6. Bölüm

577 64 9
                                        

Küçük belini kavradım ve çektim kendime doğru. Birleşen dudaklarımız bir saniye bile ayrılmamış, sanki hep bir bütünmüş gibi devam etmişti savaşına. Uzun ince parmaklarımın sardığı beli , secde ettiğim güzelliği bir nefes kadar yakınımdaydı.

" Seni çok fazla özledim." Bir nefeslik saniyede mırıldanmıştı yüzüme doğru. Kelimeleri güzel yapan sesi, yüzüme üflediği nefesi... Tanrı bana oyun oynuyorsa eğer, zamanı durdurup sonsuza kadar bu anı yaşamak istiyordum.

Lütfen Tanrım... Şu kısa saniyeleri bağışla bana.

" Deli gibi özledim." Dudaklarım ile ezberlerken yüzündeki her bir hattı, neredeyse ağlamaklı bir ses tonu ile mırıldanmıştı. Kulaklalarıma ulaşan mırıltısı bile öyle gerçek üstüydü ki...
Öyle imkansız bir şekilde güzel di ki...

Dizlerimin üzerine çöküp bu anın güzelliği için minnet duymalıydım.

" Biliyorum Baekhyun." Dudaklarım ile tadarken yüzündeki her bir köşeyi, onun sesinin yanında sönük kalan bir mırıltı ile karşılık vermiştim. " Biliyorum."

Öyleyse neden diyemiyorum ben de seni diye ? Neden söyleyemiyorum yıllarca dudaklarımda biriktirdiğim harfleri ? Oysa konuşabilseydim eğer , söylemek istediklerim satırları, sayfaları kaplardı Baekhyun.

Sıkılırdın aşkımın büyüklüğünden.

Kollarını doladı boynuma ve çekti kendine doğru. Boynuna üflediği nefesi, sessizliği çığ gibi bölen gürültüyle eş değerdi.

Sessizlik onun varlığı ile çekici bir hal alıyordu.

" Beni sevdiğini söyle. " Parmaklarını saçlarının arasından geçirdi ve bir gülümseme kapladı dudaklarını. Dokunduğu her yer yanıyordu. " Beni çok sevdiğini söyle."

Dudaklarını kaplayan güzel gülümseme aklımı alt üst etsede, gerçek hızla nüfus ediyordu düşüncelerime.

O başkasına aitti. Bir yabancıya değil. Kardeşime.

Şu gördüğüm gülümsemeyi bile nasıl ilan edebilirim kendimin diye? Parmaklarımın altında ki teni nasıl benim olabilirdi ? Ellerim nasıl değerdi bir başkasının aşkına ? Bunları haketmiyordum bile. Vazgeçen taraf olmaya alışmıştım ben. Vazgeçiyordum. Fakat her defasında hissettiğim acı büyüyordu. Sevdiğim birini mutlu etmek için sevdiğim birinden  vazgeçmek..

Yapmam gerekeni yapıyorum Baekhyun. İstediğimi değil.

Affet beni sevgilim.

Yapboz parçaları gibi Birleşen bedenlerimizi ayırıp , onu buzdolabına doğru ittigimde, yüzünde bir mühür gibi beliren şaşkınlık acı vericiydi. Şok ile büyümüş güzel gözleri , birkaç saniye önce tat verdiğim aralık dudakları ile bakıyordu bana.

" C-chanyeol."

Affet beni.. ne olur affet..

" Üzgünüm Baekhyun... Seni sevmiyorum."

Ve oradan olabildiğince çabuk bir şekilde uzaklaştım.

FLASHBACK
**********
4 yıl önce.
<<<<

Yatakta yatan küçük bedenini kendime doğru çektiğimde, yüzünde beliren kızarıklığı farketmemem için eğmisti başını. Anlını kapatan siyah kakülleri , saçlarına güzellik veren kestane kokusu.

Afrodit'i ( N/Y : güzellik Tanrıcası ) kıskandıracak kadar güzeldi.

" Kızarıyorsun." Çenemi kabarık saçlarının yasladım ve uzanabildiğim kadar okşadım saçlarını. Kadifemsi saçları parmaklarıma dolanıyor , her nefes alıp verşimde kestane kokusunu burnuma tıkıyordu.

" Hayır. Hiçte bile." yüzünü çıplak göğsüme gömdüğünde, ten renginin koyu kırmızıya dönüstüğünü bilmem için bakmama gerek yoktu. Yorganının altından bacaklarıma değen çıplak bacaklarının ısısı ile ifşa ediyordu kendini.

Harikaydı. Güzeldi. O kadar güzeldi ki, güzel kelimesi bile yeterli değildi onu anlatmak için. Kestane kokusuna kestane diyemezdim. Ilık tenin ılık değil.

Park Baekhyun kendisine yaklaşan herseyi güzelleştiriyordu.

" Chanyeol? " göğsümden kaldırmadığı başı ile sormuştu bana. Sesi çok boğuk , sanki çok uzaktan geliyormuş gibiydi. Fakat ipeksi sesi hala kulaklarımda. " Beni sevdiğini söyle. Çok ama çok sevdiğini. "

Gülümsedim. Yarım saat önce dudaklarını süsleyen dudaklarım ile öpücük kondurdum saçlarına.

" Seni çok seviyorum Baekhyun."

FLAHSBACK AND
 
>>>>>>>>>

Umarim beyenmissindir.. okuduğunuz için tsk ederim.. vote ce yorum yapmayi unutmayın.





Another LoveHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin