"Nash!"
"Anlatacağım dedim! Sadece.. bekle."
"Pekala."
Nash yolda aniden arabayı oyun parkında durdurmuştu. Öylece arabada duruyorduk. Dayanamayıp çıktım. Arkamdan o da çıktı."Effy.."
"Ne?"
"Effy... bak anlatmak benim için zor!" diye bağırınca arabaya tekrar binmek için hamle yaptım.
"Dur!"
"Senin için bu kadar zorsa anlatma! İstemiyorum boşver."
"Bana bak!"dedi kendine yakınlaştırdıktan sonra. Çenemden tuttu. Gözlerinin içine öfke, pişmanlık, üzüntü.. tüm duyguları görüyordum. O masmavi gözleri hafif kızarmıştı.
"Sana o kadar aşığım ki aramızda en ufak toz tanesinin bile olmasını istemiyorum! Aramızda gizli saklı olamaz!"
Birşey dememe izin vermeden devam etti."4 yıl önceydi ve 14 yaşındaydım. Aşık olmuştum..ama öyle sanmışım. Seni gördükten sonra onun aslında hiç birşey olduğunu anladım. Sadece sevmekmiş. Adı Effy'di. Onu hep uzaktan izlerdim. Bir gün tüm cesaretimi toplayıp ona ondan hoşlandığımı söyledim. Dediğime karşılık o da aynı şeyleri hissettiğini söylemişti. O kadar mutlu olmuştum ki. Daha sonra çıkmaya başlamıştık. 6 ay birlikte olduk. Sonra.. bir gün bir parti vardı. Herkes gidiyordu. Bizde gittik. Effy bir anlığına bir yere gitmişti. Birkaç dakika sonra o hala yokken yanıma bir kız geldi. Kız sarhoştu ve bana asılıyordu. Bir anda beni öptüğünde geri çekip kolundan tuttum. O anda Effy'le göz göze geldik ve o ona ihanet ettiğimi sandı. Bana umutsuzca baktıktan sonra partiden hızla çıktı. Peşinden gittim ama geç kalmıştım. Max'in arabasına biniyordu. Max nereden mi çıktı? O da Effy'yi seviyordu ama ben önce davranmıştım. O da buna sinirlenip bizi hep ayırmaya çalışıyordu. Effy'de biliyordu bunları.. Max'in onu sevdiğini, bizi ayırmaya çalıştığını. Herşeyin farkındaydı. O da benden intikam için Max'le gitmişti. Bir daha da geri gelmedi... gelemedi."
Derken cümlesinin sonunda dayanamayıp arabaya yaslandı."Ne oldu?" dedim. Duraksadı ve cevap verdi;
"Öldü.. Max arabayı bir ağaca çarpmış. Max benim kız arkadaşımı öldürdü! Ama o lanet herif yaşıyor!"
diye bağırdı arabaya yumruk atarken.
Tuttum onu."Nash.."
"Bir daha tekrar olmasına izin veremem Ezgi. Matt'in partisinde tekrar aynı şeyi yaşayacağım diye çok korktum. 4 yıl önceki yaşadıklarım geldi aklıma sen partiden çıkarken. Seni de kaybedemem!" Bir damla yaş döküldü o masmavi gözlerinden.
"Ben hep yanında olacağım." diyerek sarıldım ona.
"Sen farklısın. Effy'i sevmiştim ama sana aşığım."
"Sana aşığım." dedim sarılmamı devam ettirirken. Birkaç dakika öylece kalmıştık. Geri çekildiğimde daha iyi gözüküyordu.
"Max bu yüzden mi ıslah okuluna gidiyordu?"
Bunu sorduktan 5 saniye sonra pişman olmuştum. Tam daha yeni iyi hissederken tekrar konuyu açmıştım ama merak ediyordum. Yani pişman değilmişim boşverin devam edelim."Evet. Dediğim gibi Effy'ye takıntılıydı ve onun için yapmayacağı şey yoktu. Bizi ayırmak için kötü yollara başvurmuştu. Sürekli polis kovalamaya başlamıştı. Daha sonra da uyuşturucuya başlamıştı. En sonda Effy yanında ölünce.. bilerek öldürdüğünü sandılar ama biliyorum o Effy'i o kadar severken incitmezdi. Ama onun yüzünden ölmüştü."
"Sonra?"
"Polisler o yaşta onu hapse atamayacaklarını söylediler. Uyuşturucu sattığı da ortaya çıkmıştı tabi. Bu yüzden doktorlarda psikoloji açısından askeri, ıslah okuluna gitmesini tavsiye etmişlerdi."
"Onu bugün ilk gördüğünde nasıl tanımadın?"
"Aradan 3-4 yıl geçti. Çok değişmiş. Sonra o olduğunu anlayıp seni onunla görünce o yüzden bu kadar sinirlendim."
"Şimdi bunları unutuyoruz."
"Ha?"
"Bu olay seni üzüyorsa yok edelim o zaman."
"Artık sende biliyorsun. Yok etmek imkansız. "
"Olmayan şeyi bana anlatamazsın değil mi?"
Bana hafif bir gülümsemeyle baktı.
"Şimdi gözlerini kapa." dedim ona bakıp gülümserken. Yavaşça gözlerini kapadı.
"Şimdi. 4 yıl önce okuldasın ve Effy'i gördün. Onu sevdiğini söyledin. Birlikte olmaya başladınız. Bir gün bir partidesiniz. Effy bir yere kadar gidiyor. Sen ise onu bekliyorsun. O anda önünde duran keklerden yiyorsun. Biliyorum çikolatalı keklere bayılırsın..."
O anda kısa bir bakış attım ona dediğime gülümsediğini gördüm. Hala gözleri kapalıydı."Birkaç dakika sonra Effy geldi. Ama sen keklere o kadar gömülmüşsün ki geldiğini fark edemedin bile. Kafanı kaldırdığında onu yanında gülümserken gördün. Ağzına bulaşan çikolataları masa üstünde duran peçeteyle sildi. O gece çok eğlendiniz. Onu evine bıraktın. Kapıda eve girmeden önce öptü seni."
Gözünden bir iki damla yaş dökülmüştü. O an derin bir nefes aldım. Onu böyle görmeye dayanamıyordum. Bende gözümdeki yaş düşmeden sildim. Belli etmemeliydim.
"Şimdi 5'ten geriye sayacağız ve o gece herşey bu anlattıklarım gibi olacak."
Kafasını olumlu anlamda salladı."5,..4,.3,..2,..1,...."
Yavaşça gözlerini araladı. Gülümsüyordu."Sen benim hayatıma gelen en güzel şeysin. " dedi gülümsemeye devam ederken. Gözlerimin içine yöneltti bakışlarını. Birkaç saniye sonraysa öpmeye başladı.
"Siz ne yapıyorsunuz?" diyen bir çocuk duyduğumuzda ayrıldık.
5 yaşındaki bir kız çocuğuydu. Öylece bize bakıyordu."Bunu yapmak için yanlış yeri tercih ettik." dedi Nash bana bakıp gülerken. Çocuğa baktım.
"Eğer iki kişi birbirini seviyorsa bunu yapar." dedim göz kırparak.
"Siz seviyorsunuz yani."
"Çok." dedi Nash. Kızın yanağını sıktı.
Çocuk gülümseyip uzaklaştı ve az önce birlikte oynadıkları erkek arkadaşını öptü. Ben bunu görüp Nash'i dürttüm. O tam arabaya biniyordu."Kötü mü örnek oluyoruz? İyi mi?" dedi.
"Onu bilmiyorum ama kaçmalıyız. Çocukların anneleri bize dik dik bakıyor."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sonsuz Aşk {Nash Grier}
Fanfic"Eğer bu hayatta seni hiç görmeseydim hayatım çok anlamsız olurdu." " Benim hayatıma anlam kazandıran sensin Grier."