Gözümü açtığımda kendimi Mısır'da buldum. "İlk kez bir kapı açtım ve eksiksiz bir şekilde geldik." dedi çocuk bana bakarak. "'Eksiksiz bir şekilde'?" diye sordum. Çocuk bana bakarak güldü. Ne yani o kadar komik mi görünüyordum? "Bazen kol yada bacak duatan geç gelebiliyorda." dedi gülmesini bastırarak. Tamam öğrenmem gereken çok şey var gibi duruyor. "Geri kalan açıklamayı Amos yada Carter yapar." diyerek ilerlemeye başladık.
"Hey bir fikrim var." dedim oğlana dönerek. "Sen bana anneme n'olduğunu söyle bende sana penguen alıyım eve dönünce." diyince oğlanın gözleri parladı. Ama o parlama hemen söndü. "Ben istediğim zaman bedavaya penguen getirebiliyorum." diyerek güneşin altında yürümeye devam ettik. Size bir tavsiye eğer Mısır'ın kızgın güneşinin altında ilerlerken üstünüzde sakın ama sakın ha (multi) olmasın.
Hava alanına geldiğimizde sevinçten havaya uçaktım. "İykide yanıma kimliğimi almışım." diyerek ilerlemeye çalıştım. Ama çocuk beni durdurdu. "Üzgünüm ama Amos yada Carter-" İle karşılaşmadan gidemem falan filan." dedim gözlerimi devirerek. "Hadi girişi yakında." diyerek binaya girdik. Çölün kızgın havasından havalimanın soğuk havasına girdiğimizde vücudumu bir titreme saldı.
"Gel hadi." diyerek depoya inen merdivenlere doğru ilerledik. Deponun kapısının önüne geldiğimizde etrafına bakınıp içeri girdik. Bir duvarın önünde durduk. "Duvar çok güzel dimi?" diye sordum alayla. Ama çocuk beni duymamazlıktan geldik. Bir müddet sonra duvarda bir kapı oluştu. Dar kapıdan emekliyerek içeri girdik.
Dar korüdordan bazen emekleyerek, bazense yürüyerek geçtik. Korüdorun sonuna geldiğimizde büyük bir alana gelmiştik. "Hayat Evi'ne hoşgeldin." dedi çocuk alanı göstererek. "Burası çok güzel." dedim etrafa hayranlıkla bakarak. "Sonra burayı gezersin. Gel şimdi." diyerek bileğimden tutarak kalabalığın arasına daldık. Büyül bir kapının önüne gelince derin bir nefes aldı. "Bundan sonrasında tek başına olcaksın. Bu sırada sakın ama sakın halıdan çıkma." dedi kapıyı açarak. "Tamam." dedim kafamı kapıdan uzatarak.
Uzun ve farklı renkli perdelerden oluşan bir odaydı. "A şey..." dedim arkamı dönerek. Ama kimse yoktu. "Harika." diyerek odaya girdim. Perdelere bakmadan ilerlemeye çalıştım. Ama işe yaramadı. Sürekli oraya bakıp duruyordum. En sonunda halıya bakarak ilerlemeye başladım. Taki birine çarpna kadar herşey güzeldi. Başımı kaldırdığımda...
Çok kötüyüm değil mi? Biliyorum bölüm kısa oldu ama n'apalım. Multideki şarkıyı bakalım kaç kişi şöyleyebilcek. Bana yorumlarda bildirin lütfen. Bu sırada bu şarkıyı ben az-çok söyleyebiliyorum. Bunun yoku ise şarkıyı ve sözlerini sürekli tekrar etmek ve dinlemek oldu. Bu sırada lütfen ama lütfen yorum ve vote veriniz.
![](https://img.wattpad.com/cover/53794504-288-k963542.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kane Günceleri Fan-Faction
FantasíaHerşey karman çorman olmaya başladı. Carter ve Sadie en gerektiği anda ortadan kayboldu. İblis Adasındaki taş büyük bir gücü salmak üzere. Ve Hayat Evi yine bölünmeye başladı. Son çok yakında. Yeni bir kehanet ve yeni bir çağ başlıyor. Hemde onun...