cry baby //muke {türkçe}

1 ; 0

"Ugh, Baylee Wilson çok tatlı değil mi?" Ashton, gözlerinden neredeyse kalpler çıkarak kütüphanenin karşısına baktı. Luke ve Ashton okuldan sonra çalışmak için oradaydılar. Ashton, Luke'a gelmesi için ısrar etmişti. Luke gözlerini devirdi ve Ashton'ın yanından kalktı. Hızla Baylee'nin durduğu yere doğru yürümeye başladı.

"Luke! Ne yapmaya çalışıyorsun?" Ashton bağırdığında tüm kütüphaneden sinirli mırıltılar yükseldi. Ashton bunun karşısında gözlerini devirdi. Luke arkasına baktı ve ona sırıttı.

"Hey Baylee!" Luke, Baylee'ye bakarak gülümsedi. Onun yanındaki kızlar da ona şaşkınlıkla bakıyordu. Baylee arkasını döndü ve sarışın çocuğun ona büyük bir gülümsemeyle baktığını gördü.

"Hey, Luke. Neden öyle gülümsüyorsun?" Hafifçe kıkırdadı.

"Şurada oturan çocuğu görüyor musun?" Luke parmağıyla Ashton'ı işaret etti. Ashton neler olduğunu farkettiğinde kızarmaya başladı.

"Evet? Neden sordun ki?" Baylee'nin kafası karışmıştı.

"Şey, küçük bir kuş, yani Ashton'ın kendisi, bana senden hoşlandığını söyledi."

Baylee'nin yanakları kızardı. Arkadaşları ona bakıp gülümsüyordu.

"Ge-gerçekten mi? Benden mi hoşlanıyormuş?"

"Evet! Şimdi gidip onunla konuş çünkü onun yanında oturup sana iltifat etmesini dinlemek artık sinirlerimi bozmaya başladı." Birlikte kahkaha attılar. "Gidip onunla konuşacak mısın?"

"Evet, tabii ki!"

Luke ve Baylee hızla, yanakları kızarmış olan kıvırcık saçlı çocuğa doğru yürümeye başladılar.

"Hey Ashton." Baylee hafifçe dudağını ısırdı.

"H-hey, yani, selam." Baylee, Ashton'ın bu kadar gergin olmasına güldü. Ashton, boynunu kaşıyıp gergin değilmiş gibi davranmaya çalışıyordu.

"Arkadaşın bana, senin benden hoşlandığını söyledi." Baylee bunları söyleyip Ashton'ın daha da fazla kızarmasını sağladı. "Şey, yani belki bu hafta sonu biraz takılabiliriz diye umuyordum." Gergince saçıyla oynamaya başladı.

"O-oh tabii ki, gayet g-güzel olur." Ashton kekeledi.

"Harika, eğer numaranı verirsen sana detayları mesaj atarım?" Baylee telefonunu cebinden çıkararak sordu. Ashton onu ellerinin arasından alıp numarasını rehbere "Ashton🤘🏻" olarak ekledi. Telefonu ona geri uzatıp gülümsedi.

"Şimdi arkadaşlarımın yanına dönsem iyi olur."

"Tamam görüşürüz."

"Evet, görüşeceğiz."

Baylee gitmeden önce ekledi, "Sana da hoşçakal Luke! Ashton'la takıldığımızda sen de gelebilirsin." Onlara el salladı ve uzaklaştı.

"Az önceki de neydi öyle. Gerçekten Baylee Wilson'la mı randevulaştım ben?"

"Sanırım öyle yaptın."

"Aman Tanrım."