Gemiye adımlarını attıkça,kalp atışları hızlanıyordu.Son adımlarıydı bunlar,ama onu bambaşka bir geleceğe götürecek adımlardı.Güverteye çıktı,kaptan odasını arıyordu gözleri.Buldu da,kapıyı tıklattı.Sert bir ses "gelin" dedi.Daniel endişesi ve korkusuyla başbaşa kalmış ancak fark ettirmeyecek kadar ciddi bir yüz ifadesindeydi.Daniel iş istediğini,gerekli parayı kazandıktan sonra da Avrupada ayrılmak istediğini belirtti.Kaptan sert bir bakışla ona döndü "Neden bir uçağa binmiyorsun zeki çocuk?" dedi.Daniel kaptanın kendisine olumsuz cevap vereceği hissiyatına kapılarak.Arkasını dönmeye ve gitmeye hazırlanmıştı ki,o sert ses gene yankılandı "İki gün sonra Casablanca'ya gideceğiz.Sabah 08:30'da burda ol.Seni temizlik işlerine verebilirim" dedi.Daniel çok mutlu olmuş,eğer kaptandan korkmasa ona sarılacak hale gelmişti.Zevkten dört köşe bir şekilde gemiden ayrıldı.North Carolina sokaklarında son kez turluyordu.Belki de son kez Amerikadaydı.Cebinden anne ve babasının resmini çıkardı.Uzun uzun anlamsızca baktı.Belki özlemini dindirdi,belki onlarla konuştu.Ama mutluluğu hala devam ediyordu.
John Right,Daniel'ın odasını baştan aşağı aramış,somut bir delil bulamamıştı.18'inde bir genç hasta olduğu halde evden neden kaçar,nereye gider bilmiyordu.Odasındaki bütün ipuçlarını araştırmaya devam ediyordu.Bir yandan anne ve babasının Daniel'ın sağlığı hakkındaki endişesi bir yandan da Alabama'da kaybettiği itibari geri kazanmak adına John Right bunu başarmalıydı.Her gün saatlerce odada bulundu,düşündü.Bir gün hiç ummadık bir yerde ipucu buldu.Bilgisayar kasasının arkasına sıkıştırılmış,üstünde hayaller yazan bir kağıttı bu ipucu.Berbat bir yazıyla karalamalar yapılmış,bazı yerler çizilmiş,birçok hesaplama yapılmıştı.John Right bunu alıyorum dedi ve evine gitti.İncelemeye başladı,ve Daniel'ın Avrupa'ya gideceğinden emin oldu.Yazılan şeyler hep başka bir kıtanın gizemiyle ilgiliydi.Ayrıca çizilmiş bir kelimenin sonunda gördüğü "cow" ibaresi ona acaba Moskova'ya mı gidecek diye düşündürdü.Amerika'daki bütün havaalanlarını araştırmak gerekiyordu.Vakit kaybetmeden adım atmalı Daniel'ı yola çıkmadan yakalamalıydı.John Right kendine çok güveniyor ve bu işin bittiğini zannediyordu.
Daniel hiçbirşeyi olmadan yolculuğa devam ederken.Kıyafet alması gerektiğini hatırladı ve kendine kıyafetler aldı.Gemide geçireceği günler onu çok yoracağa benziyordu.Karnını çok güzel doyurdu.Kalkış saati geldi ve Daniel son kez Amerika'ya baktı.Gözleri sanki dolmuş gibiydi.Burada çok şey bırakıyordu aslında,fazla zamanı kalmamıştı.Gemiye adımını attı,ve kaptan onu gördü elini sıktı "Hoşgeldin evlat,benim adım Frank Malone bu gemide benim borum ötecek" dedi.Daniel bu korkunç kaptanı dinlemek zorunda olduğunu biliyordu,o ne derse yapacak emir kulu olarak davranacaktı.Daha sonra ikinci kaptan Luis Barnes ve üçüncü kaptan Yolan Leroy'la tanıştı.Bu iki adamın başına aşacağı işlerden habersiz,ellerini sıkıyor onlara gülümsüyordu.Tanışma faslı bittikten sonra, Frank Malone o sert sesiyle "Hedefimiz Casablanca" dedi.her ne kadar bir ticari gemide bulunsalarda , Frank Malone adeta savaşa gidiyormuş kadar heyecanlıydı.Daniel ise bu tür olaylara pek yabancı biriydi,daha ilk gecesinde eline aldığı süpürge ve kovayla,güverteyi temizliyordu.Mürettebatın onunla dalga geçmeleri ve eğlenmeleri de vardı tabi.Daniel mutluydu ama gemide olduğu için değil,hayallerine gideceği için.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
The Last Steps
AventuraÇok yakında öleceğini bilerek yaşamak nasıl bir duygu olabilir ki. Daniel'ın son günleri,son adımları.
