Yaklaşık iki mevsim önce aynen bu noktada, Incheon Hava Limanında, artık gelebileceğim en iyi yer burası diyerek hayatımı sonlandırmayı planlamıştım. Iki mevsim bende neler değiştirdi...-
+Kıyafetlerde epey bir fark var hmm...
Mochi! Şurada iki karizmatik laf ettirmedin. Evet kıyafetlerimin yanı sıra, artık hayatımın zirvesinde olduğumu düşünmüyorum. Taehyung bana gitar çalmayı öğreteceğini söyledi- o zaman zirvede olacağım.
Fakat şu an işimiz bu değil. Bir firmayı hayırlısıyla iflas ettirdikten sonra, unnimi buraya getirip bırakacaklarını söylediler. Uzun sürmedi, kavun bittikten hemen sonra. Taehyung ikimiz gidelim dedi ama Jin bizimle gelmek için ısrar etti, Jungkook hademelerle alakalı bir şeyler mırıldanarak uyudu, diğerleriyse meditasyon eğitimleri olduğunu söylediler.
''Meditasyon mu? Siz? Meditasyon?'' şaşkınlıkla sordum.
''Evet. Ikili gruplar halinde aldığımızdan Jungkook ve Jin bitirdiler. Ben bu maymunla eşleştim'' Rapmon Jimin'i ensesinden yakalayıp devam etti ''Suga da şuradaki at ile eşleştiğinden biz takılıp kaldık.''
Kafamla Taehyung'u işaret ettim. ''Bu ne ayak?''
''Onu kontrol etmesi bu ikisini kontrol etmekten daha zor. Doktor kendi haline bırakmamızı söyledi...''
'Doktorlar dediyse doğrudur' hava limanında Taehyung'a bakarken tekrar içimden geçirdim. Tanışalı çok olmuyor, öyle aşk öykülerinden fırlayacak tipte biri de değilim, ancak onu farklı bir şekilde seviyordum. Tamam. Yani tüm idollerimi 'farklı' bir şekilde severim, Taehyung'u en farklı farklı...
''Arkadaşlar, eğer çabuk ve dikkat çekmeden bu işi halletmek istiyorsak kızı dağılıp arayalım.'' Jin final maçına takımını hazırlayan koçlar gibi ışıldayan gözlerle bize baktı ve sırtlarımıza vurup devam etti ''Taehyung, sen dış hatlar bölümüne git, Sonya sen geliş bölümünün kapısında bekle, ben de burada kalıp gelene gidene bakarım.''
''Tama- ne?! Gelene gidene mi bakacaksın!'' doğrulup kızdım.
''Ehem- kapıdan giren çıkanı kontrol ederim diyecektim.'' elini ensesine götürüp güldü. Taktığı atkıdan yüzünün çoğunu göremesem de gülüşünün samimiyetini hissettim.
5 dakika sonra hepimiz dağılmış etrafı kolaçan ediyorduk. Bir an üzerime gelen bir kalabalık gördüm, ama sanki orta yerlerinden biçilmiş gibilerdi. Ve ellerinde rengarenk balonlar vardı.
+Hayır dahi, onların hepsi çocuk.
Ah... Çocuklar evet. Fakat mevzu bu değil. Unnim de o çocukların arasındaydı. Beni fark etmekte zorlandığını düşünmüyorum, zira yanındaki birkaç çocuk beni işaret edip gülüşmeye ve bana doğru koşmaya başladı. Aceleyle Taehyung'a bir mesaj attım ve kollarımı açıp ben de çocuklara doğru koşmaya başladım. Elimde değil. Hep hava alanlarında böyle bir şey yapmak istemişimdir.
Koşup çocukların hepsine -yaklaşık 40 kişilerdi- sarıldım ve onlar uçlarına renkli boncuklar bağlı saçlarımla oynarken dönüp unnime sordum ''Unni iyisin değil mi? Sana bir şey yaptılar mı? Bu çocuklar da nerden çıktı hem?''
''İyiyim merak etme.'' yorgun bir şekilde gülümsedi ''beni bıraktıkları zaman bu çocuklar uçaktan iniyorlardı. Öğretmenleri eşyalarını almaya gidecekti, benim göz kulak olmamı istedi.'' eğilip kulağıma fısıldadı ''Hepsi güneydeki fırtınada ailelerini kaybeden çocuklar, yurda yerleştirilmek için getirilmişler, dikkatli ol.''
Kafa sallayıp güldüm ama içim ürperdi. Biz ufak tefek şeyler için koşturup dururken, bu çocukların yüzüne gerçekler fazla erken vurmuştu. Tek tek başlarını okşadım ve bize yaklaşmakta olan Taehyung'a seslendim ''Tae! Şimdi bana gitar öğretmenin tam sırası!''
~~~~~~~
''...Around around around around it goes
The monster's been and gone
And every one the step we follow back againYeah always run
Always hide
And always hunt
And always find
But everyone
This week we'll fight
That's why it's won...''Bir yandan elime geçirdiğim dinazorlu çorabımı oynatırken diğer yandan şarkıya devam ettim. Taehyung arkamda gitar çalıyor, Jin ise unnimin yanınında oturmuş ritim tutuyordu.
Çocuklar şarkı boyunca balonlarını sallayıp, benim şebekliklerime güldüler. Gitar çalmayı öğrenmemiştim ama bu çocukların kalplerini çalmayı başarmıştık. Unnim de sonunda bizimleydi.
Şarkım bitince Taehyung el çırparak bana sarıldı, çocuklar da kollarımdan çekiştiriyorlardı. Öğretmenleri arkadan bizi izleyip gülümsedi.
''Unni! Oppa ve sen hep bize şarkı söyleyin!''
''Bizimle gelin!''
''Öğretmenim! Onlar da bizimle gelsinler!''
Çocuklar bu kez öğretmenlerini de çekiştirmeye başladılar.
''Oppanız size şarkı söylemeye gelecek. Unniyi de getirecek, ama öğretmeninizi üzmezseniz.'' Taehyung eğilip çocukların yanaklarını mıncıklamaya başladı.
''Oluur!'' çocuklar hep bir ağızdan bağırdılar.
Etrafımız zaten çocuklarla çevrili olduğundan gönlümüzce eğlenmiş ve gülmüştük ancak yüz metre çaprazımızdan bize doğrultulan kameranın farkına varamamıştık. Ertesi gün magazin haberleriyle Jimin kapımı çalana dek.
''SOONNIIYAAAAAHHHH!!!!!!'' bir eliyle yakamı tutup diğer eliyle gazeteyi burnuma dayadı ''bunu bana nasıl yaparsın'' burnunu çekti ''hem de bu adamla..''
Onu içeriye alıp arkasında kapıya dayanmış olan Hope'a selam verdim ve fısıldadım ''Nesi var ki şimdi?''
''Bir çay demlersen her şeyi anlatırım.'' cevap beklemeden kapıyı kapatıp mutfağa koştu.
~~~~~~~
''NEE!?!'' Puka'yla aynı anda gazeteye bakıp haykırdık. Bangtan Boys'un 4D üyesinin hava alanındaki romantik dakikaları. Yoğun programlarına ve genç yaşına aldırmadan blah blah blah.....
''Ben de aynen bunu soruyordum.'' Jimin kemirdiği tostun ardından mırıldandı.
''İlişkinizin bu düzeyde olduğunu bilmiyordum.'' unnim çay doldururken konuştu.
Taehyung'a döndüm ve aynen tekrarladım ''ilişkimizin bu düzeyde olduğunu bilmiyordum.''
''İyi oldu bence, şimdi herkes başımın bağlı olduğunu bilecek.'' diyerek içeriye kaçtı.
''Evet menajer de bunu duyduğuna çok sevinecektir.'' Hope son yorumu yaptı ''hem de çook sevinecek.''
*******************************
Bölümler geç geldiği için özür dilerim ama her ne kadar bu hikayeyi hem yazmak hem de okumak beni çok mutlu etse de aldığım yorumlar aynı yönde bir etkide bulunmuyor. Yine de elimden geleni yapıyorum, iyi okumalar. :)
![](https://img.wattpad.com/cover/29483110-288-k631525.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Komşum? BTS!! -2
FanfictionBiraz aksiyonlu, biraz romantik- kesinlikle komik. İntikamcılar, bukalemunlar, konuşan bebekler ve hademeler. Not: Önceki hikayemizden karakterler ve olaylar içerir ancak reklam amaçlı değil, onu okumak zorunda kalmayacaksınız.