3. BÖLÜM

134 21 6
                                    

MULTİDE EYLÜL VAR!

Yakışıklı mı? Ciddi misin Miray? Yanlış arabayı hurdaya çevirdin ve sahibi aklındaki haince fikirler ile sırıtırken sen onun yakışıklılığını mı düşünüyorsun?

Yanlış araba? Haince fikir? Sırıtma?

Araba mafyası mı? gerçekten mi?

* * * * *

Sırıtması hoşuna gidecek birşey yapacakmış gibi ama o hoşuna gidecek şey benim zararıma olacağını hissetmem sanırım sinirli olduğunu anladığım için. Tamam korkmaya başladım çünkü karşımdaki yakışıklı çocuk bana -kolay yırtamayacaksın başın belada- dedi ve bunu sinirli bir şekilde sırıtarak söyledi.

Pekala mantıklı düşün zaman kazanarak buradan kaçabilirsin "Sana inanmıyorum yalan söylemediğin ne malum?" kesinlikle mantığım beni terk etti. Adam sinirli ve aklında bana bin bir türlü işkence yöntemi düşünürken, bir psikopat gibi sırıtıyor ve çok zeki (!) ben adama -yalan söylüyorsun- diyorum șu an beni öldürürse ağzımı açamam.

"Ben yalan söylemem bücür ve aklındaki bu durumdan yırtma fikrini unut. Arabamı mahvettin" gözlerimi irice açmama engel olamadım sesli düşünmüş olamazdım değil mi? Ahh! hayır, zeki birine çattım çünkü her ne kadar fazla saçmalasam da hakkını vermeliyim iyi bir zekam var. Fakat bu adam beni de geçti çünkü yapacağım hareketi önceden kestirmesi normal değildi. Hadi ama etrafa baktığımı ben bile fark etmedim!.

"Kanıtla senin olduğunu" neyin meydan okuması bu gerçekten, bu özgüven nerden geliyor? Beynim karşımda ki kehribar rengi gözlerle error vermeye başlaması evrenin -nah! yırtarsın bu durumdan- deme şekliydi. Fakat eğer bu adam beni öldürecekse kesinlikle emin olmam gerekiyor boşuna ölmeyeceğime.

"Plakaya bakmayı akıl edememen aptallığının göstergesi sanırım" dalga geçmesi sinirimi bozdu ama lanet olsun ki haklıydı hangi akla hizmet plakaya bakmaz ki bu üstün zekam.

Hemen arabanın önüne geçtim ve plakaya baktım. Arkamdan kehribar gözlü yakışıklı adamın da geldiğini biliyorum sonuçta ben bile kendime güvenmem, o nasıl güvensin kaçmayacağıma?

35 BRK 763

OFF! Bu salak Çınar'ın arabası değil.

Dudağımı stresten ısırdım ve hemen dibimde ki adını bilmediğim yakışıklı adama döndüm. Sanırım birazdan öleceğim en azından son çırpınışlarımı yapmam saçma değil.

"Şey, zararı karşılasam? Sonuçta bilerek olmadı, yani oldu ama yanlış arabaya oldu." deyip yavru köpek bakışları atmaya çalıştım.

"Ama ben yapacaklarımı bilerek yapacağım" demesi ile yutkundum. Yüzünde hala şeytani bir sırıtış vardı.

Gerçekten de yırtmam lazım yoksa daha 17 yaşında, Ege'nin balayın da gidecekleri yerlerde onları takip edip hoş olmayan sürprizler hazırlayamadan, Eylül'ün düğününde gelinliğini kaşıntı tozu dökemeden öleceğim. Ne? Bunlar benim hayallerimden en önemlileri.

"Bana ne yapacaksın?" diye korkuyla sordum. Daha da sırıtıp üzerime yürümeye başladı. Yüzündeki sırıtış gerçekten korkmamı sağladı ve "Sadece sen benim arabamı hurdaya çevirirken baya eğlendin. Bende seninle eğleneceğim"dediği şey ile panikle geri geri gitmeye başladım tabi elime önüme siper edip "Yaklaşma!" , "Bak kötü olur!" falan diye uyarmayı ihmal etmedim. Korkudan bayılacağıma neredeyse. Çünkü onun eğlence anlayışı ile benim eğlence anlayışım tamamen farklı, bunu onun gözlerindeki şeytani parıltılardan da kolaylıkla anlayabilirsiniz.

Geri geri gitmeye devam ederken ayağım bir yere çarptı. Merak etmeyin takılıp karşımdaki bu ultra yakışıklı psikopat manyağın kucağına falan düşmedim. Takıldığım şeye bakınca yüzüme bir sırıtış yayıldı. Hemen önüme döndüm ve aramızda sadece bir kaç adım kalmış ama hala yaklaşmaya devam eden adama baktım. Tamam daha bu manyağın eline düşmek için çok gencim ve bunu yapmak zorundayım. Hemen ayağımın dibinde ki boya kutusunu elime alıp karşımdaki fazla yakışıklı adamın o hayran bırakan yüzüne boşalttım. Sanırım şansım bana acıdı ki boya kutusunda hala hatırı sayılı bir miktarda boya vardı.

YAN ETKİM (DEVAM EDECEK)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin