Okulların açılmasına 3 gün falan kalmıştı. Henüz okul alışverişi yapmamıştım. Çünkü neler almam gerektiğine dair fikir edinmem gerekiyordu.
Açıkçası biraz heyecan vardı içimde. Hiç tanımadığım insanlarla saatlerce aynı yerde takılacaktık sonuçta.
Maalesef notla ilgili hiçbir şey bulamamıştım. Arın dahil kimseye bahsetmemiştim ve nerden geldiğine dair en ufak bir fikrim yoktu. Anneme ve babama hala kızgınım ama konuşuyoruz. Mecbur.. Bir şeye mecbur olmaktan her zaman nefret etmişimdir ama yapacak bir şey yok. El mahkum..
Okulun açılmasına 2 gün kala okul kıyafeti, çanta ve kıyafetime uygun ayakkabı almıştım. Eteğim gri renkti ve dizlerimin üzerindeydi. Eteğin üzerine beyaz gömlek vardı ve çok klas gelmişti bana bu kıyafetler.
Okulun açılmasına 1 gün kalmıştı. Arın'ın yanına gitmeye karar vermiştim. Tam evden çıkarken birden aklıma Arın'dan borç aldığım aklıma gelmişti. Az daha para almadan çıkacaktım. Evimiz çok yakındı. Bu yüzden telefonum dışında bir şey almıyordum.
Gittim ama maalesef evde yoktu. Sıkıntıdan patlamak üzereydim. Bu yüzden eve döndüm. Üzerime eşofmanımı ve üzerine beyaz tişörtümü giyindim. Saçıma dağınık bir topuz yaptım yanıma biraz para, telefonumu ve kulaklığımı alarak çıktım.
Koşmaya karar vermiştim çünkü müzik eşliğinde koşmak bana gerçekten iyi geliyordu. Sahile gittim ve koşmaya başladım. Not hakkında biraz düşündüm. Biraz hafızamı zorlayarak o güne geri döndüm.
Hırkamı alarak evden çıktım Arın'dan para aldım ama Arın'ın o notu oraya koyması imkansızdı çünkü direk parayı alıp çıkmıştım. Sonra yürüdüm kafeye doğru.. Ee başka n'oldu? Belinay düşün. Garson koymadı ya..
Bingo! Tabi ya kafeye gitmeden önce bana biri çarpmıştı. İyi de kimdi ki o. Harbiden ya.. Özür bile dilememişti. Bende o açlıkla takmamıştım zaten. Tamam çok güzel ama kim bu be..
Biraz su içip banka oturdum. Yaklaşık 1 saattir buradaydım. Haliyle yorulmuştum. Evin yolunu tuttum. Önce duş alıp biraz uzanıp dinlendim. Sonra yarın için hazırlık yaptım. Akşam yemeğini yedim. Biraz oturdum bizimkilerle. İzin isteyip odama gittim. Yatağımda biraz döndükten sonra müzik açtım uykum gelince de kulaklığımı çıkarıp uyudum.
-Belinay..
-...
-Hadi bak okula geç kalıcaksın..-"Okul mu?" diye fırladım ayağa birden. Resmen tüm vücudum tepki vermişti. "Tamam anne kalktım." ama ne olursa olsun 5 dakika daha uzanma keyfimi hiçbir şeye değişmezdim.
-Of Belinay hadii..
-Ya tamam anne tamam..
Hemen kahvaltımı yaptım. Annem sağ olsun tostum hazırdı.Sonra okul kıyafetimi giyip saçımı yaptım. Babamlardan şans dileğimi alıp evden ayrıldım.
Arın'ın evinin yolunu tuttum. Gittim ama şans dileklerim o kadar tersine tepmiş ki Arın hasta yatağında mışıl mışıl uyuyordu.
Dün neden kapının açılmadığı belli oldu. Hastaneye gitmiş çocuk. Benim haberim bile yok.. Ne biçim bir arkadaşım ben böyle. O bizim için neler yapmıştı bir de bana bak..
Yine kulaklığım imdadıma yetişti. Kulaklığımı taktım ve tuttum okulun yolunu. Başıma geleceklerden habersiz...
* * * * * * * * * *
Arkadaşlar bu bölümde kısa oldu fakat hiç yorum yok. Gerçekten çok merak ediyorum yorumlarınızı. Yeni bölümün bugün gelmesini isterseniz eğer yorum atmanız yeterli..
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bugün Gökyüzü Daha Mavi
Novela JuvenilGüzel manzara deniz de değil de gökyüzündeydi sanki. Güzel manzara gökyüzü değil de O'ydu sanki.. Her güzel şeyin yanında katlanılması gereken kötü bir yanı vardır.