Borçlu olduğunuz birinin adamları tarafından kovalandınız. Saatlerce koştunuz yetmedi bir hademeyi öptünüz. Yinede işinizi ciddiye aldığınız için tam takım giyindiniz ve tüm bunların sonunda karşınızda kertenkelesiyle oturan çocuk buldunuz. Dünya çok acayipleşti, değil mi?
"Canım sen... hayırdır?" karşımdaki kıza uzunca bakıp gerçekten merak ettiğimden sordum.
"Asıl sen hayırdır? Telefonda görüşmüştük. Üstelik adım Sonya- a hayır sen beğenemedin galiba. Ancak şu kadarını söyleyeyim seni tutmaya ben de çok meraklı değildim, bağlantılarına ihtiyacım var." tek nefeste cevapladı.
Derin bir nefes aldım, tamam ben bir proyum- hadi baştan alalım. "Pekala Sonya, yaşınla başlayabilir miyiz?"
"19 -sakın beni küçümsemeye kalkma-"
"Ben 21 yaşında olduğuma göre bana unni diye hitap etmeni istiyorum." burada kontrolün bende olduğunu anlamalı.
"Oldu Go Eun unnim." üzerine basarak cevap verdi.
"Anlaştık- şimdi bana hikayeni anlat. Eğer haklıysan işi alır- bir aya temiz hallederim." kollarımı kavuşturup dinleme pozisyonumu aldım, o da anlatmaya başladı.
Herşey bir eve taşınmasıyla başlamış. Başta ev sahibi çok iyiymiş. Komşuları da en sevdiği grupmuş. İsimleri Bangtanmış. Buyur işte, bangtan ne ya? Daha sonra polisler gelip bunu komşularına karşı uyarmış- katil oldukları konusunda. Vay arkadaş- şöhret için ruhlarını satmış bunlar. Önce inanmış sonra inanmayıp herşeyi gruba anlatmış. Beraber olayı araştırırken karakolluk olmuşlar. En sonunda herşeyin iftira olduğu ve tüm bunları yapanın grubun en küçük üyesinin teyzesi olduğu ortaya çıkmış. Çıkmış çıkmasına ancak tam huzura erdiler derken kız bir rüya görmüş- gruptan bir üye gelip onu öpmüş ve veda etmiş. Ertesi gün tüm grup ortadan kaybolmuş- evleri de bir günde boşalmış. Kız depresyona girip kendini dağa taşa vurmuş. Şizofren olduğunu bile düşünmüş. Yani- mantıklı düşünmüş. Oluyor böyle şeyler. Tam yaşananların hayal olduğuna inandığı sırada kitaplığında bir fotoğrafla karşılaşmış.
"Benim rüya sandığım gece o öpücük ve veda gerçekmiş, çünkü fotoğraf tam da o gecedendi. Pis- Taehyung denen o sapık uyurken beraber fotoğrafımızı çekmiş!" sanki o anı tekrar yaşıyormuşçasına hayretle baktı sonra devam etti "Soruyorum sana unni, bir mahluk neden aşkını basıp gideceği gün vedasıyla beraber söyler? Üstelik ağzım açık uyuduğum sırada. Neyse ki detayları Puka'dan öğrendim- yaşadığımız onca şeyden sonra bana daha fazla yük olmak istememişler- tüm yaşananlar hiç olmamış gibi iz bırakmadan kaybolmaya karar vermişler. Puka'ya da bir süre konuşmamasını söylemiş Taehyung-''
"Anlamadığım bir nokta var, yanlışsam düzelt. Puka mı anlattı bunları? Yani şu evcil kertenkelen?" kendimi tutamayıp sordum.
"Neden herkes buna takılıyor... Puka konuşabilen, asil bir bukalemun." nefes bile almadan devam etti "Unni- bu yaptıkları sana ince görünebilir ancak benim ülkemde buna kalleşlik deriz. Sen kimsin lan zor günleri birlikte atlattıktan sonra yük olmayalım deyip kaçacak?! Üstelik Taehyung'dan etkilenmeye başlamıştım. -sapık ve kabaydı ve idol olduğu için ona ilgim vardı ama gerçekten hoşlanmıştım. O da benden." durup ağlamaya başladı. Tanrım... Bu çocuk duygularını uçlarda yaşıyor. Aniden ağlamayı kesip devam etti "Onlara ne pahasına olursa olsun yük olmak neymiş göstermek istiyorum. İşte sen tam da burada devreye giriyorsun, intikamcı unnim." neşeyle güldü. Daha masadaki gözyaşların kurumadı, insaf be ergen- nasıl da birden değiştin.
"Bana çok abartıyorsun gibi geldi Sonya. Ortada önemli bir mevzu yok." dinleme modumu üstümden attım.
"Herkes kolay kolay hayalini yaşayamaz unni. Bu benim hayalimdi ve ellerimden böylece kayıp giderken bir fotoğrafla yetinemem." delici bir bakışla cevapladı.
Aslında bu benim için iyi bir fırsat. Bu işten yorulmadan güzel paralar kaldırabilirim. Ergenin gönlünü yap, paracıkları kap. "Tüm masraflar sana ait olacak ve gün boyunca yanında kalacağım. Şartları kabul ediyor musun?"
