28

662 42 10
                                    

Bugün uyandığımda gerçekten çok mutluydum. Bana sarılmış çıplak bir Kyungsoo işime fazlasıyla geliyordu.

''Bebeğim hadi uyan artık ''

''Tamam Jongin-niee ''

''Bugün randevuya çıkmaya ne dersin?''

''Gerçekten mi ?''

''Evet ne düşünüyorsun bu konuda nereye gitmek istersin ?''

''Sinema ve daha sonra iki sevgili gibi yemek yemek ve daha sonrada bir sürü şey yapmak istiyorum seninle ''

Birden başım dönmüştü. Sustum Kyungsoo 'da bunu fark etmişti ki doğrulup yüzüme baktı .

'' İyi misin ?''

''İyiyim sanırım heyecandan ''

Yalan söylemem şuanda çok sorun olmayacaktı sanırım . Ölene kadar biraz mutluluk yeterli olucaktı bana . İlk başta bu yüzden Soo'yu kendimden uzak tutmuştum. Gerçi hâlâ onu bu duruma düşürmek istemiyordum .Ona söyşesem zaten beni bırakmayacaktı . En azından ona mutlu anılar bırakmalıydım. O gece uyurken saatşerce onu izlemiştim . Göğsünün inip kalkmasını , kaşlarını çatışını , uykusunda mırıldanmasını , ağzını şapırdatmasını hepsi o kadar özel ki benim için ... Onu asla bırakmak istemiyordum.

Kalktık ve birlikte duş aldık . Bu adama her gün daha çok aşık oluyordum. Vücuduna sürdüğüm köpükten , aldığı nefesinden , üstünde bulunan su damlacıklarından onu her şeyden ve herkesten saklamak istiyordum. Ona bugün söyliyeyecektim umarım ben terk ederdi söylediğimde çünkü onun üzülmesini istemiyordum. Ya bana ''Lanet olası madem hastaydın , neden benimle evlendin derse ne olucaktı ?'' Ona ne cevap vericektim. Aslında son 1 hafta planım dışı gerçekleşicekti. Tam da benden yeterince nefret etmişti. Ama o zaman asla onu böyle izleyemiyecektim .

''Jongin çok dalgınsın bir şeyin mi var ? ''

''Hayır iyiyim hadi çıkalım ...''

Birlikte el ele tutuşarak sokaklarda gezdik . Soo istemesede romantik filme girdik. Çünkü ağlamak istiyordum ve bunu Soo farketmeden yapmak zorundaydım. Filmin ilk 10 dakikasında ağlamaya başladım. Aslında ağladığım film değil , içinde bulunduğum bu sikikdurumdu . Ve yine lanet olsun ki çıkar yolum yoktu.

''Jongin bu kadar üzülme artık ''

''Demesi kolay Soo ''

.......

Sinememız bitmişti. Yemeğimizi yiyip odamıza döndük . Balkona çıkıp biraz önce istediğim kahvelerden birisini Soo'ya uzattım.

-Teşekkür ederim Jongin-niee. ..

- Afiyet olsun Soo ama seninle konuşmalıyım .

-Bak şuan lütfen

-Hayır hayır fazla zamanım kalmadı.

-Jongin lütfen.

-Soo anlatmak zorundayım.

-Peki tamam , tamam

-Soo ben yani yıllar önce bir şey öğrendim.

-Ne öğrendin Jongin .

-Ben yani üzgünüm ama ben yani bende beyin tümörü var.

Donup kalmıştı hiç tepki vermiyordu. Şimdide gözleri doluyordu.

-Bu bir şaka mı ?

-Hayır bak Soo çok üzgünüm

- Sen ciddisin . Tanrım iyi misin?

-Bilemiyorum baş ağrım bu aralar arttı ve ben lanet olsun ki iyi değilim .

-Ahh Tanrım

Balkonda yere çökmüş sarılmış birlikte ağlıyorduk.

-Jongin ağlama tamam iyi olucaksın .

-Ben Soo bilemiyorum.

Daha da konuşamıyordum. Çünkü başımın ağrısı artık daha şiddetliydi.

-Soo başım

-Jongin kendine gel , bana bak lütfen ... Beni bırakma yalvarırım .

Bunlar duyduğum son sözlerdi ...

Hadi ama hyung !Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin