İyi okumalar. Multi Melih.
Hani hep derler ya ;
Akrep burcu kıskançtır ama bir o kadar da duygusaldır.
Kıskançlığı iliklerime kadar hissediyordum. Duygusallık ise son safada.
Ben ne yapmıştım Allahım , beni böyle sınıyorsun?
Emre ve yanında bunca yıldır derdimi anlattığım, tüm sırrımı bilen , Emre'ye olan aşkımı bıkmadan ona anlatan, olamayan kardeşim olan Ela.
Şu sarılmaya bak. Bildiğin oğlanı boğumuş .
Bu kadar ihanette fazlaydı.
Ağlamaya başladım. Dünyanın adaletine dayanamıyorum artık. Bir dağın tepesine çıkıp , ölmek istiyorum diye bağırasım geliyordu. Ağıtlarım evi iletiyordu. Miray koşarak yanıma geldi. Dahada ağlayarak kollarımı boynuna doladım. Biz niye böyle şeyler çekiyorduk? Ela değilde neden ben? Miray'ın ne suçu vardı. Bütün sevdikleri avuçlarının içinden kayıp gitmişti. Bende onun gibiydim. Biz kimsesizdik. Bizim bizden başka kimsemiz yoktu. Onu hiç bırakmayacaktım. " canım benim ne oldu sana? " gözü bir an telefonuma takıldı. Sonrada elimden çekip aldı. Bir süre Emre ve Ela' nın resmine bakıp, içinden küfürler yağdırdı. " Bana bak! Hatay'ı unut. Aileni unut. En önemlisi de o Emre şerefsizini unut. Tamam mı? " Sinirle böyle söyleyince kafamı salladım.
UNUT!
Ben zaten unutmak istiyordum. Ama evren bunu gözüme gözüme sokuyordu. Tabi birde Emre'ye olan aşkım. Bir insan hem çok sevip , hem çok nefret edebilir miydi ?
" Biz neden mutlu olamıyoruz Miray? " uzattığı bacağına başımı koymuş gözlerimi kapatmıştım. Miray'a baktığımda gözlerinden damla damla yaş geldiğini gördüm. Canım arkadaşım, oda ne yapacağını bilmiyordu . " Ben bu çocuğa nasıl bakacağım Sema ?"
Daha çok ağlamaya başladı. "Merak etme. Yeğenimi ikimiz birden büyüteceğiz. Aa! Sen daha isim bile bulmamışsındır. " benim lafımla gözleri parladı. " evet ya. Hiç düşünmemiştim. "Ve bütün gece isim arayışına girdik.
*****
Sabah telefonumun alarmıyla gözlerimi araladım. Odayı güzelce topladıktan sonra elimi yüzümü yıkayıp , mutfağa girdim. Sofraya baktığımda Miray hazırlamış, Son dokunuşları yapıyordu.
Bende tabak çatalları masaya koydum.Sofraya oturduğumda Miray'ın gözlerinin şişmiş olduğunu gördüm. Dün o kadar isim bakmıştık. O kadarıda olacaktı yani. Ama o yorgunluğa değmişti.
Kızımıza Ada ismini bulmuştuk.Kahvaltıdan sonra hazırlanmaya başladık. Sonuçta bugün Ada'nın
Babasıyla konuşmaya gidiyorduk.Dolabımdan; kırmızı kolsuz gömlek ve bir tane kot pantalon alıp giydim. Saçlarımı tarayıp salık bıraktım. Miray'da bahçivan tulumu ve beyaz yarım tişörtle çok tatlı duruyordu.
***
Miray'ın arabasıyla kafeye vardığımızda arabayı otoparka park etti.
İçeri girdiğimizde, bir genç Miray'a el işareti yaptı. Miray önde ben arkada masaya doğru yürümeye başladık. Masada iki genç vardı. İkisi de sarışın ve renkli gözlü , galiba akrabaydılar. iki genç ellerini uzattı. Melih ve Talha. Kuzenlermiş.
Masalara oturduktan sonra havadan sudan konuşulmaya başladı. Ben katılmıyordum.
Miray Bir iki kez öksürüp konuşmaya başladı. " Melih. Senden sakladığım için üzgünüm. Ama ben de daha yeni öğrendim sayılır." Melih dikkatlice Miray'ı dinlerken , Talha'nın da dikkatini çekmiş gibi duruyordu. Miray
Devam etti. " Ben hamileyim. " Melih'in yüz ifadesini görmeniz lazımdı. 360 derece değişti. Beyaz teni kıpkırmızı oldu. Zavallı şoktaydı. Ama bunu sırf Miray'a yüklemek olmazdı. Bu bebek ikisinin yediği haltlarla olmuştu.
Melih gibi Talha'da şoka girmişti. İkisinin de sesi soluğu çıkmıyordu.
Melih seslice nefesini üfleyerek konuşmaya başladı." Miray . Bak canım. Seni sevdiğimi bilmeni isterim. Seni hiçbir şekilde kaybedemem , anladın mı? Senin tek bir göz yaşına dayanamam. Ben seni olmayan anne ve babamın yerine koydum. Yalnızlığımı seninle giderdim. Sen nasıl bana kötü gün dostu olduysan, bende sana aynı şekilde olacağım. Bu bebeği başına atmayacağım. Ama biz daha küçüğüz. Ne bebeği? Bu sene lise sınavına gireceğiz. Ben seni ve bebeğimizi hiç bırakmam. Hatta imkanı olsa seninle evlenirim. Ama biliyorsun ki benim bir ailem yok. Bir tek amcam , yengem ve Talha var. Ben o çocuğa nasıl bakacağım. Okumam gerekiyor. Gerçi annenin durumu da iyi. Ama benim bir evi geçindirmem gerekir. O yüzden bir kaç sene bekleyeceksin. Kimse bunu bilmesin. Söylemeyiz. Son aylarda okula gelme. Karnından belli olur birtanem." Ya allahım hala böyle erkekler kalmışı mı bu dünyada ?
Miray ona gülümseyip , Melih'in elinin üstüne elini koydu. Birbirine bakıp gülüyorlardı. Bu esnada Talha hala şoktan çıkamamıştı.
Talha' yı dürtüp yan masaya geçmemiz için kaş, göz işareti yaptım. Hemen çaktı.
***
Önümde ki kahveyi içerken Talha'yı dinliyordum. Gerçekten eğlenceli çocuktu. Oda bana , beni daha önce görmediğini, nereden geldiğimi falan sordu. Bayağı konuştuk. Gideceğim okulu söyleyince suratı asıldı. Rakip okullarmış iki lise. Erkeklerle aram bundan sonra pek iyi olmayacağı için mesafeli davranıyordum.
****
" Sohbetinizi bölmek istemem ama artık evlere dağılıyoruz." Bu Miray'dı. Herkes arabalara dağılırken bizde Miray'la arabaya bindik.
Miray, bir eli direksiyonda " Ne dersin , Biraz sahilde mi yürüsek?" Deyince "evet süper olur." Yürümek biraz iyi gelebilirdi.
***
Elimizde dondurma , denizin karşısındaki bankta oturmuş , denize bakıyorduk. İkimizden de ses soluk çıkmıyordu. Nefesimi dışarı verip , Miray'a seslendim. "Miray " i ve a harflerini uzatınca biraz komik çıkmıştı. Bana gülümseyerek baktı. Mutlu gözüküyordu. Galiba Melih'in tepkisinden korkmuştu. Çok şükür bir arıza çıkartmamıştı. "Biz ikimiz ne yapacağız. Bize yardım eden kimse yok. Hem daha Esma teyzeye de söylemedik. Ya ters teperse. " Dudağını dişlerinin arasına alıp bana baktı. " bilmiyorum Sema . Bilmiyorum. Akışına bırakacağız. Herşey zamanla olacak. "
Doğru söylüyordu. Zaman hızlıca ilerleyecek. Bizi de kendi akımına kaptıracaktı.
Umarım beğenmişsinizdir. Okuduğunuz için teşekkür ederim. Votelerinizi esirgemeyin.
![](https://img.wattpad.com/cover/52148421-288-k588443.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Islak imza
RomansaSema'ya, Emre yüzünden ailesinin ona tepkisi. Onu evden kovması. Sema'nın Hatay'dan İstanbul'a yolculuğu. Bakalım küçük Semamızı İstanbul'da ne serüvenler bekliyor.