Ayağa kalkıp bembeyaz elini uzattı "Anlaştık unni.''
~~~~~~~
Evet yaptım. Başardım. Hem kolay bir iş aldım hemde yatacak yer buldum. Mıhuhahahahahaha- bir dakika ya ben kötü karakter değilim ki-
"Unni aslında bizimle kalacak olman harika, bazen yalnızlıktan Puka bana sarkıyor- öğk!" sesli bir kahkaha patlattı, sonra devam etti "Puka sana alışınca ses verecektir, merak etme. Taehyung da epey uğraşmıştı onu öttürmek için."
Eve bir göz gezdird- aman tanrım! B-bu kız n-ne ayak?! Müşterim olmasa onun seri katil olduğunu düşünürdüm- yoksa hangi psikopat uzaylı evinin koca bir duvarını insan resimleriyle kaplar ki? Hayretimden sıyrılıp daha az fotoğraflı yerlere baktığımda evinin sadece tek bir oda, bir salon, mutfak ve küçücük bir balkondan oluştuğunu gördüm. Etraf çok dağınıktı ama garip bir şekilde insana temiz ve düzenli görünüyordu. ''6 tane adamı bu kadarcık evinde mi ağırladın Sonya?''
''Bana Sony de unni, evet burada kaldılar- 7 kişi.'' kız sürekli hareket halindeydi ama belli bir şey yapmıyordu.
''Ne zaman oturacaksın peki, kafamı döndürdün.''
''Fotoğrafları arıyorum, sana göstermek için. Bir ara sinirlenip hepsini uçak yaptım sonra da uçlarını yakıp balkondan uçurdum, elimde çok az kaldı.'' sırıttı. Hehehehe-hehe-he-h bu kız ne tür bir varlık hepimizi çiğ çiğ yiyeceeeeğğk!!
''Yaaa, demek öyle.'' ben de gülmeyi denedim.
''İşteee, gel sana grubu tanıtayım unni.'' koşarak geldi, koltuğun üstünden atlayıp yanıma oturdu. ''Eveet, önceliklee bu J-hope.'' güzel gülüşlü hafif kavruk tenli bir çocuğun resmini gösterdi. ''J-hope melektir unni. Her ortama her kafaya uyar. Su gibi konulduğu kabın şeklini alır- üstelik çok da neşeli.'' tamam, Hope tamam- güzel gülen neşeli ayak.
''Bu da...'' bir an durup eliyle fotoğrafın saçlarını okşadı- sonra da öfkeyle fotoğrafı sehbaya vurdu ''bu oynak bacaksız Jimin. Anneme sevgili olduğumuzu söyledi- ve kendisi Naruto fanı olmasına rağmen One Piece polarımı arakladı! En sevdiğim polarımdı!!'' yüzünü buruşturdu. Jimin, beleşçi Naruto fanı, tamamdır.
''Suga ve Rapmon... O ikisi biraz ağır abi takılır. Suga yaşamaya bile üşenir- uyuşuktur. Rapmon'a ise özellikle dikkat et çünkü tam bir fışkıran zekadır. Beni satrançta hep yendi~~'' Suga parazit- gamzeli inek. Beklediğimden kolay kaptım.
''Bu ana hedefimiz unni.'' başka bir çocuğu gösterdi. Ben bunu bir yerlerden çıkart- omo! Bu çocuk bizim Daehyun'a benziyor. ''Kim Taehyung. Sağı solu belli değil bu ergenin- neşeli ve agresif- uçlarda yaşar. Zayıf noktası, fanları- Jimin'i bu konuda kıskanıyor.'' Taehyung- kıskanç uzaylı. Neden bu çocuğu sevdiğini anladım.
''Bu yakışıklı daa-'' farkında olmadan ağzımdan bir wohou çıkarınca durup güldü ''bu prens Jin. Anlayacağın gibi görüntüden ibaret kendisi. Mutfakla ilgilenmeyi sever ve çok ciğerlidir.'' Bu çocuğu unutmam imkan dahilinde değil.
''Sana son üyenin fotoğrafını bulamadım çünkü en çok ona kızgınım. Noona noona diye diye peşimde dolanıp dururdu ama beni terk edip gitti. Ben de tüm fotoğraflarına işkence ettim ama görsen tanırsın- çok pofuduk ve bebeksidir.'' kendi kendine sarıldı. Deli bu kız. Pofuduk ve bebeksi, aradığım bir bebek poposu olmalı.
Yatarken her ne kadar kendisinden hoşlanmasam da bu işte kuzenimden yardım alabileceğimi düşündüm; Daehyun denen mahluktan.
![](https://img.wattpad.com/cover/29483110-288-k631525.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Komşum? BTS!! -2
FanfictionBiraz aksiyonlu, biraz romantik- kesinlikle komik. İntikamcılar, bukalemunlar, konuşan bebekler ve hademeler. Not: Önceki hikayemizden karakterler ve olaylar içerir ancak reklam amaçlı değil, onu okumak zorunda kalmayacaksınız.