4.Bölüm

160 8 1
                                    

Yeni Bölüm!!! (1159 kelime). Gerçekten büyük emek harcıyorum ama hikaye bence hak ettiği ilgiyi görmüyor. Bu yüzden bir sonraki bölüm +4 vote, +4 yoruma gelir. Sizi seviyorum :)

Artık ayakta durmaktan ölmek üzereydim. Dersim yarım saat önce bitmişti ve ortalıkta ne Nash ne de Cameron vardı. Ayaklarım adeta feryat ediyordu. Etrafta oturacak bir bank bile yoktu. Tek çarem yerdeki tümseğe oturmaktı. Üstümün kirlenmesine aldırış etmeden oturdum. Birkaç dakika daha bekledim gerçekten çok sıkılmıştım. Bir erkeği bu kadar beklediğime hala inanamıyorum. Sonunda cadde başından Nash, Cameron, Aaron ve Matt'in geldiğini gördüm. Yerden kalkmak için çabalıyordum ama çabalama gibi durmadığına eminim. Kesinlikle yerle boğuşuyordum. Matt elimi tutup ayağa kaldırdı.

"Ne işin var yerde?" dedi Aaron gülerek.

"Etrafta oturacak herhangi bir yer göster." dedim gülümseyerek. Aaron gülerek cevap verdi. O anda arkamdaki tozları elimle atmaya çalışıyordum.

"Özür dilerim." dedi Nash. Yanağıma bir buse kondurdu.

"Yarım saat boyunca nerelerdeydiniz?" dedim ciddi bir tavırla.

"Cameron..." diye söze başladı Nash.

"Oo.. Hey!! Pist! Yapma.." adeta debeleniyordu Cameron. Bu hali gerçekten komikti.

"Hayır söyleyeceğim. Cameron! Bana vurmayı kes!" diye karşılık verdi Nash. Bu halleri beni güldürüyordu.

"Cameron'ın pantolonunu aradık."

"Ciddi olamazsın!!" diye karşılık verdim gülerken.

"Evet evde dört çocuk bir pantolon aradık. Başka pantolon giymeyi istemedi. Nedenini sorma. Ne bizim bir tahminimiz ne de onun mantıklı bir açıklaması var."Diye atıldı Matt. Gerçekten hepsi öz kardeş gibiydiler. Arkadaştan öte dediklerinin kelime karşılığı kesinlikle onlardı.

"Hadi konuyu değiştirin. Bugün ne yapıyoruz?" dedi Cameron.

"Video çekebiliriz. İster misin Ezgi?" dedi Aaron.

"Dış mekanda? Sizle? Video? Asla."

"Neden?" dedi Matt.

"Hazır değilim." dedim.

"O zaman başka şeyler yaparız." dedi Nash. Buradan direkt kız mantığımı yürütüp, lafı hemen değiştirdiğine göre benimle bir ilişkisi olduğunu açıklamak istemediğini anladım ama şimdilik ses çıkarmadım.

"Film izleyelim. Evde olabilir. Tabii sen istersen?" dedi Nash.

"Olur. Yani fark etmez." dedim. Herkes onayladı. Dışarıda birşeyler yaparız diye çıkmıştık ama yine eve gidiyorduk. Sanırım bu benim de onlarla özellikle Nash ile gözükmeye hazır olmadığımdandı.

---

Nash'in evine 2. gelişimdi. Belki de bunu saymamalıyım. Kapıyı çaldığımızda kapıyı Skylynn açtı. Onunla ilk defa tanışacaktım. Bu gerçekten çok heyecan vericiydi. Sonuçta sevdiğim çocuğun ailesi ile tanışmak beni ona birkaç adım daha yaklaştırıyordu. Evde Skylynn ile beraber sadece Hayes vardı. Oturma odasına geçtik. Aaron tekli koltuğa, Matt yere Cameron büyük koltuğa oturdu. Nash ayaktaydı bacaklarına ise Skylynn sarılıyordu. Nash onu kucağına aldı. Bu halde o kadar tatlılardı ki saatlerce onların gülüşmelerini izleyebilirdim. Birkaç dakika sonra Skylynn bana yönelti bakışlarını.

"Bu kim?"

" O Ezgi.." diye söze başladı Nash ama Skylynn'ın onun sözünü kesmesi bir oldu.

"Ezgi mi?" Dedi Skylynn. Nash'in kulağına 'Daha önce böyle bir isim duymamıştım.' dediğini duydum. Gülümsedim.

"O Türkiyede'den geldi Skylynn, o yüzden." dedi Nash aynı zamanda Skylynn'ı kucağından indiriyordu. Bana yaklaşıp;

Sonsuz Aşk {Nash Grier}Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin