Bölüm - 6

13 4 0
                                    

( Ağlar... )

14.Ekim.2015


Ceren... Kışın erken ama çok geçmiş gibi duran karanlığında, kendisine tavsiye edilen Kafeteryaya doğru ilerliyordu. İşte yeni oyunu, içinde ki oyuncaklarıyla oradaydı. O yaklaştıkça karşısında ki tek katlı bina ile birlikte, yüreği de büyüyordu.

Aradığı Kafeterya isimli Kafe burasıydı. Buranın sahiplerinin isim bulmakta ki yaratıcılığına olan hayranlığını dile getirmeden olmazdı. Bir de kısaca 'geri zekâlı' diye isimlendirdiği erkek kardeşinde vardı bu kısır yaratıcılık.

Yeni taşındıkları bu kasabada, evlerine internet bağlandıktan sonra modem ayarları ile uğraşırken, erkek kardeşi modemin adını 'MODEM' koymuştu. Bu yerin sahibinin de zekası kesin Erkek kardeşinin IQ su kadardı.

Kendi kendine gülmeden edemedi. Bu yeni şehrin, seçkin okullarının elit tabaka öğrencileri, demek burada takılıyorlardı, burayı bu kadar popüler yapan acaba neydi? Bunu anlamanın tek bir yolu vardı... Rahat ve güzel bir yere benziyordu aslında. Dışarıdan bakıldığında tek sorun tabelada sergilenen yaratıcılıktı(!)

Cep Telefonu zırıldadı. Bu kendisine mesaj yazan kızla tanışmasından ve telefondan karşılıklı yazışmaya başlamalarından beri, bu kız yüzünden whatsapp 'tan bile nefret etmişti. Aynı zamanda sınıf arkadaşı da olan bu kız, nasıl beceriyorsa, en uygunsuz saatlerde ona ulaşmaya çalışıyordu. Eğer telefona bakacak zamanınız yoksa yada telefonun nerede olduğunu bilmiyorsanız, herhangi bir şeyin tam ortasında, meşgul yada uygunsuz bir durumdaysanız tamam... kız sanki hemen bunu hissediyor ve anında yazmaya başlıyordu. Yanıtlamazsan da arıyordu.

Hiç utanması yoktu herhalde bu kızın... bir de suçlayan tavırla azarlar gibi soruyordu 'neden hemen açmadın?', 'Beni neden bu kadar beklettin?' ama şu anda halen 'yeni kızdı' ve bu sebeple de biraz daha çevre edinene kadar standartları henüz düşüktü.

Şu anda mecburiyetten dolayı ve kendi istediği akran-sosyal statüye ulaşana kadar sahip olduğu tek arkadaşıydı ve bu statüye en çabuk biçimde ulaşabilmesi için de arkadaş kalmaya devam etmeleri gerekiyordu.

Bu şu anlık tek arkadaşı olan kızın, onun için yapmasını istediği; sadece bir çocukla, burada, Kafeterya Kafe de yada buralılar burayı artık nasıl adlandırıyorsa, tanışmasıydı. Bunun ne zararı olabilirdi ki? Kendisine yollanan ve telefonunda hemen gizlediği mesajda yazanları okuduğunda, bu onun için belki eğlenceli bile olacaktı.

Sınıfta ona iyi davranan tek kız olan arkadaşı, 'benim için bunu yapmalısın' demişti ona. Yeniden ürperdi. Soğuk onu diğer insanları üşüttüğünden daha fazla üşütürdü.

Telefona istemeye istemeye baktı. Sinirden kendisine yazılan mesajı hiç okumadan, ne söylendiğini bile anlamadan, direk cevap yazmaya girişti.

<<< Tamam! O iş bende! Oldu bil sen, merak etme artık! diye yazdı ve gönderdi.

Cevabını geç bile yollamıştı, kesin bunun için kendisine bir laf sokulacaktı. Yürümeye devam etti. Artık Kafeteryanın kapısının önündeydi. İçerisi boş gibi görünüyordu. Telefonunu eline aldı, yeniden mesajları açtı, okumaya başladı. Evet! Bulması gereken yer burasıydı. Adres doğru. Yeniden telefonunda ki gizli mesajı açtı, son bir kontrolden zarar gelmezdi... Zaten neredeyse ezberlemişti bu mesajı ama yine de bunu yaptığında içi rahat edecekti.

>>> Yeşil gözlü, beyaz tenli, düzgün bir vücudu ve duruşu var. Yumuşak bakışları var. Oldukça yakışıklı. Bakımlı ve tarz sahibi. Siyah Ceket, Siyah pantolonu olan, siyah, gri ve beyaz renklerde çizgili kravatı olan, malum erkek lisesinin üniforması olabilir üzerinde. Senle aynı boyda olması lazım. İsmi Yağmur. Kafeteryaya takılıyor, genelde yanında arkadaşları oluyor ama tek başına geldiği de oluyor. Onu yalnız yakalayabilirsen, hemen arkadaş olacaksın! Unutmadan çocuk limon gibi kokuyor...

FIRTINA, Sezon VHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin