Ufaklık...

53 2 2
                                    


Yazdığım en uzun bölümdü . Okuduğunuz için teşekkürler
.......................................................................................................

Evet yol boyu gözümden düşen yaşlara dokunmayıp serbest bırakmıştım.

Hani insanlar ağlayınca rahatlar dı. Benim her damlada canım daha fazla yanıyor, içimdeki acı kat ve kat artıyordu.

Bu muydu hayat onca yaşayan akraba topluluğunun sana bakamayacağını söyleyip seni yetimhaneye bırakması...

Seninle belki benzer kaderi paylaşan insanların içinde nasıl toparlanmamı bekliyorlardı ki .

Ama onlara teşekkür etmem gerek unutmak istemeyeciğim hayatımı sürekli hatırlayacaktım. Canım yansada asla eski Doğu olmayacağımı, olamayacağını biliyordum.

Kim olabilirdiki? Var mı unutup eskisi gibi yaşamaya devam eden birileri...

Eğer varsa onların aile bağlarını sorgulardım.

Yetimhaneye gitmeyip onların yanında kalsaydım belki yalandan gülmem , mutlu gibi görünmem gerekecekti. Ama şimdi bunların hiç birine gerek yok. Bunun için onlara birkere daha teşekkür ...

Düşüncelerim içinde kaybolup gitmeye çalışırken Esma hanımın sesiyle hayata geri döndüm.
"Doğucum hadi geldik"
O kadar mı dalmıştım düşüncelerime ki fark etmedim geldiğimizi.
Kafamı çevirip geldiğimiz yetimhaneye baktım.

Büyük bir yerdi. Bahçede kızlı erkekli gruplar vardı.

Bakmaya devam ederken " Kız erkek karışık mı?" diye sordum ve " Evet öyle" diye cevapladı Esma hanım.

Bir anda ağlamak istedim. Geri dönmek amcamlara beni almaları için yalvarmak istedim.

Ama yapamazdım. Bizim aile için gurur bir öncelikti. Beni izleyen aileme bunu yaşatamazdım.

Beni izleyen derken içimden gerçekten beni izleyip izlemediklerini düşündüm. Ama annem yalan söylemezdi ve bunu bana söyleyen annemdi.

Esma hanım " Hadi Doğu inelim. Biraz dinlen sonra yemek ye. İlaçlarını içmen gerekiyor. Sakın unutma tamam mı?"
dedi.
Konuşmak istemediğimden kafamla onayladım ve kapıyı açıp arabadan indim.

İnmemle birlikte yanıma giren ağrıyla yere çöktüm. Nerden çıkmıştı bu ağrı şimdi...

Esma hanım endişe ile yere eğilirken bir yandan da " Yardım edin" diye bağırıyordu.

Başımdaki insan sayısı gitgide artarken gözlerimde kapamaya başlamıştım. Daha fazla dayanamayıp sırtımı soğuk zemine bıraktım.

Batu'dan

Esma hocanın arabası içeriye girerken. Bahçedeki herkesin bakışı ona kaydı.

Esma hocanın yurda yeni biri ile geleceğini duymuştum. Kim olduğuna gelirsek hiç merak etmiyordum. Yetimhaneye birilerinin gelmesine alışkındık.

Esma hoca ve yanındaki her kimse bir süre arabada kaldılar. Sanırım yurt hakkında konuşuyorlardı.

Bir süre sonra iki kapıda aynı anda açıldı. Arabadan inen kız nedense yere çöktü.
Esma hoca endişe dolu sesiyle " Yardım edin" diye bağırdı.

Koşarak Esma hocanın yanına gittim kız çoktan sırtını soğuk zeminle buluşturmuştu.

Esma hoca bana bakarak "Arabaya koymamız gerek" dedi .
Hemen eğilip kızı kucağıma aldım.
Esma hoca arabanın arka kapısını açtı ve " Batu kızı tutman gerek. Hadi sende geliyorsun " dedi.

YETİMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin