5.BÖLÜM

126 20 6
                                    

KAPIDA SAVAŞ VARDI!!!

Şaşırma kısmını sonraya erteleyip düşünmeye başladım. 'Çalar çalar gider' düşünceme uyup sessizce beklemeye başladım. Zil şiddetle çalmaya başladığında,

"Evde yokum sonra gel!" dedim. Gözlerim şokla açıldığında ağzımı ellerimle kapattım. Az önce ses çıkarmayacağım diyen ben ne yapmıştım?

Bir de 'uykum açıldı kendime geldim, saçmalamam' demiştim değil mi? Ahh! Nerede benim aptallık ödülüm?

Savaş'ın kahkaha sesini duyduğum da tekrar delikten baktım.

Ne yapabilirim ki? Gitmeyeceğini biliyordum, çünkü kendimi ifşa ettiğimin farkındaydım, ama kapıyı açarsam da pek iyi olmayacaktı en azından benim açımdan.

* * * * *

Ben ne yapmam gerektiğine henüz karar verememişken Savaş'ın kahkahası kesilmiş ve ciddi ses tonuyla konuşmaya başlamıştı;

"Çok komiksin, ama bu kadar yeter aç kapıyı!"

İşte şimdi uykum tamamen açılmıştı. Panik halinde dudağımı ısırıp, kapı deliğinden karşımdaki takıntılı manyağa bakıyordum.

"Annem evde, başını belaya sokmak istemiyorsan hemen git! Çünkü kapıyı açmayacağım." diye kararlı bir ses tonuyla konuştum ve kendimi tebrik etmem gerektiğini düşünerek dış kapının hemen karşısındaki aynadan kendi yansımama öpücük yolladım. Hemen sonra ne yaptığımı fark edince aptallığıma lanetler savurdum ve ciddileşerek tekrar kapı deliğinden Savaş'a baktım.

"Annenin evde olmadığını biliyorum küçük yalancı!" deyip gözlerini kıstığında korkmadan önce yapmam gereken bir şey vardı;

Annemin evde olmadığını nereden biliyordu? İşte şimdi sıra korkmaya gelmişti. Evime, tek başıma olduğum bir zamanda gelen takıntılı biri var ve psikopat olma ihtimali Ege'nin salak olmasıyla eşdeğerde. Tamam Ege salak olmayabilir, ama bu adam psikopat olabilir. Bana yapabileceği şeyleri düşünürken korkum ikiye hatta üçe katlandı, fakat kapıyı açmamakta kararlı olduğumu ona göstermem gerektiğini düşünüp ciddiyetle konuşmaya başladım;

"Kapıyı açmayacağım! Eğer gitmezsen polisi ararım!"

"Sen polisi arayıncaya kadar ben paspasın altındaki anahtarla kapıyı açabilirim. Bilmem farkında mısın?"

Gözlerim şokla irileşirken bunları nereden bildiğini düşünmeye başladım. Annemin evde olmadığını ve anahtarı sakladığım yeri nasıl biliyordu? Düşündüğümden fazlası olduğunu fark ederken, kaderime razı olup kapıyı hızla açtım. Ne kadar az sinirlenirse o kadar az canımı yakar diye ilk defa mantıklı düşündüm.

Piç sırıtmasıyla kapıya bakan Savaş'ın yüzündeki ifade açılan kapıyla şaşkınlığa dönüştüğünde ne olduğunu anlamaya çalıştım.

"Ciddi misin? anahtarını paspasın altında mı saklıyorsun?" diye bana şokla baktığında aklıma gelen şeyle gerçekten mal olduğumu fark ettim;

BEN ANAHTARIMI PASPASINDA ALTINDA DEĞİL SAKSIDA SAKLIYORDUM!!!

Bana kınayıcı bakışlar atarken omzuyla beni yana ittirdi ve -sülalem rahat- dercesine içeri girdi. Sanki kendi evi. Rahatsız olmasına hiç gerek yok zaten(!).

"Bu kadar aptal olman gerçekten fazla. Ben onu sadece dalga geçmek için söylemiştim. 21. yüzyılda hırsızlık olayları bu kadar fazlayken ve evde tek başınayken hangi akla hizmet anahtarı dışarıda bırakırsın?" diye benimle dalga geçerken, gözlerimi devirip arkasından KENDİ evime ÇEKİNEREK girdim. Fakat kapıyı arkamdan kapatmadım ve orada dikilmeye başladım. Bir şey yaparsa kaçmam kolay olmalı değil mi?

YAN ETKİM (DEVAM EDECEK)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin