YETİM

Çok korktum Batu..

Batu'nun ağzından bir bölüm okuyacaksınız...

Medya Batu :)

-_-_-_-_-_-_-_-_-_-_-_-_-_-_-_-_-

Batu'dan

Doğu'yu okula bıraktıktan sonra hemen Meriç'i aradım.İkinci çalışta açtı.

" Ne var koçum" dedi.
"İnsan bir alo der" diye dalga geçtim.

" Aa Batu sen misin Miraç arayacaktı. O sandım . Ne oldu" dedi.

" Bir kız gelecek demiştim ya okula , işte ona dikkat etsene. Yeni kaza geçirdi. Arasıra ağrıları tutuyor. Bir şey olursa beni ara ben hemen gelirim" diye açıkladım.

"Tamam o iş bende ismi neydi kızın? Doğa'mı? " diye sordu

Gülerek " Doğa değil. Doğu "dedim.

"Tamam ben arasıra bakar sana haber veririm. Şimdi kapatıyom koçum" dedi

"Tamam " diye cevapladım Meriç'i.

Deniz meraklı gözlerle bana bakıyordu.

Deniz'e dönerek " Doğu'yu o okulda bir başına bırakacağımı mı düşündün?" diye sordum.

Deniz şaşkın bir şekilde " Kime emanet edebilirsin ki " diye sordu.

Pişkince sırıtarak " Benim bu şehrin her yerinde arkadaşım veya tanıdığım vardır " dedim.

Deniz gözlerini devirerek " İyi bari bir şey olursa haberimiz olur. Ben sınıfa çıkıyorum bir şey olursa beni de haberdar et. Yoksa seni öldürürüm" dedi.

Bu kızın şu tavırlarını seviyordum.
Konuşmak yerine kafamla onayladım.

Tepkimden memnun olmuşcasına sırıtarak arkasını döndü ve okula girdi.

Bende boş bir banka oturarak düşünmeye başladım.

Yaklaşık 3 hafta içinde Doğu'nun hayatımıza nasıl girdiğini ,n eden ona abilik yapmak istetediğimi düşünmeye başladım.

Bir insan bir insanın hayatını bu kadar kısa sürede nasıl etkişerdi...

Ben Batu Çırak hayatına yeni birilerini sokmaktan nefret eden adam...
Şimdi bir kızı hayatıma almıştım.

Doğu aynı ona benziyordu. Yada ben benzetmek istiyordum.

Ona sahip çıkamadım. Ama Doğu'ya sahip çıkıcam.
" Onu her şeye ve herkese karşı korumaya çalışıcam " diye mırıldandım.

Çalan telefon beni düşüncelerimden çekip çıkardı.

Ekranda Meriç arıyor.. yazısını görünce hemen açtım.

Meriç'in " Koçum kıza bir şey oldu. Doruk pici onu aldı götürüyor" dedi.

Lafı fazla uzatmadan " Tamam geliyorum" dedim.

Hemen mesaj kısmına girerek Deniz' e mesaj yazdım.

Gönderilen: Yeşil gözlüm

İki dakika içinde aşağı gel. Doğu'ya bir şey olmuş.
Beklemem , giderim...

Hemen gönderdim ve telefonu cepime attım. Cevap yazmayacağını biliyordum.

İki dakika olmadan Deniz gelmişti ve hızla Doğu'nun okula doğru yürümeye başladık.

On dakika geçmeden okulun önüne gelmiştik.

Meriç bahçenin önünde beni bekliyordu.

Yanına gittiğimde Meriç olayları kısaca anlattı. Sinirlenmemek için çabalıyordum ama olmuyordu.

Az önce kendi kendime söz verirken şimdi başına bir şey gelme ihtimali beni çıldırtıyordu.

Meriç elini omzuma atarak " Korkma bir şey olmaz. Doruk o kadar şerefsiz değildir. Tamam şerefsizdir ama.."

Sözünü bitirmesine izin vermeden arabadan inen Doğu'nun yanına koşmaya başladım.

Beni gördüğüne şaşırdığı belliydi. Mavi gözleri sanki küçük gibi daha da büyüdü.

Hemen yanına varıp kollarımın arasına aldım.

Dudaklarından kaçan iniltiyle biraz uzaklaşıp " İyi misin" diye sordum.

Kafasını olumsuz anlamda sallayarak " Ço.. çok ağrım var Batu. İlaçları içmem gerek " dedi.

Deniz " İlaçlarını içmedin mi " diye bağırdı.

Sonra bana dönerek " Batu bir yere götürelim. Yemek yiyip ilaçlarını alsın" dedi.

Doğu için oda benim kadar korkuyordu.

Yakınlarda yemek yiyeceği okul kantininden başka bir yer olmadığı için Meriç'e dönerek " Okula yabancı öğrenci girmesi yasaktı dimi " diye sordum.

Beni kafasıyla onayladı. Sonra " İsterseniz ben ilgilenirim " dedi.

Meriç'e güvenim sonsuzdu.Bir şey demeden kafamla onayladım.

Doğu'ya dönerek " Meriç benim dostumdur.Onunla git yemeğini ye ilaçlarını al. Sonra okulda kalmak istemezsen beni ara gelip seni alıyım. Tamam mı " diye sordum.

Kafasını kaldırıp tamam der gibi salladı.

Anlına bir öpücük kondurup " Hadi git o zaman" dedim.

Deniz de Doğu'ya sarılınca Meriç'in Doğu'nun koluna girerek onu okula götürmesini izledim.

Deniz ağlamaklı bir sesle " Çok korktum Batu " dedi.

Bir şey demeden Deniz'i kendime çektim ve kollarımım arasına alarak sarıldım.

Bir süre öyle durdu.Birkaç damla göz yaşı döktüğünü ıslanan tişörtten anlıyordum.

Kulağına yaklaşarak " Ne size ne de Doğu'ya bir şey olmasına izin vermem" diye fısıldadım.

-_-_--_-_--_-_--__--_-_-

Okuduğunuz için teşekkür ederim..