4. Bölüm

277 57 11
                                        

İyi okumalar. Lütfen oylarınızı ve yorumlarınızı esirgemeyin.
Multi Talha.

"Yan yana uyuyamayanlar, yana yana uyanıyor bazen."

Bu sabah bende yana yana uyandım. Yanımda olmasını istediğim bir tek kişi vardı.

Annem...

Onu çok özlemiştim. Ben o olmadan nasıl ayakta durabilecektim ?

Peki bu yeni hayata nasıl alışacaktım?

Yarın okullar açılıyordu. Esma teyze sağolsun okul kaydımı yapmıştı. Okul müdüresi arkadaşıymış. Birazdan da Miray
İle okul ihtiyaçları için bir alışveriş merkezine gidecektik.

***

Miray, alışveriş merkezinin otoparkına arabasını park ettikten sonra arabadan indik. Giriş kapısına doğru yürüdük.

İçeri girdiğimizde, İlk bir kırtasiye eşyaları satan bir mağazaya girdik.
Ordan gerekli okul eşyaları ve onlarca 12. Sınıf test kitapları aldık.

Kirtasiyeden çıktıktan sonra okul formaları satan bir mağazaya girdik. Benim okuduğum anadolu lisesinin forması; beyaz gömlek, kırmızı siyah çizgili bir etek, ve gömleğin yakasına bağlamak için siyah kurdelekeydi.

Deneme kabinine girdiğimde small beden bile bana bol gelmişti. Olaylardan sonra bayağı kilo vermiştim.

Parayı ödeyip çıktık. Esma teyzenin bana çok yardımı dokunuyordu. Bütün herşeyi Miray kredi kartından alıyordu. Ne kadar istemediğimi söylesem de kabul etmedi. Birkaç mağazaya daha uğradıktan sonra pilim iz bitmiş ve açıkmıştık. En üst kata çıkıp, bir kafeye girdik.

Garson, siparişleri masaya koyduktan sonra pizzaları yemeye başladık. Sessizce yemeğimizi yerken ; Bir kız Miray'ın yanındaki sandalyeye oturdu. Yüzü çok masum duruyordu. Esmer, hafif çekik gözlü şirin bir kızdı. Bana hiç bakmadan , Miray'a gülümsedi.

" kanka , çok özledim seni. Nerelerdesin ya . Uzun zaman oldu görüşmeyeli. " Miray , içten gülümsedi. Galiba sevdiği bir arkadaşıydı. " Bende Betül ya. Gerçekten uzun zaman oldu." Kızın adı Betül'müş. Betül'ün gözleri bir süre üzerimde dolaştı. Bana bakıp kaşlarını kaldırdı. Miray tam cevap verecekti. Ben lafa atladım. " Merhaba. Ben Miray'ın ev arkadaşıyım. "

Uzattığım elimi sıktı ve gülümsedi. " Merhaba. Hangi okuldasın, Seni daha önce gördüm mü? " Kafamı sağa sola salladım. " *** anadolu lisesi ve hayır görmedin. " kız bir şaşırma sesi çıkartarak " Demek bizim rakip okuldasın. Yeni başlayacaksın herhalde. Yoksa seni tanırdım. "
" evet. Yarın başlayacağım." Kız kafasını salladı.

***
Alışveriş merkezinden çıkıp, eve gelmiştik. Saat 19.00 sularıydı.
Miray ; kucağında bilgisayarıyla birşeylerle ilgileniyordu. Bende elindeki telefonla whatsappa giriverdim. Ela bana mesaj atmıştı. O kızın ismini duyunca gözlerim doluyordu. Evet, ben kavga falan edemezdim. Sulu gözün tekiydim. Üzüntümü , sinirimi, öfkemi ve hatta sevincimi bile ağlayarak çıkarırdım.

Yine ağlıyordum. Hemen Ela'nın attığı mesajı açtım. Bana ; ben ve Emre'yle dudak dudağa ve ahlak dışı olduğumuz bir kaç fotoğraf göndermişti.

