Kremm

17 5 0
                                    

Sabah uyandım. Nerede olduğumu bilmiyordum. Evim desem değil, Aylin'nin evi desem değil , hastane desem hiç değil burasını bilmiyordum. Temiz tertipli , düzgün , güzel bir ev. Kimin ki bu ev? Fotoğraflar vardı, geçen gördüğüm fotoğraflar . Ne yani burası yaşlı amcanın evi mi? Odanın kapısı çalındı. Ben kısık ve uykulu ses tonuyla gir dedim.
Kapıdan içeri gelen o gençti. Bu ev onun mu yoksa? O kadar temiz , tertipli, düzenli, güzel!

Ben:Ben nerdeyim . Burası kimin evi? Ben buraya nasıl geldim?

Genç: Benim evimdesin. Gece Buraklarda omzuma yaslanıp uyumuştun. Ben de seni kucaklayıp arabaya bindirdim ve buraya getirdim. Burası benim evim. Hoş Geldin :)

Ben: Ne benim hemen gitmem lazım. Hem Aylinlerde bıraksaydınya beni . Neden kucaklayıp götürüyorsun ki? Uyandırsaydın yürürdüm ben.

Genç: O tatlı uykunu bozmak istemedim ve de o tatlı anı. Hem sende memnun olmadın mı?

Ben: Ne noldu? Bişey olduda ben mi hatırlamıyorum ? İçki de içmemiştim. Ben Aylin'i arıyorum. Ya da ben eve gidiyorum.

Genç: Hayır . Sadece omzuma yaslanıp uyudun ve saçını okşadım. Başka bişey olmadı. Aylin'i arama rahatsız etmeyelim. Hem ailen yurtdışında kim merak edecek kii!

Ben: Sadece mi! Demek ki o huzur kokusu sadece yağmur da yokmuş. Sensin o huzur kokan . Bir an yağmur yağdı zannettim. Demek senin kokun!

Genç: E o zaman bi kahvaltıya ne dersin?

Ben: Çok iyi olur derim. :) (gulerek)

Genç: Hadi gel. Herşeyi hazırladım. Sogumasın!

Ben: Senin elinden yemek yemekte varmış ha!

Genç: Sen gel ben sana istediğini yaparım. :)

Ve yüzüm yine kızarır gulerek.

Ben: Soğutmayalım.

Geldi günün sorusu. Gence sordum:

Ben: O fotoğraftaki sen misin?

Genç: hangi ?

Ben: Uyuduğum odadaki.

Genç: Getir göster ben soylerim.

Ben: Bu arada sen nerede yattın?

Genç: Salonda yattım.

Ben: Ne salonda mı yattın ? Hemde benim yüzümden! Çok özür dilerim. Ben bugün evi düzelttikten sonra giderim.

Genç: A hayır senin yüzünden yatmadım. Ben hep burada yatarım ve burası çok rahat.

Ben: Doğruyu söyle bana ya benim yüzümden öyle kalma. Bak boynunda ağrıyor!

Genç: Doğruyu söylüyorum. Yoksa beni mi düşünürmüş?

Ben: Evet :) . Ya zaten ben bugün gideceğim. Sende rahatlatırsın hem eğer boynun ağrıyorsa ya da belin krem sürebilirim.

Genç: Neden ki ? Kimse gitmeni istemiyor. Hem evet belim ağrıyor bana krem sürer misin?

Ben: Ama böyle ikimiz yalnız olmaz ki. Hem bak benim yüzümden de belin ağrıyor. Kremi sürerim , evi düzenlerim giderim. [Hafif bir gülümseme ile]

Genç: Yine mi gitme konusu açıldı? Sen neredeysen bende oradayım.

Ben: Nasıl yani daha 2 günlük tanışmışız . Sevgili gibi . Her zaman yanımdasın.

Genç: Senin yanında olmak bana huzur veriyor. Senin yanında olmak dünyanın en güzel yerinde gibi hissediyorum. ♡♥

Ben: Beline kremi sürecem de krem nerede?

Genç: Bırak kremi falan sen diğer yarını arıyorsun ya , işte diğer yarın. Baksana ilk fotoğrafımızı çektik, ilk kahvaltımızı yapıyoruz. Kader bizi yine bir araya getiriyor.

Ben: Haklısın. Ama bu kadar tesadüf olmaz ki . Sen benim diğer yarım olsaydın, ben şu an huzur doluydum. Ama huzurum yok!

Genç: Aşk tesadufleri sever. Sen bana demiyor muydun,huzur kokusu sadece yağmur da var zannediyordum. Huzur kokuyorsun. Diyen sen değil miydin ? Şimdi ne oldu?

Ben: Evet diyordum. Ama bu seni seviyorum anlamına gelmez ki. Huzur kokan her insan diğer yarım olmak zorunda değil ki!

£ Bağırarak £

Genç: Demek öyle bende sanmıştım ki... neyse boşver! Ben gidiyorum. Artık hiç burasını görmek istemiyorum! Masaj salonuna giderim. Bana kremi sürerler, rahatlarım. Sonra da bir meyhaneye ! Neyse ben gidiyorum.

Kolundan tutarak:

Dur gitme! Evet bende seni seviyorum. Ama bunu sana söyliyemiyorum . Kendi kendime umutlanmak istemedim. Ama Sen gitme ben giderim! Ama kremi ben sürerim. İstemiyorum diyeceksen karışmam. (Kıskanmıştım ×_×)

Genç: Eğer sen sürersen geçer. Ama opersen ağrılarımı unuturum.

Ben: Bak yine başladık. Ver kremi de sürüyüm.

Kremi getirir kazagını soyar , onu beline surdum ve onune döner . O baklavaları tatlı bakışlar beni daha da kendisine baglatiyordu! Kendime gelip hemen döndüm.

Ben: izin ver de ellerimi yıkıyım.

Genç: Tabi izin senin. :))

Ellerimi yıkadıktan sonra o fotoğrafları getirip sordum:

Ben: Bu kim bana hâlâ söylemedin?

Genç: Bu.......

Yeni bölümde sizlerle :** :)

DİĞER YARIMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin