"Babaanne, ben biraz bisiklet sürmeye çıkıyorum."
Diye seslendikten sonra evin önüne çıktım. Ev dediğim yazlığımız işte. -babaanemin yazlığı diyelim- Annem çalıştığı için babaannemle kalıyorum. Kuşadasında, denize cok yakın güzel bir yazlık. Tek kusuru evler birbirine cok yakın ve her gece okey oynayanların taş seslerine kadar duyabiliyorsunuz.
2 yaşımdan beri buralardayiz, tek fark arada yazlığı değiştiriyoruz.
Çok arkadasim oldugu soylenemez. Tamam hiç yok.
Eskiden takiliyordum bazilariyla ama zaman gectikce insan olgunlasiyor herhalde, kimseyle takilasim gelmiyor. Benden de kucuk olunca onlar hic de istekli olmuyorum. Arkadassiz buranin tadinin da cok ciktigi soylenemez, ama ne yapabilirim ki? Bazen yalnizlik da guzeldir.
Ne zaman kafami dagitmak istesem, aksamlari bisiklet surer veya yuruyuse cikiyorum. 1 aydir gecti neredeyse burda olali, oglenleri denize girmek haricinde tek aktivitem bu.
Tam bisikletin kilidini acarken Emre'den mesaj geldi.
"Napıyorsun aşkım?"
Emre, anlasildigi uzere sevgilim oluyor kendisi. 3 aydir giden guzel bir iliskim var. Hatta bugun 3. ayimiz.
Emre resmen bana tapiyor. Beni bu zamana kadar kimse sevmemistir bence. Ben de onu seviyorum, hatta kendimi ona asik olduguma inandirmaya calisiyorum.
Bana boyle deger verdigi icin ben de onu uzmemeye calisiyorum. -2 kere ayrilmak istiyorum dedigimi saymazsak- En azindan guzel bir iliskim varken bunu bok yoluna sokmak gibi bir salaklik yapmiyorum.
Arada sacma seyler dusunup bir anda gelen gazla hareket ettigim oluyor tabi. Fazlasiyla duygusal donemler yasadigim zamanlar.
Bugun gibi.
Emre daha ben cevap vermeden ikincisini atti.
"Ben disari cikiyorum askim haberin olsun. Eve gidince yazicam."
Sanki disari cikarken telefonunu evde kutuya koyup rafa kaldiriyorsun. Bu ne ya? Ne demek yazamam?
Neyse, sinirlenmek yok. Fevri hareket etmek yok.
Ben de eve gecince cevap veririm oyleyse deyip kulakligimi takip muzigi actim. Bisikletin kilidini de actiktan sonra bindim ve surmeye basladim.
Daha dogrusu surememeye basladim. Zinciri atmis bunun. Tabi gunlerdir surmeyince boyle oluyor. O kadar da heveslenmistim oysa ki.
"Babaanne! Bisikletin zinciri atmis surulmuyor."
Kadina niye bagiriyosam disardan, sanki gelip yapicak.
"Yarin bisikletciye goturup yaptirirsin o zaman."
"Biraz sahilde yurucem ben."
"Tamam kizim dikkat et."
Boyle kulaklik takili, bir yandan dalgali deniz derken tam bir klip havasi oluyor. Ben de cabucak o moda girdim. Biraz da canim sikkin oldugu icin agladim aglayacagim.
Bisiklet yolunda ezmesinler diye yaya yoluna gectim. Cunku ben bisikletle giderken biri o yoldan yuruyorsa hic dusunmeden ezerim. Hakkimdir.
Tam yururken bir anda kuma gectim. Biraz deniz kiyisinda oturmak istedi canim.
Hemen orda 4-5 kisilik bir grubun oturdugunu gordum. Ama o kadar karanlik ki, kiz mi erkek mi, buyuk mu kucuk mu anlamadim.
Biraz ilerisine oturduktan sonra kumun islak oldugunu farkettim. Kalkip onlarin biraz daha ilerisine oturdum. Bu daha iyi.
Playlistimdeki ilk sarkiyi oynattim. Pink-true love.
Arkadas bu nedir ama? Duygusal bir hava yaratmaya calisiyoruz burada di mi? Degistirdim ve Cem Ozkan- Olmayacak bir hayal actim.
Bazen dusununce cok yalniz oldugumu hissediyorum. Sevgilim var evet, seviliyorum. Ama her seyi paylasabilecegim bir dostum yok. Keske yakin arkadasim olsaydi da sevgilim olmasaydi diyorum.
Tamam, vazgectim. Cok yakin dostlarim varken de yalniz hissediyordum ve sevgilim olsun istiyordum. Allahim, ikisi bir arada niye olmuyor?
Ailem desem hic iyi degil. Hep kavga ortaminda buyudum. Babam annemi aldatinca babama olan tum sevgimi, askimi, ilgimi, guvenimi kaybettim. Annem hep "baban seni degil beni aldatti" derdi. Oyle degil iste. Babam beni de aldatti. Bosandiklarindan beri hic gormedim, gormek istemedim. Annemin nefretini biraz olsun dindi.
Oysa benim icimde hep bir yara olarak kaldi. Hani derler ya, babasina olan guvenini kaybetmis bir kiz baska bir erkege guvenemez diye. Oyle degil o iste. Hep guvenebilecegim baska biri olsun istedim. Babam yerine koyabilecegim. Ne yaparsam yapayim her zaman benim arkamda olan biri olsun mesela. Emre'yi ne kadar sevsem de hic oyle hissedemiyorum ki.
Bu dusuncelere dalmisken gozlerimin doldugunu hissettim. Kumlar nemli olmasa uzanip yildizlari seyredicektim. Buradan harika gorunuyorlar.
Tam o sirada sol tarafimdan birinin yaklastigini gordum. O gruptan biri. Yuzunu tam secemiyorum ama erkek oldugu belli. Bana mi geliyor bu? Sag tarafima bakiyorum kimse yok. Evet evet, bana geliyor.
Iyice yaklasana kadar gozlerimi ayirmiyorum. Biraz buyuk mu ne?
"Merhaba"
Hala cok goremiyorum ama gozluk taktigi belli.
O kadar karanlik ki korkmaya basladim. Bir de issiz. Niye gelip buraya oturursun ki yalniz? Gerizekalisin Selin!
Cevap vermeye firsatim olmadan o konusmaya devam etti.
"Rahatsiz ediyorum kusura bakmayin da, cakmaginiz var mi acaba?"
Ay saka mi bu? Yil olmus 2015 cakmak bahanesiyle tanismak mi kaldi? Dalga mi geciyorsun?
"Yok"
O kadar ukala bir sekilde dedim ki ben bile sasirdim kendime. Kendine gel kizim. Boyle hava yaparsan tecavuz falan eder allah korusun.
"Peki o zaman. Bu arada burada boyle yalniz oturma bence."
"Neden?"
"Issiz, tehlikeli falan. Laf atan olursa Berk, Mert diye bagir biz geliriz." Dedi ilerdeki grubu gostererek.
"Tamam sagol."
Ya gitsene artik. Tamam anladim iyilik melegisin de bu kadari bana yetti.
Zaten gozluk falan takiyor. Tipsiz bir seydir bu. Bana iyisi denk gelmez ki. Ay Selin! Ne diyorsun sen ya?
"Bu arada ben Ali" Elini uzatiyor. Saka misin Ali? Sormus muydum?
"Ben de Selin." Bir ara baska bir isim soylemeyi dusunmedim degil.
Ben elimi uzatinca yanima comelip elimi sıktı.
"Oturmamda bir sakinca var mi?"
Seni tanimiyorum, su an burada olmandan haz etmiyorum, seninle konusmam dogru degil ve korkuyorum.
"Olur tabi."
Allahim neden bana "hayir" kelimesini koymadin?