İyi de bu imkansız. Biz öyle şeyler yapmamıştık ki.

Olayı anlayınca başımdan aşşağı kaynar sular döküldü.

O resimleri Ela yapmıştı ve babamların bir şekilde öğrenmelerini sağlamıştı. O yüzden o kadar sinirlenmişlerdi. Of Allahım ya ben ne yapacaktım? Bana asla inanmazlardı. İnansalar bile bütün mahalleye rezil olmuştum. Bir daha asla gidemezdim memleketime.

Mesajın devamını okudum. " Nasılsın şekerim? , sokakta hayat nasıl gidiyor? " ama artık yeter. Bu ne ya ? " sırf sinir olduğumdan Miray'la çekildiğimiz fotoları attım. Evde çıkmıştı fotoğrafların bazılarında. Sokakmış. Görüldü yapıp bir süre cevap vermedi. Ben
de hemen yazdım. " Gördüğün gibi iyiyim şekerim. Biliyormusun, İstanbul'a gitmemin en güzel yanı o sünepe Emre'den ayrılmam oldu. Galiba sende artıkçı olmuşsun. Eskilerimle çıktığına göre. " Ve gönder.

Normalde olsa asla diyemezdim de , beni çok kızdırmıştı. Halbuki yalan söylemiştim ona. Emre'nin beni bir başıma bırakmasına rağmen onu özlemiştim. Oradaki arkadaşlarımıda özlemiştim. Abimi de özlemiştim. Annem ve babamı da öyle. Burada çok yalnızdım. Bir tek Miray vardı. Onunda kafası çok yoğundu. Gülümsemeye fırsatı bile olmuyordu. Ev hep sessizdi. Hiç konuşmuyordu. O eski canlılığı gitmiş, yerine buz kütlesi gelmişti. Onu da anlıyorum. 18 yaşında anne olacaktı. Hemde evlenmeden. Annesi entel bir kadındı fakat o ne tepki verecekti, ben bile merak ediyordum. Nasıl yapardı böyle bir şeyi. Onu geçtim. Melih aklı başında bir çocuktu. O nasıl yapmıştı.

Bu arada telefonuma baktığımda Ela mesajımı görmüş ama cevap yazmamışdı. Kendi kendime kahkaha attım. Sinirlerim bozulmuştu artık. Bir gülüp bir ağlıyordum. Miray, bana cin görmüş gibi baktı. Ne oldu diye sordu. Bende hiç diyerek yanına oturdum.

Canım ya.

Bebek ile ilgili alıştırma yapıyordu. Şunun şurasında beş ay kalmıştı.

"Miray, artık Esma teyzeye söylemelisin."

Bana ifadesizce baktı.

" korkuyorum Sema. Ya senin ailen gibi beni evlatlıktan redt ederse. Bir başımıza ne yapacağız. Nasıl bakacağım. Bir süre gizleyeceğim. Kendim bakacağım. Bakıcı falan da tutarız. Öyle yani . "

Nefesimi seslice verirken elimi omzuna attım. " Ben seni hep destekleyeceğim canım arkadaşım. Bu arada vallahi bravo. Göbeğin hiç o kadar belli olmuyor. Hafif kilo almış gibi duruyorsun. Yine de belli olmuyor. Helal yani." Kahkaha attı. Bir kıza gülmek bu kadar mı yakışırdı?

Allah çirkin bahtı versin diye buna denirdi.

Yarın okul vardı. Erken kalacaktık. O yüzden kısa bir sohbetten sonra odalarımız geçtik.

Bakalım yarın okulda ne yapacaktım?

Evettt. Bu bölümünde sonuna geldiniz. Değerli okuyucularım. Diğer bir bölümde görüşmek üzere. Lütfen oylarınızı unutmayınız. Umarım beğenmişsinizdir.




Islak imzaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin