Komşum? BTS!! -2

Yıkıl Karşımdan

Harika bir koku ve bir fısıldaşmayla uyandım

''Ona bu kadar çabuk güvenme Sony...''

''Çaresiz olduğumu biliyorsun, hem kaybedecek bir şeyimiz yok--''

Gurrr- gurk- gurrr!!

Ups! Sanırım karnımın gurultusu muhabbetlerini böldü- kiminle konuşuyor ki bu kız? Doğruldum, ancak etrafta Sonya dışında kimseyi göremedim.

''Günaydın unni! Çok mu ses yaptık?'' dudağını büzüp baktı.

''Ah- hayır kokuya uyandım...'' kafamı kaşıdım ''hem başka birisi daha mı var evde?''

''Puka'yla biraz sohbet ettik de, biraz da poğaça yaptık- seversin değil mi?''

''Sevmek mi? Bayılırım!'' kalkıp banyoya koşturdum ''yemek için sabırsızlanıyorum- üstelik sana planımdan bahsetmek istiyorum, umduğundan kolay olacak bu iş!''

~~~~~~~

''Douhyon mo? O-ocobo bor o-ohtomol BOP...?'' dolu ağzıyla öksürerek sordu- ölecek galiba. Daehyun'un adını duyunca ölmek isteyen tek insan benim sanıyordum- onunla aynı dünyada yaşamak bir ceza olmalı.

''Evet BAP'de olan, kendisi kuzenim-'' ellerime yapıştı.

''Kuzen mi?! Bu damarlardan aynı kan geçiyor yani...'' ellerimi sıkıp bağırdı ''Allahım sen beni böyle mi imtihan ediyorsun?! Önce Bangtan sonra BAP! Unni aslında intikam falan hikaye, sen beni Daehyun'la tanıştırsan yeter.'' gülümsedi.

''Sony, kendine gel- o bu dünyadaki en nefret edilesi varlık. Mecbur olmasam yüzüne bakmam ancak senin için dün gece arayıp durumu anlattım- yardımcı olabileceğini söyledi- bugün onunla buluşacağız.'' ellerimi çekip leziz poğaçalardan bir tane daha götürdüm. Aslında işi uzatıp burada yaşamak kötü bir fikir değil- her gün poğaçalar konseyi...

~~~~~~~

''Sakin ol Sony, o sadece bir insan.'' önce önümde henüz gözlüklerini çıkarmadan bize gülümseyen çocuğa sonra yanımda titreşim moduna geçen kıza baktım.

''Neden sen geldin Jae? Beyefendi artık uşak mı gönderiyor?'' omzunu silkip elini yanımdaki çakma 3310'a uzattı

''Ben Youngjae!'' tekrar gülümsedi. Yeter artık, kız ruhunu teslim edecek yanımda.

''Biliyorum b-ben Sonya- memmun oldum.'' kekeleyerek çocuğun elini sıktı. Sıktığı anda titreyen bacağı benimkine çarptı. Hadi ama- bu kadar da fangirl olunmaz! İkisinin ellerini ayırdım.

''Daehyun'un Japonya'ya gitmesi gerekti- size ben yardımcı olacağım.'' bana ters bir bakış attı.

''Pekala- onu görmemek benim için daha iyi zaten.'' ondan ne zaman bu kadar nefret etmeye başladım... Hatırlayamıyorum- beynim yanıyor- o kadar uzun zaman oldu!

Sanırım 5 yıl önce beni ayağımdan tutup denize sallandırmasından beri- doğum günümü berbat etmişti. Sesi hala kulaklarımda 'Go Eun! Sana asla unutamayacağın bir hediye veriyorum sevgili kuzenim!' ve üstüne piç bir smile. İçim ürperdi.

''Olanları öğrendim. Senin için çok üzüldüm Sonya, Taehyung kalın kafalının tekidir hep. Plana gelirsek...'' kafasıyla Sony'yi işaret etti ''onun çevirmen olması büyük avantaj- tam da bir tercümana ihtiyacımız varken bunların olması kader olmalı.''

''Onu işe almak mı istiyorsun?'' cevabı biliyorum. Onu yanlarına alıp hem kullanacaklar hem de güçlendirecekler.

''Evet, kendisi de kabul ederse...' ayağa kalkıp üstünü düzeltti ve elini uzatarak Sonya'yı tekrar bir titreşim moduna soktu.

''Memmuniyetle kabul ederim!'' o da ayağa kalkıp Youngjae'nin elini sıktı.

''Bir hafta sonra Bangtan'dan 3 üyeyle bir şova katılacağız, seni orada karşılarına çıkarmayı düşündük- tabi yanında ben de olacağım. Taehyung benden hoşlanmıyor, eğer senden söylediğin şekilde hoşlanıyorsa buna dayanamayacaktır.'' Jae ciddileşmiş yüzüyle anlattı. Bu planın bana kaça mal olacağını merak ediyorum.

''Ya plan geri teperse? Taehyung'un nasıl biri olduğunu az çok biliyorsun, uç tepkiler de verebilir.'' Sony sordu. Bu iki strateji uzmanının arasında ben fasulye durumundayım.

''Öyle bir şey olmayacak. Şova çıkmayacak 4 üyeden birini durumdan haberdar edeceğiz ve bu bir hafta Taehyung'u yoklayacağız, rengini belli edecektir.'' Jae güven verir şekilde gülümseyince Sony de arkasına yaslandı.

''Peki hangisine söyleyeceğiz? Şovda kimler olacak?'' bu kız düşündüğümden daha zeki. Tüm iplerini sağlam kazığa bağlıyor.

''Şovda Kook ve Jin Taehyung'la birlikte olacak. Geriye kalan dörtlüden kimi seçeceğin sana kalmış.'' Jae cevapladı.

''Öncelikle Taehyung'la çok vakit geçiren birini seçmem gerek... Hope aslında en iyisi ama o yalan söyleyemez- bize omurgasız biri gerekli.'' Sony kafasını kaşıdı.

''Jimin'e ne dersin? O yalanda çok iyidir.'' Jae göz kırptı.