımda olup bitenlerin farkında değildim. Yurudum sadece ağlarken. Birden bir ses duydum. Patlama sesi, silah sesi gibi. Anca o an kendime gelebildim. Kafamı kaldırdım ve içimden bir ses çok yanlış bir yerde olduğumu söylemem için gecikmedi. Belalı Sokak!
Umarım beğenirsiniz. Yazım hatalarım varsa lütfen kusuruma bakmayın. Şimdilik bu kadar.. Arkadaşlarınıza tavsiye etmeyi unutmayın.. ❤❤
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bugün Gökyüzü Daha Mavi
Ficção AdolescenteGüzel manzara deniz de değil de gökyüzündeydi sanki. Güzel manzara gökyüzü değil de O'ydu sanki.. Her güzel şeyin yanında katlanılması gereken kötü bir yanı vardır.