2. BÖLÜM

138 23 3
                                    

Biz tozlu yığınla kitap beklerken kütüphanede ayakta dudak dudağa yiyişen Çınar ve Yaren(nam-ı değer okulun 2. sürtüğünü) görmeyi beklemiyorduk.

BİR DAKİKA!

ÇINAR?!

* * * * *
Şok olmuş bir şekilde Çınar ve Yaren'e, pardon yiyişen Çınar ve Yaren'e baktık.

Eylül'ün ne yapacağını kestiremiyorum çünkü hırçın Eylül'den bahsediyoruz. Ortaokulda onu öpmeye çalışan bir çocuğun dudağına uyurken tutkal sürmüştü. Psikopat Eylül asla lafın altında kalmaz ve istemediği birşeyi yaptıramazsınız.

Bizi henüz fark etmemiş Çınar ve Yaren'in durumu gerçekten midem de bir hareketlenmeye sebep oldu, eğer şimdi ayrılmazlarsa birazdan öğle yemeğinde yediğim tostum Çınar'ın üstünde sergilenicek.

"Çınar!"

Eylül'ün sesiyle yiyişen çift sonunda ayrıldı, bu en çok beni sevindirdi çünkü şu an kusmak tercihim değil.

"Eylül! Senin ne işin var burada? Bak görüldüğü gibi değil..."

Çınar'ın lafını tamamlamasına izin vermeden lafa atladım;

" Yanlış anladık degil mi? Dur tahmin edeyim açıklayabilirsin" ve devam ettim "Yaren kütüphanede hizmet verdiğini bilmiyordum, bu hizmetinin bir bedeli olacak sen merak etme" deyip şirince sırıttım bu onun için apaçık bir tehditti. Ne yapacağımızı az çok tahmin ediyordur.

Eylül'e bakmayı sonunda akıl ettiğimde ona döndüm. Gözleri dolmuş, dudağı titriyordu ama Eylül güçlü bir kız, asla Çınar gibi bir şerefsizin karşısında ağlamaz.

"Değişik bir ilaç yöntemi bulmuşsun, tam da karakterine göre ilaç üretilmiş."diyen Eylül'dü.

Hasta olduğunu söylemesinden bahsediyor. Eylül, sevgilisi hasta diye üzülürken aslında sevgilisi onun ceza aldığı yerde aldatmakla meşgulmüş ve bu ilk değil bence çünkü Çınar'ın yanında defalarca farklı kızlar görmüştüm.KUZENMİŞ pehh.

"Bu sefer ki neyin oluyor? Dur ben tahmin edeyim Kuzen, arkadaş?"
Düşüncelerimi dile getiren Eylül'e gözlerimi büyüterek baktım. Aklımı mı okudu bu? Dahası benim bu durum da düşündüğüm şey Eylül'ün düşüncelerimi okuyabilme yeteneği mi? Gerçekten mi?

Şuan ceza aldığımız için şükür ediyorum çünkü en yakın arkadaşımın kandırıldığını öğrendik, her ne kadar bu onun üzülmesine ve acı çekmesine sebep olsa da bazı şeyleri farkına varmalı ileri de daha da üzülmemesi için.

Eylül sonunda kendine geldi ve Çınar 'a yaklaştı, elini kaldırdı. Yüzüne tokat mı atıcak? Cidden mi Eylül? Bize asılan çocukları dövmek için 2 ay boks kursuna giden biz tokat mı atıcaz?

"Düşündüm de tokat atmama bile değmez, karakteri var olmayan bedenin" deyip havada olan elini indirdi ve arkasını dönüp çıkışa doğru yürüdü. 'Eylül hiç birşey yapmadan gitti' önce bunun şokunu atlatmam lazım.

"Ya da düşündüm de karakteri olmayan bedenini vurmak beni mutlu edecektir." Diyen Eylül, Çınar'a direk yumruk attı. Ha ha ha yumruk attı, sanırım erken konuşmuşum. Eminim ki Eylül'ün eli çok açımıştır ama bunu belli etmeyecek kadar güçlü bir kız.

Bir aralar Çınar için ölen Eylül şimdi aynı Çınar'a yumruk attı, gerçekten komik bir durum.

"Nedense canım çekti" deyip çenesini tutan Çınar, bir de benim yumruğum yüzünden burnunu tutuyordu. Bu anı hep beklemiştim ve gerçekten de çok iyi hissettirdi.

"SANA NE OLUYOR LAN?" diyen Çınar'a baktım. Gerçekten vurmak istediğim için vurmuştum ve pişman değilim.

"Göz zevkimi bozduğun için, en önemlisi Eylül için." dedim ve kapının önünde bizi izleyen Eylül'e doğru yürüdüm.

YAN ETKİM (DEVAM EDECEK)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin