Uzun süren aranının ardından tekrar merabaa!! Uzun süredir yazmamamın sebebi hikayenin okuyucusunun az olması ve oy-yorumların düşük olmasıydı. Ama bende tekrar yazma isteği uyandıran şey son 2 veya 3 gün içerisinde aramıza katılan 30-35 kişi oldu. Bu beni mutlu etti ve tekrar hikaye devam etmeye başladım. Ne çok konuştum öyle neyse okumaya devam sjsks Oy ve yorumlarınızı bekliyorum :)) Sizi seviyorum ♡
Medyada Hanna var. Yeni karakter...
Hayatımın en mükemmel zamanlarını yaşıyor gibiydim. En büyük hayalim Amerika'da yaşamak ve o her zaman hayranlıkla izlediğimiz yabancı gençlik filmlerindeki gibi bir hayatımın olmasıydı. O filmlerdeki özgürlük duygusu... Aslında burada kendimi özgür hissediyordum. Bunun sebebi annemden ve babamdan uzak olmam değildi. Aksine onları çok özlüyordum. Zaten ailem bana karışacak, kısıtlayacak veya canımın istediğini yapmama izin vermeyecek insanlar değildi. Özgür hissetmemin sebebi hayallerimin gerçek olmasıydı. Amerika'daydım her ne kadar buraya temelli olarak gelmemiş olsamda... ama bu bana hayallerimin gerçek olabileceğini göstermişti. İstersem herşeyi yapabilirdim. Ve yapacaktım da Amerika'da temelli kalacak ve Nash'le birlikte hayalini kurduğum o mükemmel diyerek adlandırdığım hayatı yaşayacaktım.
---
Nedenini bilmeyerek yatağımın içinde gülümsüyordum. Çok mutluydum. Herşey o kadar yolundaydı ki mutluluğumu yaşamaktan başka birşey yapmam gerekmiyordu.
Yatağımda doğrulduktan sonra elimi telefonuma götürdüm, cevapsız aramalarda annem vardı. Hemen onu geri aradım.
"Naber 20 yaşında gibi gösteren ama aslında 35 yaşında olan kadın?" dedim gülerek.
"Harika! Peki ya sen ailesini günlerdir arayıp sormayan kız?"
"Ya ben sizi nasıl arayıp sormam dünyanın en harika ebeveynleri!" dedim yapmacık bir şekilde hatamı telafi etmeye çalışarak.
"Bu seferlik affediyorum."dedi gülerek. Ve devam etti.
"Dün sana ulaşamayınca Ashley ile konuştum. Seni eve Nash diye bir çocuk bırakmış, Ashley aranızda birşeyler olabileceğini söyledi."
Ohaaa resmen ohaa yani sabah sabah büyük şok geçirmiştim. Az önce ne yaşamıştım ben öyle? Annem bana Nash'ten bahsetmişti. Bu hayal edemediğim birşeydi. Şuan kendinizi benim yerime koyarmısınız. Bırakın annemin sevgilim olacak çocuk hakkında konuşmasını, birlikte olduğum Nash hakkında konuşuyordu.
Yaklaşık 15 saniye kendime gelememiştim ta ki annemin sesini tekrar duyana kadar.
"Ezgi??"
"A-aa burdayım burdayım."
"Şu Nash denen çocuktan bahset hadi"
Meraklı anne gülümsemesini yaptığından emindim.
"Annee!!" Dedim gülerek.
"Tamam. Tamam. Ne zaman anlatmak istersen buradayım."
"Biliyorum. Seni seviyorum."
"Bende. Kendine iyi bak." Telefonu kapattım.
Annemin sesini duymak çok iyi gelmişti. Telefonu yatağın üstüne fırlattıktan sonra banyoya girdim. Çıktıktan sonra altıma kot şort, üstümeyse beyaz bol bir tişört giydim. Saçlarımı düzleştirdim. Hafif bir makyaj yapıp odadan çıktım, mutfağa indim. Ashley kahvaltı hazırlıyordu, staja 1 saat vardı rahattım acele etmeme gerek yoktu. Ashley'e kahvaltı için yardım etmeye başladım.
O krep hazırlarken ben masayı kuruyordum. Kısa süre sonra John da geldi. Masaya oturduğumuzda nasıl Nash konusunu açsam diye düşünüyordum. Sonuçta komşularıyla birlikteydim. Ne düşündüklerini merak ediyordum. Tam birşeyler demek için ağzımı açacakken John konuştu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sonsuz Aşk {Nash Grier}
Fanfiction"Eğer bu hayatta seni hiç görmeseydim hayatım çok anlamsız olurdu." " Benim hayatıma anlam kazandıran sensin Grier."